17 yıl sonra Dünya Kupası’nı kazanan milli bilardocu Semih Saygıner Sabah Spor'a konuştu

Kül olmadım ki küllerimden doğayım!
Dünya Kupası'nı kazanarak Türkiye'nin gündemine tekrar bilardoyu sokan Semih Saygıner, SABAH Spor'un konuğu oldu.
17 sene sonra şampiyonluk geldi. Nasıl başardınız?
Bu şampiyonluğa öz güven ve inanç anlamında ihtiyacım vardı. 7.5 yıllık aradan sonra çok zor bir dönem geçirdim. Psikolojik olarak çok yıprandım. Çünkü hem benim hem de insanların benden beklentisi yüksek. Fakat bunları karşılayacak donanım yoktu ve o anda farkında değildim. O yüzden biraz temkinli yaklaşıp 2 yıla ihtiyacım var dedim. Meğer o iki yıl hiçbir şey değilmiş, yetmedi.! Çok yenilgiler aldım, çok dayak yedim. Bunlar beni daha da hırslandırdı. Mısır'da şeytanın bacağını kırdım.
Neleri değiştirdiniz ?
Masalar bile değişmiş, top farklı akıyor. Oyun sistemi değişmiş, yeni genç oyuncular çıkmış daha farklı oynuyorlar. Bir süre sonra şunu fark ettim: Eski oynadığım oyunla başarılı olamam. Onu bırakıp kendime format atmam lazım. Arkadaşlarım bana 'Ya sen delisin, eskisi gibi oynarsan uzarsın geçersin, aslansın' diye beni motive etmeye çalıştılar. Ama ben öyle olmadığını fark ettim.

YOLDA GÖREN 'AAAA BİLARDO' DİYOR
Dünyaya 'mekanın sahibi geldi' mesajı mı verdiniz?
Gerçekten bu kadar uzun aradan sonra başarı kazanmak çok kolay bir şey değil. Başarı gelmiyor onu hak ediyorsunuz. Ama 'Mekanın sahibi geldi' mesajı vermek gibi bir amacım olmadı asla. Biraz daha istikrarlı, güçlü oynayabilmek için çok yolum var. Bu turnuvada eksiklerimi de gördüm. 2022'de daha iyi olmak istiyorum.
Türkiye'de bilardoyu siz buldunuz algısı var! Bu pozitif algıyı nasıl başardınız?
Bilardoyu bulan birisi değilim. Ama tabii bilardo benimle bütünleşmiş, özdeşleşti. Beni yolda görüyorlar 'aaa bilardo' diyorlar ama adımı söylemiyorlar.! Direk aklına bilardo geliyor. O yüzden bu benim özellikle yaptığım bir şey değil.

'BİLARDODA ASIL SEVGİYİ BULDUM'
ANNE ve babanızı trafik kazasında kaybettikten sonra bilardo acılardan kaçış, terapi miydi?
O günkü yaşadıklarımı tam olarak algılayamıyorum.14 yaşındaydım ve okuldan uzaklaşmaya başladım. Sonra okuldan bir arkadaşım 'bilardo oynamaya gidelim' dedi. Gidiş o gidiş. Sonra okuldan atıldım. Sebebi de aslında okulun beni uzaklaştırması, sahiplenmemesi. Ben bilardo da başka bir şey buldum. Nedir o çok önemli bir şey: Bilardo masasında birazcık beceren bir oyuncuya hep takdir vardır. Bilardoda bunu buldum, asıl sevgiyi buldum.

BİLARDOYA KÖTÜ GÖZLE BAKILIRDI
1987'DE Ankara'da düzenlenen turnuvada şampiyon oldum. Macera enteresan yerlere doğru gitmeye başladı. Bilardodan para kazanacağım, mesleğim olacak diye hiç düşünmemiştim. Meğer kahvede bilardo oynarken isteymişim de haberim yokmuş. O dönemde bilardoya kötü gözle bakılıyordu. 1992'deki Ceulemans maçıyla birlikte algılar değişti. Girişimlerim ve o maçın yayınlanması bile federasyonun kurulmasına öncülük etti

ŞARKI SÖYLEMEK AYIPMIŞ MEĞER!
BİR dönem hem oyunculuk yaptınız hem de şarkı söylediniz. Neden devam etmedi?
Şarkı söylemek ayıpmış meğer! O zaman öğrendim, bilmiyordum yani... Çok enteresan insanlar var bu ülkede 'yakışıyor mu be abicim şarkı. Ne işin var şarkıyla falan ne gerek var' türünden sözler ettiler. Allah Allah yaa... Çok acayip değil mi bu?. Pardon da sana mı soracağım nasıl yaşayacağımı. İlk bir kayıt aldım dinledim 'bu ne be' dedim. Hiç beğenmedim. Ben şarkı söylemeden önce uzun süre ses terapisi aldım. Şan eğitimi de aldım. İsmail Koçak'a gittim. Öğrenmeye başladıkça eğlenceli bir hal alıyor. Hocam da bana 'ünlü kişilerle de yaptım bu işi ama bir tek sen zevk aldın' dedi.
2014'TE KARİYERİM TEKRAR BAŞLADI
SEMİH Saygıner küllerinden mi doğdu?
Aslında kül olmadım. Çünkü bilinçli bir şekilde bıraktım bilardoyu. Doğru bir hamle yaptığımı düşünüyorum. 2014 yılında tekrar kariyerimi sıfırdan başlattım. İlk 3-4 yıl çok zorlandım ama kendimden bir şeyler bekliyordum.