Işıkla internete bağlanılabilir mi?

Işıkla internete bağlanıyorsunuz.. Çok mu hayal kuruyoruz?

Alman bilim adamı Harald Haas bu hayali kurdu ve gerçekleştirdi. Aktuel.com.tr'den Deniz Bağrıaçık konuyu araştırdı ve işin uzmanlarına danıştı.

Veri transferi Li-Fi ile nasıl yapılır?

Işıkla veri transferi bugün uygulanabilen bir teknoloji ancak Harald Haas'ın ekibi ile ortaya koyduğu çalışmanın önemli bir farkı var. Li-Fi, ışığın fiber optikten fiber sağlanarak bilgilerin, LED ampul aracılığı ile iletilmesi sayesinde oluyor. Kanıtlanmış bir teknoloji mi diye sorarsanız cevabımız kesinlikle evet. Harald Haas, 2011 yılında geliştirme aşamasında olduğu bu buluşu, Ted Konferansları sırasında, salonu hınca hınç dolduran meraklı izleyicilere sundu. Seyircilerin en etkilendikleri nokta ise şüphesiz ekrandaki görüntünün, lambanın içinki ampulden gelen ışığın altına Haas elini koyduğunda ekrandaki görüntü kaybolmaktaydı.

Işık kadar hızlı bir internet mi geliyor?

Harald Haas, radyo dalgalarını kullanarak, onları görülebilir bir ışık spektrumuna dönüştürüyor ve radyo dalgalarından 10.000 kat daha hızlı olan bu sistem sayesinde ise veri transferi yapmak mümkün olabiliyor.

Edinbrugh Üniversitesi'ndeki ekibi ile 8 senedir çalışan ve sonunda Led lambaları ile ışık kadar hızlı bir veri transferine imkân veren bir teknolojiyi bulan Haas, Li-Fi( Light Fidelity) teknolojisi sayesinde, lambaların olduğu her yerden artık internete ulaşmanın mümkün olabileceğini ifade ediyor.

Suyun altında dünyaya bağlanabilir miyiz?

Şimdi bir de lambaların olduğu yerleri hayal edelim; evlerimiz, sokaklar, uçaklar, trenler ve hatta suyun altı. Bu gelişme kuşkusuz iletişim dünyasında yeni bir sayfa açacağa benziyor. Işık kadar hızlı ve kullanım alanı geniş olan Li-Fi'nin çalışma şekli tahmininiz üzerine son derece kolay. Işık sayesinde interneti elde edebiliyorsunuz ve

Li-Fi, Wi-Fi'nin rakibi midir?

Haas'ın açıklamasına göre halen Wi-Fi'ye, radyo dalgalarına ihtiyacımız var ancak LED ampullerden internet sağlaması sayesinde uçak kabinlerindeki lambalardan, denizin altında çalışmak zorunda olan kişiler hiç şüphesiz bu teknolojilerden en çok yararlanabilecek kişilerin başında geliyorlar.

Bizde konu hakkında fikirlerine güvendiğimiz işin uzmanlarından aktuel.com.tr olarak, geleceğin Li-Fi'de olup olmadığı hakkında görüş aldık.

Doç.Dr. Sıtkı Çağdaş İnam – Fizikçi Başkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü

"İnternet "Saçan" lambalar geliyor"

Özellikle 2000'lı yıllardan sonra hem Dünya'da hem de ülkemizde geniş bant İnternet kullanımı yaygınlaşmıştır. Bu yaygınlaşmayla eş zamanlı olarak kablosuz Wi-fi teknolojilerini destekleyen düzüstü bilgisayarları, akıllı telefonlar ve tabletlerin de hayatımıza girmesi, evlerimize ve işyerlerimize gelen İnternet bağlantısının kablosuz olarak kullanılmasını da hayatımızın bir parçası hâline getirmiştir.

Günümüzün radyo frekansı kullanan Wi-Fi teknolojisi teorik olarak 300Mbps gibi yüksek veri hızlarını desteklese de özellikle kullanımının yaygınlaşması ve buna rağmen sınırlı bir band genişliğine sahip olması gibi nedenlerden ötürü geleceğin artan geniş bant İnternet kullanımı için yeterli olmayacaktır. Bir süredir wi-fi gibi kablosuz ama radyo dalgaları yerine görünür ışığı kullanan bir teknoloji evlerimizdeki ve işyerlerimizdeki kablosuz İnternet ihtiyacımızı karşılamaya yeni bir alternatif olacakmış gibi görünmekte. Konutlarımızı ve hatta sokaklarımızı LED'lerden yararlanarak aydınlatma planları yapıyor ve yavaş da olsa bu planlarımızı hayata geçirmeye başlıyoruz.

"LED lambalar en ekonomik çözüm"

LED aydınlatmasının sıkça gündeme gelmesinin sebebi LED lambaların floresan lambalardan bile daha verimli ve daha uzun ömürlü olmaları. Daha az bilinen ve konuşulansa LED lambaların –laser diyotlar gibi- çok sık –mesela saniyede yüz milyonlarca ve hatta milyarlarca kez- "açılıp kapatılabilmelerinin" mümkün olması. Günümüzde LED ve laser diyotların bu özelliği fiber optik iletişimin mümkün olmasını sağlıyor, yakın gelecekte ise aydınlatma için kullanılan LED lambaları için bu özellikten yararlanılması düşünülmekte. LED'lerden oluşan lambalar saniyede milyarlarca kez açılıp kapandıklarında bilgisayarların "anladığı" 0 ve 1'lerden oluşmuş verileri göndermiş olacaklar, böylece gelecekte evimize ulaşacak Gbps'lere varan geniş bant veri hızları bu LED lambalar sayesinde yeni nesil kablosuz cihazlarımıza ulaşabilecek. LED'lerin bu şekilde "açılıp kapanması" gözlerimiz tarafından algılanamayacak kadar hızlı olduğu için de bu yeni nesil optik kablosuz haberleşme cihazları sadece İnternet'i aktararak zihnimizi aydınlatmamızı değil, aynı zamanda günümüzün akkor ve floresan lambalarının yerine geçerek odamızı aydınlatmamızı da sağlayacaktır.

Timur Sırt, Sabah Gazetesi teknoloji editörü

Li-Fi gibi buluşların ticari uygulamaya dönüşmesi zaman alır. Sadece başarıyla uygulamak yetmez, en önemlisi bu hizmetin hangi ticari modelle pazarlanacağını da keşfetmek gerekir. Bu hizmetin her yere uygun maliyetle taşınması şebeke üzerinden kolayca ulaşması sorunsuz bir şekilde kullanılmalıdır. Üstelik bu teknolojiye uyumlu çiplerin yaygınlaşması da farklı bir aşama. Yani Li-Fi'nin mevcut teknolojilerden daha uygun maliyeti ve daha yüksek hızları destekleyen bir teknoloji olduğunu kanıtlamalıdır.

Hız ve yaygınlık açısından farklı bir rota izleyeceğiz

Eğer bu teknoloji kendini kanıtlarsa, karanlık bir dünyada kalmaktan iki kere korkmamız gerekecek. Ancak hem dağıtıcı hem de alıcıların yaygınlaşmasını beklemek zorunda kalacağız. Şimdilik laboratuarlardan çıkıp geniş saha testlerine başlamasını beklemeliyiz. Eğer tüm bunlar gerçekleşirse, hız ve yaygınlık açısından farklı bir rota izleyebiliriz.