'Ejderhayı silahımla vurdum' dedi! Dünyayı şoke eden olay

Malezya'da yaşayan Boon Chin Yo isimli bir adam, beyaz ejderhayla (Naga putih) karşılaşmış ve silahıyla vurarak öldürmüş. SEKİZ EL ATEŞ EDİYOR Sosyal medyada anlatılan hikayeye göre Chin Yo, iki katlı evinde uyurken aniden tavşanların çığlıkları ve kaplan sesine benzer garip bir gürültüyle uyanıyor. Tavşanlara saldıran uzun bıyıkları ve boynuzları olan garip hayvanı yani ejderhayı görmüş. O hızla otomatik silahını kapıp, ejderhaya sekiz el ateş edip, öldürmüş. Hikayeye göre Chin Yo yaptığı açıklamada şunları söylemiş: 'Tavşanlarımın seslerini ve o garip sesi duydum. En başta kaplan veya başka bir vahşi hayvan olduğunu sandım. Aşağıya indiğimde o garip hayvanı gördüm. En başta çok korktum, ama kendimi toparladım ve silahımı alıp, hayvana defalarca ateş ettim. Garip sesler çıkararak bir anda yere yığıldı. Ölüp ölmediğini kontrol etmek için yakından baktığımda onun bir ejderha olduğunu gördüm.' İŞİN GERÇEĞİ NEDİR? İşin gerçeği ise tamamen farklı.Bu haber 2014 yılına ait. Vakti zamanında olayın Malezya'da değil Tayland'da olduğu söylendi. Hatta başka yerlerde sözde ejderhanın fotoğrafları yayınlandı, adamın birinin yağmurlu bir günde garip sesler duyduğu ve ağır yaralanmış ejderhayla karşılaştığı ileri sürüldü. Aynı fotoğraflarla farklı yerlerde geçen farklı hikayeler var. Tabii ki söylenen iddialar doğru değil. Fotoğraflardaki ise şaka amacıyla hazırlanmış olan bir ejderha heykeline ait. LOCH NESS GÖLÜ CANAVARI BULUNDU MU? Loch Ness Gölü'nde yaşayan canavar çözülemeyen sırlardan biri. Kimi gerçek olduğunu kimi ise tamamen yalan olduğu belirtiyor. Gölde birçok kez gözlem yapıldı. Loch Ness Sightings sitesine göre canavar, 2017'de tam 11 kez görülmüş. Hatta görülme sayısında rekor bir yıl olmuş. Son günlerde bu yaratık hakkında yeni bir iddia gündeme gelmiş durumda. Express.co.uk sitesinin All Time Conspiracies isimli YouTube kanalına dayandırdığı haberine göre canavar gerçekten bulunmuş, ancak hükümet tarafından saklanmış. Hatta Loch Ness Canavarı, iki müze arasında büyük bir çekişmenin sebebi olmuş. Kaynak, İngiltere'deki Doğal Tarih Müzesi'nin canavarın kalıntıları istediğini, ancak İskoç Kraliyet Müzesi'nin ise kalıntıların İskoçya'da kalmasını istediğini vurguluyor. Bu durum için gizli görüşmeler bile yapılmış. İsveç'te Storsjöodjuret isimli canavarın (Büyük Göl Canavarı anlamına geliyor) Storsjön Gölü'nde yaşadığından söz edilir. İsveç hükümeti 1986 yılında Storsjöodjuret ve yavrularının koruma altına alan yasa çıkarmıştı. Ancak bu yasa 2005'te daha sonra iptal edildi. Loch Ness Canavarı için de böyle bir girişim olduğu söyleniyor. Söz konusu kaynak, hükümetin Loch Ness Canavarı'nı herhangi bir tehdide karşı korumak için özel bir yasa teklif ettiğini ileri sürüyor. Sonuç olarak All Time Conspiracies kanalı tüm bunların halktan gizlendiğini belirtiyor. Diğer taraftan Yeni Zelandalı bilim insanları, İskoçya'nın Loch Ness Gölü'nde yaşadığı rivayet edilen canavarın gizeminin çözülmesi için kolları sıvadı. İskoçya'ya giden ekip, çalışmalarına gölden su örnekleri toplayarak başladı. Araştırma hakkında Fransız haber ajansı AFP'ye bilgi veren Otago Üniversitesi'nden Profesör Neil Gemmell, 'Binden fazla kişi bir canavar gördüğünü söylüyor. Belki de orada sıra dışı bir şey var' diye konuştu. Genetik üzerine çalışmalar yürüten Gemmell, gölden aldıkları su örneklerinde canavar DNA'sının izini araştıracaklarını söyledi. Çevresel DNA olarak bilinen bu yöntem, dünya üzerinde bıraktıkları organik ayak izleri üzerinden canlıların tespitini sağlıyor. İskoçya'nın kuzeyinde yer alan Loch Ness'te tanımlanamayan bir canlı gördüğünü ilk dile getiren kişinin, 6'ncı yüzyılda bölgeye Hristiyanlığı götüren Aziz Columba olduğu rivayet ediliyor. Son ihbar ise geçtiğimiz sene 26 Mart'ta bölgeyi ziyaret eden ABD'li bir çift tarafından yapıldı. Nessie olarak adlandırılan canavarı gördüğünü öne sürenler, uzun bir boyna sahip sürüngen bir yaratık olduğunu söylüyor. Bu tasvir, 66 milyon yıl önce soyu tükenmiş bir deniz canlısı olan 'Plesiosaurus' olabileceği yönünde teorilerin ortaya atılmasına neden olmuştu. Diğer teoriler ise Nessie'nin büyük bir mersin ya da yayın balığı olabileceği yönünde. Ancak gölde bu balıkların şu ana kadar hiç tutulmadığı belirtiliyor. 210 YILLIK MİTOLOJİK CANAVAR KIYIYA VURDU! Filipinler'de gece saatlerinde kıyıya vuran gizemli yaratık şaşkın yerlilerin bakışlarına takıldı. Canavarın yaşayıp yaşamadığını anlamak için sopayla kontrol eden yerliler, yaratığın cinsinin de ne olduğunu anlamaya çalıştılar. Bazı kişiler kıyıya vuran bu canlının ölü balina parçası olduğunu, bazı kişilerse yarı mitolojik bir canavar olduğunu düşündü. Yetkililer bunun bir çeşit balina olduğunu düşünse de yerliler bu açıklama karşısında pek ikna olmuşa benzemiyor. Pek çok kişinin yarı mitolojik bir deniz canavarı olarak gördüğü yaratık son olarak geçen sene mayıs ayında kıyıya vurmuştu. Kıyıya vuran globsterın görüntüleri... Arkasında ayak gibi gözüken iki yüzgece sahip olan yaratık, bulunduğunda kayalıkların üzerinde hareketsiz şekilde yatıyordu. Belirgin gözleri dikkat çeken yaratığa rastlayan kişi sosyal medyadan paylaştığı fotoğraflarla, türünü tespit edebilmeyi umuyordu; fakat sonuç düşündüğü gibi olmadı. Çünkü bu canlı hakkında kimse bilgiye sahip değildi. Yapılan yorumlarda bazı kişiler denizden çıkan bu canlının uzaylı olduğu fikrini ortaya atarken, bazıları kirpi ya da vatoz balığı ile ilgili bir ilişkisi olabileceğini düşündü. Sosyal medya üzerinden bi sonuca varılamayınca ise yaratığın ne olduğunu çözebilmek için, Tarım ve Balıkçılık'ta çalışan uzmanlarla irtibata geçti. Avustralya'da bir çiftin sahilde yürüyüş yaparken rastladığı garip varlık, korkuya neden oldu. Avustralya'da Bundaberg şehrinin Queensland sahilinde yer alan Moore Park Sahili'nde kıyıda garip bir varlığa rastlandı. John ve eşi Riley Lindhom'un bulup kayıt altına aldığı devasa balığın yaklaşık 150 kilogram olduğu belirtildi. Üzerinde herhangi bir yara izi bulunmayan ve ilk başta panik yaratan dev balığın gelgit sebebiyle karaya vurduğu tahmin ediliyor. Kabuk görünümünde olan bu cisim hakkında bir fikriniz var mı? Muhtemelen bir böcek yada bir kabuk olarak değerlendirmiş olabilirsiniz. Bir adam sahilde bulduğu bu garip cismin ne olduğunu merak etti. İçini açınca karşılaştığı şey karşısında şaşkına döndü. Gördüğünüz aslında bir köpek balığı yumurtası. Köpek balıkları üç farklı şekilde ürer. Bazıları diğer balıklarda olduğu gibi döllenmiş yumurtayı dışarıya bırakırlar (ovipar), bazıları yavrularını vücut içinde taşır ve bizdeki göbek bağına benzeyen bir organ aracılığıyla besler (vivipar), bazılarıysa döllenmiş olan yumurtayı vücut içinde tutar ama herhangi bir şekilde yavruyu beslemez ve gelişimini tamamlayınca dışarıya bırakır (ovovivipar). Bu yumurtalar esnek bir kapsül içinde bulunur. Uçlarındaki ipliksi uzantılarla zeminlere tutunur. Yavrular doğar doğmaz dişlerine uygun küçük balıklara saldırır. Gebelik süreleri 9 ile 24 ay arasında değişir. Bir defada en az 1 en çok 100 yavru doğurabilirler. Sopayla ona dokundum ve yumuşak olduğunu fark ettim Küçük bir yüzgeci vardı. Fakat ilginç olan bir durum vardı, yaratığın gözleri yoktu. Oldukça ağır gözüken yaratığın ne olduğunu anlayamadığı için korktuğunu ifade eden Sherry, yanında köpek olmasaydı o alanda daha uzun süre kalmak istediğini de söyledi. Sahile gelen uzmanlar tarafından incelenen yaratığın 300 kilo ğaırlığında bir deniz memelisi olduğu anlaşıldı. Uzmanlar yaratığın dugong olabileceğini düşünüyor. Fakat bilim adamlarının tamamı aynı fikri paylaşmıyor. 2014 yılında Rusya'da bulunan bu bebek gergedanın daha 7 aylıkken 34 bin yıl önce öldüğü tespit edildi. Bilim insanları tarafından incelendikten sonra, Buzul çağındaki görünümünü göstermek için bir uzman tarafından mumyalandı. Uzmanlar, yaklaşık 8000 yıl önce nesli tükenen bir türün yeni bulgularını ortaya çıkardığı için Moskova'da bir sergide üç gün boyunca sergilendi. Bir dağ geçicinde buzlu toprağa saplanmış halde bulunan mumyanın neredeyse tek parça halinde olduğu belirtildi. Rus Bilimler Akademisi Paleontoloji Enstitüsü Kıdemli araştırmacısı Yevgeny Maschenko şunları söyledi, 'Bu hayvanların yaşam koşulları, şimdi Yakutistan'da gördüklerimizden farklıydı'. Bu Sibirya gergedanı, günümüzde Afrika'da yaşayan gergedanlardan çok daha büyük olduğu tespit edildi. Bilim insanları mumyanın kafasından bacaklarına kadar tüm kemiklerini içerdiğini, kulakları, gözleri ve dişlerinin de yerinde olduğunu belirtti. DNA analizleriyle 10 bin yıllık canlının günümüzdeki en yakın akrabasının hangi hayvan olduğu anlaşılmaya çalışılacak. İlk kez bu kadar iyi korunmuş bir tüylü gergedan fosili bulduklarını belirten araştırmacılar, Sasha ismi verilen bu hayvanın dişlerinden yapılan analizde, öldüğü zaman 7 aylık olduğu tespit edildi. Siberian Times gazetesine açıklama yapan Saha Bilim Akademisi'nden Albert Protopopov, 'Yetişkin birkaç örneğe kıyasla bebek bir tüylü gergedanın ilk kez bulunduğunu' söyledi. Yumuşak dokusundan kemiklerine kadar çok iyi korunmuş ilk örneğe sahip olduklarını belirten Protopopov, yapılacak analizlerle tüylü gergedanların nasıl büyüdüğü ve geliştiği, aynı zamanda yaşadıkları çevre hakkında bilgi elde edeceklerini belirtti. İşte o yaratık... BAŞTA DENİZ YILANI SANDILAR AMA... Rusya'nın Chukotski Yarımadası'nda kıyıya vuran bir canlı türü, halkta korkuya neden oldu. Dev boyutlara sahip olan bu canlı ilk bakışta bir deniz yılanına benziyordu. Bir çeşit mutasyona uğramış deniz yılanı olduğu iddia edilse de canlı türünün incelenmesi sonucunda aslında kıyıya vuran şeyin bir yılan olması kadar şaşırtıcı başka bir sonuca ulaşıldı. Aslında kıyıya vuran ve korkuya neden olan bu şey çok az insanın karşılaştığı bir yosun türüydü. Nereocystic Luteke isimli bu yosun, gri yosun ailesinin bir parçası. Ve gövde uzunluğu 25 metreye kadar ulaşabiliyor. En üstte ise 9 metreyi bulan dallar taşıyor. Genellikle Pasifik Denizi'nde ve Kuzey Amerika bölgesinde görülen bu tür, yılda bir kez 20 metre okyanus derinliğinden kopuyor ve çok az insan kıyılarda bu yosundan kopmuş bir parçayla karşılaşabiliyor. Filipinlerde sahile vuran garip bir cisim insanlarda korkuya neden oldu. Ada sakinlerinin deniz canavarı adını verdiği cisim, bilim adamları tarafından incelendi. Ancak net bir açıklama yapılmadı. Tanımlanamayan deniz canlısının leşi, Dinagat adalarında Cagdiano kasabasının sahiline vurdu. Sahile vuran cisimi görünce insanların neden korktuğunu anlamak çok kolay. Yaklaşık 15 metre uzunluğundaki cisim halkın yoğun ilgisini gördü. Henüz ne olduğu anlaşılamasa da insanlar onun adını şimdiden deniz canavarı koydu. Yerel bir yetkili ise sahilen vuranın büyük bir deniz ineği olabileceğini iddia etti. TANIMLANAMAYAN YARATIKLAR... Meksika'nın Acapulco kentinde sahile vuran 4 metre uzunluğundaki bir 'yaratık' görenleri hayrete düşürdü. Yapılan ilk incelemede canlının türü belirlenemezken, bilim insanları da şaşkınlıklarını gizleyemedi. Konuyla ilgili açıklama yapan Acapulco İtfaiye Şefi Rosa Camocho, tanımlanayan canlı türünden hiç koku gelmemesi nedeniyle yakın zamanda öldüğünü düşündüklerini söyledi. Yaratığın Meksika'nın en popüler sahillerinden biri olan Bonfil'de kıyıya vurması, birçok insanın bölgeye akın etmesine neden oldu. Yaratığı görmek için sahile gidenler fotoğraf çekip sosyal medyada paylaştı. Bu arada, sosyal medyada 4 metre uzunluğundaki yaratığın türünün ne olabileceğine dair bir tartışma da başladı. Bazıları yaratığın dev bir kalamar olabileceğini iddia ederken, bazıları ise bunun bir balina olduğunu söyledi. Çin Suining'de yaşayan 66 yaşındaki Duan Çiongziu tek ayaklı yılanı geceyarısı yatak odasında duvara tırmanırken buldu. İskoçya'da yıllardır süre gelen Loch Ness Gölü'nde yaşadığı iddia edilen efsanevi canavar uydu fotoğraflarında görüldü! Şimdi son iddia ise uydu görüntülerine takılan bu kare. İskoçya'daki Loch Ness gölünde yaşadığına inanılan ve bir nevi göl dinozoru olduğu iddia edilen bu yaratıkla ilgi yıllardır çok sayıda araştırma yapıldı. Hayvanın varlığıyla ailgili ilk ihbar 1933 yılında yapıldı. Yılan kafalı uzun vücutlu bir canavar olduğu iddia edilen Loch Ness sakinine Nessie deniyor. ABD'nin Teksas eyaletinde yaralı halde bulunan ve bir süre sonra uyutularak öldürülen gizemli hayvanın ne olduğunu ortaya çıkaracak bir araştırma yapılmamasına karar verildi. Karar Amerikan medyasından eleştiri oklarını çekti. Meksikalı köylülerin, koyunlarını, keçilerini ve tavuklarını kanları emerek öldürmekle suçladığı ve adına 'Chupacabra' dedikleri efsanevi canlı olabileceği konuşulan yaratığın tüyleri hastalıktan dökülmüş bir rakun olabileceği de iddia ediliyordu. Teksas Doğal Yaşam Parkı'ndan Mike Cox, 'Böyle bir teste gerek yok. Chupacabralar hayali yaratıklar' dedi. Tıklanma rekorları kıran video, pek çok kişi için efsanevi Koca Ayak'ın varlığının yeniden gündeme getirdi. Amerika'da Ohio'da motorsiklet kamerasına yansıyan görüntülerde hızla siyah bir yaratık karşıdan karşıya geçiyor. Yeni görüntü hakkında şimdiden bir çok yorum gelirken, Koca Ayak efsanesini yeniden hatırlattı. Birçok bilim adamı yarı hayvan, yarı insan şeklinde, arka ayakları üstünde yürüyen, Kocaayak'a ilişkin ihbarların asılsız olduğunu düşünüyor. 'Koca Ayak' efsanesi, 1958 yılında Washington'un güneyinde yol inşaatında çalışan işçilerin 48-55 numara büyüklüğünde ayak izleri görmesiyle başladı.Himalayalar'da yaşadığı söylenen 'Kar Adam Yeti' efsanesi gibi Koca Ayak da ABD'nin modern söylencelerinden oldu.Bilim adamları bu efsanenin peşine düştüler.1967 yılında bölgede keşif turuna çıkan Roger Patterson ve Robert Gimlin, 'Koca Ayak'a ait olduğu söylenen görüntülerle geri döndüler.Daha sonra bu görüntünün 'koca ayak' filminde kullanılan bir köstüm olduğu iddia edildi. Ancak bu yaratığın varlığına dair kesin bir kanıt bulunamadı. Chupacabra Kan emici bir yaratık olan chupacabra Latin Büyükayağı olarak da biliniyor. İlk kez 1995 yılının Mart ayında Porto Riko'da ortaya çıktı. Sekiz koyunu telef eden hayvan ortalığı kan gölü haline getirmişti. Yeti Yetiler oldukça büyük kıllı beyaz yaratıklar olarak tarif ediliyor. Himalayalarda, Nepal ve Tibet'te yaşadığına inanılan bu canavar bir nevi büyükayağın beyaz versiyonu olarak da tanımlanabilir. Ancak bu yaratık da henüz mitolojik bir öğe olmaktan çıkamadı ve kanlı canlı yakalanamadı. Loch Ness gölü canavarı İskoçya'daki Loch Ness gölünde yaşadığına inanılan ve bir nevi göl dinozoru olduğu iddia edilen bu yaratıkla ilgi yıllardır çok sayıda araştırma yapıldı. Hayvanın varlığıyla ailgili ilk ihbar 1933 yılında yapıldı. Yılan kafalı uzun vücutlu bir canavar olduğu iddia edilen Loch Ness sakinine Nessie deniyor. Son iddia ise uzaydan çekilen fotoğraflara ortaya çıkan bu görüntünün Loch Ness gölü canavarı olduğu belirtildi. Jersey şeytanı Tanımlanamayan gizemli hayvanlar kategorisi içnide yer alan Jersey şeytanı, ince kanatlı ve koyun başlı bir tür olarak tarif ediliyor. New Jersey'nin güneyindeki Pine Barrens'ta yaşadığına inanılıyor. New Jersey'de o kadar popüler bir yaratık ki şehrin hokey takımına da Jersey Şeytanları deniyor. Yowie - Yowie tuhaf biçimsiz, kertenkeleyle karınca arasında bir yaratık. Kırmızı gözlere ve yılanlardaki gibi büyük dişlere sahip. YerenYeren'e vahşi adam da deniyor. Maymuna benzediği söyleniyor. Hubei'de bu yaratığa Çin vahşi adamı deniliyor. Çok uzun yaratıklar olduğu öne sürülüyor. Pukwudgie Minyon ya da cüce diyebileceğimiz bir yaratık Pukwudgie. Elf hikayelerinden bildiğimiz trolleri andırmakla boyları nedeniyle onlardan ayrılıyorlar. Geniş burunları, parmakları ve kulakları var. Aliens (Uzaylılar) Bu dünyadan olmadığına inanılan yaratıklar için bu terim kullanılıyor. Uzaydan geldiğine inanılan bu yaratıklar genelde tarif edilemiyor ve haklarında hiçbir şey bilinmiyor. Varlıkları da kanıtlanamıyor. İsveç göl canavarıİskoçların Loch Ness'inin İsveç versiyonu. Yerel dilde Storjoodjuret deniliyor. Mitolojik bir yaratık olduğuna inanılıyor ve İsveç'teki Büyük Göl'de yaşadığı öne sürülüyor. Şimdilerde bir 'yaratıktan' daha söz ediliyor. Bu yaratık Meksika'da 2007'de bir çiftçi tarafından bulundu ve öldürüldü. Cansız bedeni incelendikçe tuhaflıklar birbirini izledi. Kimine göre uzaylı, kimine göre henüz keşfedilmemiş bir hayvan türü. Bilim adamları ise 'DNA'sı yok' diye şaşkın. İşçi Francisco Garcia:'Yaşayan ikinci bir yaratık gördüm. Gördüğüm 70 cm. boyunda bir insancıktı. Onu çiftlik kapısından çıkarken gördüm, sonra hızlıca oradan uzaklaştı' dedi. Etobur bir hayvanın diş yapısına sahip bu yaratığın; aynı zamanda kafatası yapısı itibariyle de diğer hayvanlara göre daha yüksek zeka seviyesine sahip olduğu düşünülüyor. Diş yapısı, kertenkeleye benzeyen yaratık; eklem ve iç kulakları yapısıyla da insana benzediği iddia ediliyor.