Başarısızlık Zirvesi'nden çıkan mesaj: Başarısızlığa şans verin!

29 Eylül Cumartesi günü Özyeğin Üniversitesi'nin Çekmeköy Kampüsü'nde Etohum ve Özyeğin Üniversitesi'nin birlikte düzenlediği "Başarısızlık Zirvesi", ünlü iş adamlarının ve başarılı girişimcilerin başarısızlık öyküleriyle tamamlandı. İş dünyasında kendilerini zirveye taşıyan başarısızlıkları tüm samimiyetleriyle dinleyicilere aktaran profesyoneller, ders çıkarılan başarısızlıkların alkışlanması ve ayıplanmaması gerektiği konusunda ortak görüş belirtti. Konferans sonunda çıkan mesaj, yenilgilere açık olmak ve başarısızlığa şans vermek oldu.

Yeni ekonomiyle ilgili bilgi ve iş fikri sahibi olan girişimcilerle bu konuda yatırım yapabilecek şirket ve profesyonelleri buluşturmayı hedefleyen Etohum, bugün iş dünyasının en sık dışladığı kavramlardan biri olan başarısızlık kavramını, Etohum ve Özyeğin Üniversitesi'nin ortak girişimiyle düzenlenen "Başarısızlık Zirvesi"nde farklı bir bakış açısıyla masaya yatırdı. 09.30–18.00 saatleri arasında iş dünyasının ünlü isimlerini ve başarılı girişimcilerini ağırlayan ve Pozitif TV'den canlı yayınlanan zirvenin temel hedefi, başarısızlık öykülerinin "başkalarından dinlenmesi" yoluyla başarı sarmalının girişimcilerde yarattığı başarısızlık korkusunu yenmek, ezbere takılan başarısızlık algılarını değiştirmek ve bireylerin girişim cesaretlerini artırmaktı.

"Her dokunduğum altın olmuyormuş!"

Başarısızlık Zirvesi, Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Erhan Erkut'un konuşmasıyla açıldı. Prof. Erkut, başarı endeksli toplumların "12'den vurma miti"ni bireylere empoze ettiğini, bunun da hayatın gerçekleriyle çelişerek bireyler üzerinde ciddi bir başarısızlık ve girişimcilik korkusu yarattığını belirtti. Oysa "başarıya taşıyan başarısızlıklar"ın gelecek inşasında önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Prof. Erkut, sözlerine şöyle devam etti: "ABD başarısızlığa tolerans gösterirken, Japonya'da durum bunun tam tersi. Türkiye ise daha çok Doğu'nun bakış açısına yakın. Başarısızlık bizde de tam bir utanç kaynağı. Ancak şunun farkına varmalıyız: Başarısızlık stigması, aslında ülkelerin ekonomik gelişiminde büyük rol oynuyor. Risk iştahı, güç mesafesi, bireysellik ve hiyerarşi kavramlarının 'memur kafası' yaratmayacak şekilde işlemesi gerekiyor." Kendi özel yaşamından ve profesyonel deneyimlerden örnekler veren Erkut, başarısızlık bunalımından kurtulmanın yolunun da önce başarısızlıkları kabullenmekten, "kendi fikrine aşık olmadan" müşterilerin taleplerini, görüşlerini sürekli dinlemekten, daimi bir optimizm ve azimle yola devam etmekten geçtiğini belirtti.

Ali Saydam: "Ben hep çakıldım!"

İletişim uzmanı kimliğiyle ön plana çıkan gazeteci-yazar Ali Saydam ise, "Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?" adlı kitabından bazı başlıklarla konuşmasına başladı. Saydam, konuşmasında zamanında Fenerbahçe'yle ilgili Ali Koç'la arasında geçen diyalogtan ilk aşkı ve gazeteci dostlarıyla yaşadığı başarısızlık deneyimlerine kadar birçok farklı örnek verdi. "İnsan neden çakılır?" sorusunun yanıtını bir saat boyunca keyifli örneklerle inceleyen Saydam, başarısızlığı aşmanın yollarına değinirken şunları söyledi: "İş hayatındaki bireysel başarısızlıklar üçüncü şahıslara yükleyemeyiz. Çevremizi doğru okumalı, ona yabancılaşmamalıyız. Hüsnü kuruntuyla hareket edip takıntılı olmamalı ve ruhsal-düşünsel gelişimimizi tamamlamaya, kendimize ait bir hayat görüşü oluşturmaya çalışmalıyız. Aksi takdirde, başarının formülleri olan irade, beceri ve odaklanma kavramlarından yoksun, değişime tamamen kapalı bireyler haline geliriz. Asıl başarısızlık budur."

"Hepimiz Messi olmak istiyoruz!"

Teknoloji alanında uzmanlaşan Radikal Gazetesi yazarı Serdar Kuzuloğlu, salondaki kahkahaların sıklıkla eşlik ettiği konuşmasında başarı kavramının öğrenilmiş ve öğretilmiş başarılarla, başkalarının önümüze koyduğu hedeflerle şekillendiğini belirtti. Kendi hedeflerini ortaya koymayan bireylerin, oyun kurucuların oluşturduğu kurallarla ve onların sunacağı başarı ilüzyonu ve ödülleriyle yaşadığına değinen Kuzuloğlu, takdir beklentisinin bireyleri başarıya bağımlı hale getirdiğini söyledi ve şöyle devam etti: "Yeni yapay hedeflere itiliyoruz. Başarı takıntımız sonucu kaybedenin sesini kesiyoruz, futbolda bile en muzaffer takımlarla ilgileniyoruz. Hep parlak başarılara bakmış, başarısız girişimleri görmezden gelmişiz. Oysa başarıların büyük bölümü, tesadüflere, karşımıza çıkan şanslara ve başkalarının başarısızlıklarından nemalanmaya dayanır. Başarının tek bir formülü olmadığı için kendimizden hedefler koymamız, hatayla deneyimlemekten korkmamamız ve hayal etmekten vazgeçmememiz gerekiyor."

Hatasız girişimci olmaz!

Yurtdışındaki Failcon Konferansı'ndan esinlenilen zirvenin ilk panelini, Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir yönetti. "Başarısızlık Paneli"nde asker.com, live.ru gibi internet girişimlerindeki kritik hataları anlatan girişimciler, başlarından geçen bu olumsuz deneyimleri zamanla ve büyük bir inatla nasıl artı değere dönüştürdüklerine değindiler.

Cem Duran, Lütfi Demirci, Yusuf Yıldırım, Bora Kızıl, Oktay Yılmaz ve Şafak Altun'un konuşmacı olarak yer aldığı panelde girişimcilerin başarısızlığına neden olan en belirgin ortak hataların, işi bilmeden yatırım yapmak, birçok alanda girişimde bulunup en iyi sonuç verecek olana odaklanmamak, doğru ekibi ve ortaklığı oluşturamamak, müşteriyi analiz etmemek ve dinlememek ve girişimcilere fikir verip yönlendirebilecek mentörleri kolaylıkla Türkiye'de bulamamak olduğu ortaya çıktı.

Her girişimci bir gün başarısızlığı tadacaktır!

Öğleden sonraki oturumda "Fikir Atölyesi" kurucusu Tunç Kılınç moderatörlüğünde yapılan ikinci panelin konuşmacıları ise, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, EURO-RSCG Türkiye CEO'su Levent Erden, Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Mynet Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli ve Hitay Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay'dı. İş dünyasının önde gelen isimleri, Tunç Kılınç'ın özel olarak yaptırdığı anket üzerinden başarılarını ve başarısızlıklarını anlattı. "Başarısız olmak ne demektir?" sorusuna konuşmacılardan her biri farklı yanıtlar verirken, aile ve bireyin kendi içindeki huzuru yitirmesinden sektördeki güvenirliğini kaybetmesine kadar farklı tanımlar ortaya kondu.

İş hayatına ağırlık vermesi nedeniyle çocuklarının doğumuna şahit olamadığını belirten Hüsnü Özyeğin, "Başarılı olmak görecelidir. Ancak kendi hedeflediğiniz yerlere gelemediğiniz zaman başarısız hissetmelisiniz" derken, Ali Sabancı da, "Başarı 360 derece kapsayan bir kavramdır. İş hayatıyla sınırlandırılamaz. Özel hayatınızda başarılı olamadığınız zaman başarısız sayılabilirsiniz" dedi.

Öğrencilerden ev kadınlarına, girişimcilerden kariyer sahiplerine kadar farklı iş kollarını ve alanları temsilen 1700 kişinin cevaplandırdığı anketin sonuçları zaman zaman konuşmacıların yorumlarıyla karşılaştırıldı. Anketten çıkan en belirgin sonuç ise, konuşmacıların görüşlerinin aksine, Türk insanının, yüzde 58'lik bir oranla, başkalarının gözünde başarılı nitelendirilmeyi, kendi içsel mutluluğundan daha fazla önemsediğini ortaya koydu.