Uzaylılar var mı yok mu?

Arkadaş ortamında konusu açıldığında herkesin heyecanla katıldığı sohbetlerin başında gelir uzaylılar. İnanalım veya inanmayalım, Dünya dışındaki varlıkların reytingi yüksek oluyor. Ben, ara sıra yapıyorum. Siz de deneyin. Eğer dost meclisindeki hava sıkmaya başlarsa, hemen "Bence uzaylılar var" deyin. Bakın arkasından nasıl herkes, sohbetin ortasına dalıyor. Araştırma şirketi You- Gov'un birçok ülkede yürüttüğü bir çalışma var. Buna göre dünya genelinde uzaylıların varlığına en çok inananlar yüzde 56 ile Almanlar. Ardından yüzde 54 ile ABD'liler ve İngilizler geliyor. Türkiye'de uzaylılara inananların oranına dair yapılan bir araştırma bulamadım. Ama eminim bizde de oran çok yüksektir. Diğer taraftan dinler, başka gezegenlerde farklı yaşam türlerinin olamayacağına yönelik kesin bir hüküm vermiyor. Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, Vatikan'ın kapılarının uzaylılar dahil olmak üzere herkese açık olduğunu söylemişti. Vatikan'ın başgökbilimcisi Jose Funes, Dünya'ya çok benzer bir gezegen keşfettiklerini ve orada da yaşamın olabileceğini düşündüklerini açıklamıştı. Ancak Funes'e göre insanoğlu hiçbir zaman dünya dışı varlıklarla tanışamayacak.

Clinton'dan müjde

Benzer bir yaklaşım İslami açıdan da geçerli diyebiliriz. Genel görüşe göre diğer gezegenlerde yaşam olabilir. Ayrıca İslam'da 18 bin alemin var olduğuna inanılıyor. Dolayısıyla buralarda farklı yaşam türlerinin olabileceğine söyleniyor. Ancak genel algıya göre diğer gezegenlerdeki yaşamlar aslında tasvir edilen uzaylılardan ziyade melek, cin ve şeytanların varlığıyla sınırlı olabilir. Uzaylılar konusu siyasiler için de aslında çok iyi bir malzeme. Özellikle ABD'de çok sık gündeme geliyor. Bu yıl yapılacak başkanlık seçimlerinin en favori ismi olan Hillary Clinton da, uzaylılar hakkında verdiği müjde ile oylarını artırmaya çalışıyor. Clinton, kasım ayındaki seçimde kazanması halinde uzaylılar hakkında birçok gizli belgeyi açıklayacağını duyurdu. Tıpkı eşi eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi uzaylıların Dünya'yı ziyaret ettiğine inandığını söyleyen Hillary Clinton, 1947'de bir UFO'nun düştüğüne inanılan ve ABD istihbaratının en sıkı koruduğu yerlerden biri olan 51. Bölge'yi de derinlemesine inceleme sözü verdi. Clinton'ın kazanması halinde NASA'nın sakladığı iddia edilen gizli belgeleri ve görüntüleri açıklayıp açıklamayacağı ise şimdiden merak konusu. NASA, en son Aralık 2015'te üç parlak cismin bir anda ekranda gözüktüğü sırada internet sitesindeki canlı yayını kesmişti.

İnsana ait değiller

Uzaylılar hakkında bilim dünyasından en çok konuşan isim ünlü İngiliz astrofizikçi Stephen Hawking diyebiliriz. Hawking'e göre Dünya'yı keşfetmeleri halinde insanlığın sonu uzaylıların elinden gelebilir. Son olarak Peru'dan UFO meraklılarını heyecanlandıran bir araştırma geldi. Peru'nun Paracas Adası'nda arkeolog Julio Tello tarafından 1928'de bulunan kafatasları üzerinde yapılan DNA araştırmasının sonuçları açıklandı. Uzmanlar daha önce 3 bin yıllık olduğu belirlenen kafataslarından alınan saç, diş, kemik ve deri örneklerini inceledi. Çıkan sonuçlara göre sıra dışı kafataslarının insana veya bilinen herhangi bir hayvan türüne ait olmadığı belirlendi. Araştırmaya göre ayrıca Paracas bulguları, insan kafatasından yüzde 25 daha büyük ve yüzde 60 daha ağır. Kafataslarının insana ait olmadığını saptadıklarını belirten uzmanlar, alın kısımlarındaki uzantılarının da şimdiye kadar keşfedilen bu tarz kafataslarının en ekstrem örneği olduğunu söylüyor. Yapılan açıklamanın ardından UFO araştırmacıları, Paracas kafatasları hakkında kendilerinin haklı çıktığını söylemeye başladı. Bu grup, 300'den fazla olan Paracas kafataslarının ayrıca bugün bile gizemi çözülemeyen bir mezarlık sistemi içerisinde bulunmasına da dikkat çekiyor. Dolayısıyla artık söz konusu bulguların uzaylılara ait en somut bulgular olarak kabul edilmesi gerektiğini savunuyorlar.

Şüpheler var

Ancak ciddi bir kesim ise Paracas kafataslarının uzaylılara ait olduğuna ikna olmuş değil. Bu gruba göre DNA araştırması bağımsız bir kurum tarafından yürütülmedi. DNA çalışmasının kafatasların sergilendiği Paracas Tarih Müzesi tarafından yapılmasının tarafsızlık kuralını bozduğunu dile getiriyorlar. Uzaylı teorilerine inanmayanlara göre kafatasları bölgede 2 bin ile 3 bin yıl önce yaşamış avcı - toplayıcı topluluklara ait. O dönemlerde kavimlerin birbirinden ayrılmak için bebeklikten itibaren kafataslarını tıpkı Paracas kafatasları gibi tahtalarla uzattığını söylüyorlar.

Kaynak: Selçuk Eren/Sabah