Dün size Güney Kore'de Google'ın DeepMind isimli ekibi tarafından geliştirilen AlphaGo isimli yapay zeka ile efsanevi Go oyuncusu Lee Se-dol arasındaki Go karşılaşmasından söz etmiştik.

Dün ilk kez karşılaşan bu ikilinin maçını uzun süren maçta yapay zeka kazanmayı başarmıştı. Karşılaşmanın ardından açıklamalar yapan Go efsanesi, Lee Se-dol "Bir insanın asla yapmayacağı alışılmadık bir hamle karşısında afalladım" demişti. Bugün ise ikinci maç gerçekleşti.

Televizyondan ve Youtube'dan canlı yayınlanan bu karşılaşmayı ise yine Google'ın yapay zekası kazandı. Böylece turnuvada durum 2-0'a geldi.

Böylece 18-kere dünya şampiyonu olmayı başaran ve yeryüzündeki en iyi Go oyuncularından birisi olarak görülen Lee iki gün üst üste kaybetmiş oldu. Lee maçlardan önce ise 5-0, en kötü ihtimalle de 4-1 kazanacağını öngörmüştü. Ancak görünüşe göre durum tam tersi olacak.

Şimdi Lee'nin üç maç üst üste kazanması gerekiyor. Bu maçlar ise 12, 13 ve 15 Mart'ta oynanacak.

En eski oyunlardan

2500 yıllık bir geçmişi bulunan Go oyunu çok karmaşık bir oyun olarak biliniyor. Mesela satranç ile karşılaştırıldığında; Satranç oyununda ilk yarım hamle için 20 olasılık , ikinci yarım hamle için 20, tam hamle (bir beyaz bir siyah) için 400 olasılık vardır. Go oyununda ise ilk taş (siyah) için 361 olasılık , ikinci taş (beyaz) için 360 olasılık, toplam 129.960 olasılık vardır.

Go'da hesaplı hareket etmek (strateji) önemli olsa da, oyunun tek önemli noktası bu değil. Go, insanı düşündüren yönüyle meditasyona ilham verebilir, hatta insanın iç dünyasına bir ayna tutarcasına kendi kişiliğini ve dahası karşısındaki rakibin kişiliğini daha yakından tanımasına yol açar. Go birçok atasözünün çıkış noktası olmuştur, çünkü go hayatın gerçeklerini minyatür halde yansıtmaktadır.

Gelişmiş zekası var!

DeepMind'ın AlphaGo programı, derin sinir ağlarını temel alan gelişmiş sistemini kullanıyor. AlphaGo'nun en önemli özelliği ise "öğrenebilir" olması. AlphaGo'nun yapay zekası yaptığı hatalardan ders çıkarıyor ve bir daha bu hatayı tekrarlamıyor.