Pro Evolution Soccer 2011

Pro Evolution Soccer 5'in piyasaya çıktığı 2005 yılında, FIFA serisi ile ciddi rekabete her kulvarda başlamıştı. Fazla uzun sürmeyen bu rekabette PES, futbol oyunlarında FIFA serisinin yalnız kalmayacağını sonunda göstermişti. Fakat yılların FIFA'sı yeniden rekabete girmek için oldukça uzun bir süre bekledi.

FIFA 2010'un PES 2010'dan daha iyi olduğunu pek çok arkadaşımdan duymuştum aslında. Fakat PES serisi özellikle yapay zeka yerine bir arkadaşlarınıza karşı oynadığınızda, FIFA'dan 2 gömlek üstün bir oyundu. FIFA serisi oyun yapısıyla PES'e yaklaşmaya çalışırken, PES 2011'de ise tam tersini gözlemliyoruz. Konami, PES 2011'i fazla FIFA oynayarak hazırlamış anlaşılan.

Pro Evolution Soccer 2011'de merak edip ilk baktığım kısım, bir oyuncu yaratıp onun kariyerini şekillendirmenize imkan tanıyan"Become a legend" bölümü oldu. Daha önceki halinde, size önceden hazırlanmış, özelliklerini veya oyun yapısını belirleyemediğiniz bir oyuncu "itelenip", saçma antrenmanlarla geliştirmeniz bekleniyordu. Örneğin santrafor olarak yarattığınız bir oyuncu, "biraz güçlensin" diye çalıştırdığınızda bir anda takımın ön liberosu olabiliyordu. Bu yüzden oldukça başarısız olan "Become a Legend" modu, PES 2011'de ise oldukça değiştirilmiş. Artık seçtiğiniz oynama pozisyonuna göre, futbolcunuzun oyun karakterini seçebiliyorsunuz. Bu sayede özellikleri de buna uygun olan oyuncunuzun antrenman programı da istediğiniz özelliği geliştiriyor.

Become a Legend'dan sonra hem maç motorunda yapılan değişikliklere bakmak hem de yeniliklerini görmek için menajerlik ve futbol simülasyonunu bir arada sunmaya çalışan "Master League" yarattım. Seçtiğiniz lig ve takıma göre bütçenizin değiştiği bu bölümde takımınızın antrenman programından, altyapısına, antrenörler ve personel seçiminden transferlerine kadar takımınızın herşeyiyle baştan sona ilgilenebiliyorsunuz. Daha önceki Master League'lerden farkı ise artık transfer yapmak daha kolay. Personel olarak aldığınız "Scout" yani gözlemci, sizin adınıza isterseniz transfer görüşmelerini sürdürüyor. Sizin tek yapmanız gereken ona almak istediğiniz futbolcuları göstermek. Fakat bu kısım da oldukça gerçekçi, vasat bir Ligue 1 takımına gidip de Xavi'yi alamıyorsunuz.

Genel olarak önceki senelerden farksız olan Master League yapısını inceledikten sonra bir kaç maç yaptım. Oyunun kontrol sistemi neredeyse tamamen değişmiş. Artık pasları oyuncuya değil, yöne göre atıyorsunuz. Genelde hangi oyuncuya pas atmak istediğiniz bariz bir biçimde belli olsa da klavyeyle gösterebildiğiniz 8 yönden hangisine basıyorsanız top oraya gidiyor. Bu da pasların bazen sizi çıldırtmasına sebep oluyor. Arapaslar ise tıpkı PES 6'daki gibi inanılmaz. Hatta oyundaki tek gol atma yönteminiz bile olabilir, gereğinden fazla etkili arapaslar.

Şut sistemi de diğer vuruş sistemleri gibi yenilenmiş. Fakat kaleyi tutturmak imkansız neredeyse. Özellikle forvetinizde Villa, Torres gibi isimler değil de özelliği 70 civarında bir forvet varsa, gol atmanız tamamen mucizelere bakıyor. Kaleci ile karşı karşıya kaldığınızda eğer köşelere vurmaya çalışırsanız top outa, eğer kaleyi tutturmaya çalışıp ortaya vurursanız da kalecinin kucağına gidiyor.

Duran toplar ise özellikle bilgisayara karşı oynuyorsanız sinir bozucu olabiliyor. Özellikle kornerler veya kenardan açılan ortalarda savunmanın neredeyse her topa ıska geçmesi, uzaklaştırmak için bastığınızda topu kontrol etmeye çalışması gibi sinir bozucu özellikler var oyunda. Aynı şekilde kenarlarda top kapmaya çalıştığınızda ya da çizgiye yakın bir pas atmaya çalıştığınızda o topun kaçarı yok, taca çıkıyor.

Genel olarak PES 2011 iyi bir futbol oyunu denebilir, fakat oyunun geleneksel sistemine alışmış olan futbolcular için maç motoru tam bir eziyet.Futbolcuların animasyonları harika olsa da oynanış PES 2011'de tam bir fiyasko. Yenilenmeye çalışılan maç motoru rezalet. Become a Legend ve Master League doyurucu olsa da yenilenen maç motorunun başarısızlığı yüzünden PES 2011'i tavsiye etmiyoruz.