The Evil Within 2 (PlayStation 4) incelemesi

İlk oyundan birkaç yıl sonrasında geçen The Evil Within 2'de, başkarakter olarak yine Sebastian Castellanos'u yönetiyoruz. Castellanos, zor günler geçirmektedir. Ailesinin kaybından dolayı suçlanmaktadır. Bir gün karşısına Judi Kidman çıkar (Bu karakteri de ilk oyundan biliyoruz). Kidman, Castellanos'tan yardım ister ve dedektif kendini yeniden kabus dünyasında bulur. Daha fazla konuyu açmak istemiyorum, oynamayan kişiler için spoiler olmasın. Fakat oyunun senaryoyu birinci yapıma göre daha iyi şekilde işlediğini ve Castellanos'un ailesine odaklandığını da belirtemeden geçmeyeceğim. The Evil Within 1'in konu işlemesindeki kısırlık, ikinci de yok. Bu açıdan daha iyi olmuş.

UNION KASABASI

The Evil Within 2'de dikkat çeken ilk detay keşfedilecek küçük bir dünyaya sahip olması. Union adlı kasabada sokaklar arasında keşfe çıkabiliyorsunuz. Bu oyunun atmosferini perçinlemiş. Belirttiğim gibi harita küçük, yine de keşfedilecek birçok nokta var. Bir grup askerin başına ne geldiğini veya kasaba sakini birisinin ne yaşadığını mesela öğrenebilirsiniz. Bunun için bir de Castellanos'un telsizi devreye giriyor. Bu telsiz ana görevlerin ve yan görevlerin olduğu noktaları, ayrıca insanların başından nasıl bir olayın geçtiğini gösteriyor. Biraz daha açıklayacak olursam, mesela telsizle bir sesin olduğu noktayı tespit ettiniz diyelim. Oraya gittiğinizde kare düğmesine basılı tuttuğunuzda olay yeniden canlandırılıyor ve ne olduğunu görüyorsunuz. Bu durum bazı gizli yerleri ve hikayeyle ilgili detayları öğrenmek için iyi olmuş. Ayrıca oyunda belirli karakterlerle iletişime geçiyorsunuz ve diyalog seçenekleri önünüze geliyor. Bu diyaloglar oyunun gidişatını etkilemiyor, ama neler olduğuna dair ayrıntılar içeriyor.

Tabii ki Union kasabasında yalnız değiliz. Yine birbirinden kötü ve tiksindirici yaratıklar var. Başlarından vurursanız tek hamlede işlerini bitirebilirsiniz, ama vücutlarının farklı yerilerine ateş ettiğinizde üstünüze gelmeye devam ediyorlar. The Evil Within'de düşmanlarınızı er meydanına çıkıp öldürebilir ya da gizliden gizleye avlayabilirsiniz. Yaratıklara arkadan gizlice yaklaşıp başlarına bıçak darbesi indirebilirsiniz veya tuzaklar kurabilirsiniz. Ama gizli ve sessizce öldürme biraz kısıtlı kalmış, şahsen biraz daha genişletilmiş olmasını isterdim. Boss'lar tabii ki ilk oyundaki gibi hatırda kalır cinsten. Boss'lar veya boss tipi canavarlar korkunç dakikalar yaşatabiliyor. Bununla birlikte kendinizi bir anda bir boss'la ufak bir alanda da bulabiliyorsunuz. Bunun gibi sürprizler oyundaki adrenalin seviyesini yükseltiyor.

Her ne kadar Union kasabası ve sürprizler olsa da, belirli bir noktadan sonra The Evil Within 2, tekdüzeliğe bağlıyor ve belirli bir çizgide ilerlemeye başlıyor.

KARAKTER GELİŞİMİ VE DİĞER DETAYLAR

The Evil Within 2'deki karakter geliştirme kısmı, birinci oyunla neredeyse aynı. Yaratıklardan düşen özel sıvılarla Sebastian Castellanos'u, çevreden topladığınız parçalarla da silahlarınızı güçlendiriyorsunuz. Karakter yetenek ağacı, gizlenme, fiziksel özellikler ve silahlar olarak şekilleniyor. Ama tüm yetenekleri açmak için oyunu bir kere bitirmek veya tüm yaratıkları öldürmek yetmiyor. Bir kere ve bir kere daha oynamanız gerekiyor. Oyunda silah olarak tabanca, pompalı tüfek, arbalet (İlk oyunda da favori silahlarımdan biriydi), Sniper, alev silahı ve makineli tüfek var. Tabii ki tabancayı susturuculu veya normal olarak, pompalı tüfeği ise klasik veya daha seri ateş başka bir haliyle kullanmak gibi seçenekleriniz var. Yakın dövüş ise belki bazı oyunculara sıkıcı gelebilir. Castellanos, bıçakla ve tek animasyonla saldırı yapıyor. Eğer cephaneniz yoksa yaratıklara bıçakla saldırı yapmayın, canınız fena acıyabilir. Zaten kaçmak zorunda kalıyorsunuz. Tango Gameworks işi kolaylaştırmamak için bu yolu seçmiş, yine de yakın dövüşler biraz daha geliştirilebilirdi. Bu arada unutmadan geçmeyeyim, etraftan topladığınız materyalleri sağlık enjektörü veya mermi yapımında kullanıyorsunuz, bu yüzden çevrenize dikkat edin.

Grafiklere gelecek olursak, The Evil Within'de görsel olarak iyi iş çıkarılmış. Anakarakter modellelemeleri kaliteli. Union kasabası ve diğer bölümlerdeki tasarımlar, koyu renk tonları atmosferi tamamlıyor. Görsel olarak kabuslarla dolu dünya ekrana yansıtılıyor. Sesler ve müzikler ise işin ayrı bir boyutu. Seslendirmeler ince işlenmiş. Düşman karakterlerin kötü niyetli düşünceleri, ses tonlarındaki vurgulara kadar yansıyor. Sebastian Castellanos'un olaylar karşısındaki tepkisi, sesine ve konuşmasına yansıyor. Ses efektleri de yerli yerinde. Müziklere ayrıca parantez açmak istiyorum, The Evil Within 2'nin müzikleri çok hoşuma gitti. Sadece oyuna uyan parçalar değiller, müzikal altyapıda değişen temalar var. Besteci güzel bir işe imza atmış.

Oyunda nadir de olsa hatalara denk geldim. Mesela beni görüp, üstüme koşan bir yaratık kaplamaya takılı kaldı. Bunun dışında bir iki ufak hata haricinde başkasına denk gelmedim.

Sonuca gelecek olursak, The Evil Within 2 güzel bir oyun. Eğer Resident Evil, Silent Hill veya benzeri yapımları seviyorsanız bu oyunu oynayabilirsiniz. Bu arada The Evil Within 2'de halen havada kalan bazı kısımlar var, gelecek DLC'lerle birlikte yan karakterlerin de maceralarına şahit olabiliriz.