Beynin dışardan kontrolü hayata geçmek üzere
Optogenetik sadece tıp dünyasını değil, anılarımızı da değiştirecek
Bilimkurgu filmlerinin vazgeçemedikleri konuların başında gelen beyin kontrolü giderek gerçeğe dönüşüyor. 2005 yılında ABD'nin Stanford Üniversitesi Profesörü Karl Deisseroth'un kısaca 'optogenetik' olarak adlandırdığı yeni bilim dalının, insanoğlunun amansız bir mücadeleye girdiği Parkinson veya Alzheimer gibi hastalıkların tedavisinde anlamlı başarılar getirmesi planlanıyor. Ancak söz konusu tekniğin kötü niyetli olarak kullanılması halinde ise çok etkili bir silaha dönüşme riski de bulunuyor.
PROTEİNLE KONTROL
ABD'nin MIT (Massachusetts Institute of Technology) Üniversitesi'nde görevli araştırmacılar Steve Ramirez ve Xu Liu fareler üzerinde yaptıkları deneylerde beynin deneyimleri kaydettiği bölümünü 'yönlendirmeyi' başardı. Uzmanlar söz konusu nöronları kontrol için ışığa duyarlı proteinleri kontrol esnasında kullanacakları hücrelere yerleştirdi. Daha sonra mavi ışık yardımıyla nöronların istendiğinde aktif hale getirilebildiği ve istendiğinde yine mavi ışık yardımıyla devre dışı bırakılabildiği belirlendi. Böylece beynin başta bellek olmak üzere belirli bölümlerine dışarıdan müdahale edilebileceği kanıtlanmış oldu. İnsan beynini anlamaya yönelik devrim niteliğinde bir adım olarak gösterilen söz konusu yöntem ünlü Science Dergisi'nde de yer aldı.
BEYNİN İSTENEN BÖLÜMLERİ GEREKİRSE AÇILIP KAPANACAK
Optogenetik mucizevi tedavi yöntemleri vaat etse de söz konusu teknolojinin olası kötü yönleri de yok değil. Buna göre araştırmacılar deneylerinde farelerin belleklerine hiç yaşanmamış olmasına rağmen iyi veya kötü duygular yüklü deneyimler yerleştirmeyi başardı. Böylece farelerin beyninde bulunan değiştirilmiş nöronların yine mavi ışığın yardımıyla istendiği anda aktif veya pasif hale getirilmesi mümkün hale geldi. Bu özelliğin kötü niyetli olarak kullanılması halinde ise insanlar davranışlarının da tamamen yönlendirilir hale gelmesi mümkün olacak.
BEYİN VE HAFIZA HASTALIKLARINA ÇÖZÜM ÇOK YAKIN
Yapılan açıklamalarda halen fareler üzerinde çalışılan optogenetik sisteminin insana uygulanmasının daha uzun zaman alacağı, ancak bunun yapılabilir olduğunun görülmesinin asıl önemli adım olduğu belirtildi. Söz konusu tekniğin insanlarda kontrollü olarak uygulanması halinde beyin temelli hastalıkların tedavisi gündeme gelecek. Tedavi edilemeyecek kadar kötü durumlarda ise beynin hasarlı bölümleri devre dışı bırakılarak beynin tamamının etkilenmesi engellenebilecek.
Kaynak: Habertürk
EN SON HABERLER
- 1 22 projenin açılışı gerçekleştirildi
- 2 TEKNOFEST Girişim Programı 3. Dönemi Başlıyor: Teknolojiye İz Bırak, Geleceği Sen Yaz!
- 3 Türk Telekom'un Net Insight ile geliştirdiği senkronizasyonu çözümü ITU-T'de
- 4 TEKNOFEST’te teknoloji yarışmalarına başvurular için son gün 20 Şubat
- 5 5G ve 6G teknolojileri akıllı şehirlerin geleceğini şekillendirecek
- 6 Türk oyun sektörü globale taşınıyor
- 7 Apple "Korkunç Hızlı" tanıtımını cadılar bayramında yapmayı planlıyor
- 8 KEMANKEŞ ilk atış testini başarıyla geçti
- 9 Öğrencilerin ürettiği BİRGÜL roketi TEKNOFEST finalinde
- 10 Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu’dan TEKNOFEST finalistlerine teşekkür