Crytek'ten 5 yılda 20 milyon euro yatırım

Crysis'in geliştircileri Almanya'da yaşayan Türk göçmen Yerli kardeşlerin kurduğu Crytek firması gelecek planlarını Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün de katıldığı toplantıyla açıkladı.
Crytek oyun teknolojileri şirketi kurucularından Cevat Yerli, gelişmekte olan Türk oyun pazarının uluslararası piyasada hak ettiği yere getirebilmek için İstanbul merkez ofisini açtıklarını belirterek, ''Önümüzdeki 5 yıl içerisinde Türkiye'ye toplam 20 milyon avroluk yatırım yapacağız'' dedi.
Çırağan Sarayı'nda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün katılımıyla düzenlenen toplantıda konuşan Yerli, ''Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesinden sorumlu olacak Crytek İstanbul, Türkiye'ye yapılacak yatırım ile bölgenin ihracat merkezi olacak. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde 20 milyon avroluk yatırım yapacağız'' şeklinde konuştu.
Bu yatırım ile 150 üstün nitelikli personele istihdam sağlanacağını açıklayan Yerli, ''Tersine beyin göçünü teşvik etmek amacıyla, üretim odaklı teknolojinin geliştirilmesine öncelik verecek olan Crytek,dünyanın dört bir tarafından yer alan ofislerinde çalışan yaklaşık 50 Türk uzman ve mühendisinin bilgi ve deneyimi bu konuda bu konuda en değerli kaynaklardan biri olacak'' dedi.
''Türkiye dünya devleri ile yarışacak''
Crytek İstanbul Genel Müdürü Serhat Bakdemir, Crytek'in yapacağı yatırımın öneminin altını çizerek, Crytek gibi oyun teknolojisinde sektöre yön vermiş bir şirketin Türkiye'ye yaptığı yatırımın bir dönüm noktası olacağını belirtti.
Bakdemir, ''Crytek'in oluşturacağı ekosistem, yetiştireceği kalifiye insan kaynağı ve aktaracağı bilgi birikimi, Türkiye'nin oyun sektöründe dünya devleriyle yarışacak hale gelmesine yardımcı olacaktır'' dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Bu coğrafya oyun ve yazılım sektörü için çok mümbit bir arazi, büyük potansiyel var'' dedi.
Ergün, Crytek'in Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerine yönelik teknoloji yatırımının tanıtım toplantısında, yazılım sektörünün bambaşka bir tabloyu önlerine koyduğunu kaydetti.
Yazılım sektörünün herhangi bir şeye benzemediğini dile getiren Ergün, yazılım sektörünün insanın aklı gibi olduğunu ve aklın sınırlarının çok geniş, sonsuza yakın olduğunu anlattı.
Ergün, yazılım sektörünün aklın sınırlarını zorlayan bir alan olduğuna işaret ederek, yazılım sektörü sayesinde makinelerin akıllı hale getirildiğini söyledi.
Böylesine önemli bir sektörü, genç ve dinamik nüfusu olan Türkiye'de gençlerle daha çok buluşturmak gerektiğine değinen Ergün, şunları söyledi:
''Türkiye'de ucuz emek ve hammadde yok. Onlarla da zengin olamayız. Bizim için en büyük sermaye mevcut insan potansiyelimiz ve onun aklıdır. Alın teri çok kutsal birşey. Ancak akıl teri bize lazım. Aklımızın terlemesi lazım. Yazılım sektörü aklımızı terleteceğimiz en önemli alanlardan bir tanesi. Çok muhteşem şeyler oluşturma fırsatı veriyor.
Biz de de bu fırsata paralel imkan var. Fırsatlarla imkanlar birbirine orantılı olursa bir şey çıkar ortaya, altyapı da eskisine göre daha güçlü. O zaman akıl teri dediğimiz bu hadiseyi bu sektörde konuşturmamız lazım.''
''Bu coğrafya insanlığın merkezi''
Bakan Ergün, bu coğrafyanın oyun ve yazılım sektörü için çok mümbit bir arazi olduğuna işaret ederek, ''Bir kere çocuk sayısı ve genç nüfus itibari ile baktığınızda bu sektörün müşterileri epey bir zaman çok olacak. Yakın coğrafyada oyun sektörünün müşterisi çok olacak. Büyük bir potansiyel var. Bu bir fırsat penceresi'' diye konuştu.
Bu coğrafyanın insanlığın merkezi olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti:
''Ortadoğu, Avrupa, insanlığın en önemli olaylarının yaşandığı merkez. Çok büyük bir tarihi birikim var burada. Bu oyun ve yazılım sektörü de her alanı etkiliyor şimdi. Bu coğrafyada senaryo bol. Çok muhteşem senaryolar var, siz bir romanı alıp oyuna dönüştürmelisiniz. Türkiye'de ve bu coğrafyada o kadar tarihi açıdan oyunlaştırılabilecek senaryo var ki... Bunlar üzerinde kafa yormak lazım.
Bu sektörün gençler ve çocuklar için faydalı hali gelmesi için çalışmak lazım. Her şey para değil. Müşterisi olan her şeyi satmak da bizim açımızdan doğru değil. Sattığımız şeyin özünde insana faydası olması lazım. Senaryolar, insana heyecan veren motive eden, onu daha iyi istikamete gerektiğinde yönelten senaryolar olmalı...''