50 yıldır 'enişteci' etiketiyle dillerden düşmeyen Neşe Karaböcek'in kardeşi Gülden Karaböcek, ablasının çıkardığı "İşte Benim Masalım" kitabındaki açıklamalarından sonra sessizliğini bir televizyon programında bozdu. Gülden Karaböcek, "Ablam bu evliliğe mecbur etti" diyerek yaptığı açıklamalar magazin dünyasına bomba gibi düştü.
Usta sanatçı Neşe Karaböcek, ilk evliliğini Elenor Plak'ın kurucusu, yapımcı ve müzisyen Atilla Alpsakarya ile yaptı. Bu evlilikten Alper adını verdiği bir oğlu dünyaya geldi.
Atilla Alpsakarya'nın 1974'te Neşe Karaböcek'ten ayrılıp (12 Eylül 1975) baldızı Gülden Karaböcek'le evlenmesi uzun süre magazin basınını meşgul etti. Bu evlilik yüzünden Neşe ve Gülden Karaböcek kardeşlerin arası açıldı.
Gülden Karaböcek'in ablasının eski eşi Atilla Alpsakarya ile evliliği 1983'te bitti.
Neşe Karaböcek geçen günlerde 70 yıllık hayatını konu alan "İşte Benim Masalım" adlı kitabını çıkardığını duyurmuştu. Birçok olayı içinde barındıran kitapta 50 yıldır dillerden düşmeyen 'eniştecilik' konusu da yer alıyordu.
Neşe Karaböcek kitabında, "İlk eşim Atilla beni kız kardeşim Gülden'le aldattı. Bunu tesadüfen öğrendim. Evliyken yıllarca yüzüme baka baka bana ihanet etmişler" ifadelerini kullanmıştı.
Neşe Karaböcek, kitabında, kardeşiyle eski eşinin ilişkisini öğrendiğinde büyük bir yıkım yaşadığını, eski eşinin daha sonra kendisinden af dilediğini ancak barışmayı reddettiğini anlatmıştı. "Kapıyı açsaydım, barışsaydım Gülden'i ortada bırakacaktı" diyen Karaböcek, yaşadığı ihaneti tüm açıklığıyla kitabında paylaşmıştı.
Yıllar sonra gelen açıklaması hem hayranlarını hem de müzik dünyasını şaşkına çevirdi. "Affetmedim" sözleriyle dikkat çeken Neşe Karaböcek, kardeşiyle arasındaki derin kırgınlığın hala sürdüğünü gözler önüne serdi.
50 YILLIK SESSİZLİĞİNİ BOZDU!
Gülden Karaböcek son olarak katıldığı bir televizyon programında ablasının kitabına dair açıklamalarda bulundu.
Ablasının yazdığı kitabı henüz okumadığını söyleyen Gülden Karaböcek, "Henüz vaktim olmadı. Oradan oraya koşturuyorum konserlere, yoruluyorum. Okuyacağım. Benimle ilgili yazılanları önemsiyorum. Doğruyu yazmış mıdır, bilmiyorum. Okumam lazım. Kitapta yazılanlarda yalanlar varsa da herhangi bir tepkim olmaz çünkü ben onun gibi bütün gerçekleri ortaya döküp ailemin rezil olmasını istemem. Yani, bu çok kötü olur eğer ben de bir şeyleri ortaya dökersem. Bu yüzden istemiyorum. Ortada büyük bir oyun var hem de." dedi.
"ABLAM EVLİLİĞE MECBUR ETTİ"
Karaböcek, yıllardır herkesin merakla beklediği "neden eniştesiyle evlendi?" sorusuna da "Bu hikaye uzun. Çok derin, çok ince, çok detaylı anlatmam gerekir. Onu da burada yapmak istemiyorum. Yani bir aşk meselesi falan yok. Olayı böyle yansıtmak işine geldi. Mecbur etmeselerdi beni bu evliliğe. Evet, mecbur edildim. ve ablam mecbur etti." şeklinde cevap verdi.
"BİRBİRİMİZE AŞIK OLMADIK"
Ünlü sanatçı yaşanan olayları özetler biçimde, "Ablam beni ortaya döktü, adımı afişe etti herkese. Rezil etmeye çalıştı. Bir taşla kaç tane kuş vurmaya çalıştı! Hem beni sahneden mahrum edecekti, halkın gözünde küçük düşürecekti, hem de benden kurtulacaktı. Mağdur bir kadını oynayacaktı. ve öyle de oldu. Sokakta bıraktırmasaydı aileme, anneme, babama Onlara kötüleyip beni sokakta bıraktırdı. Ne eniştem ne de ben birbirimize aşık olmadık. Öylesine, olayların akışında gitti her şey. Ben tek başıma kaldım. Kimsem yoktu. Gidecek yerim yoktu, parasızdım. Mecbur kaldım. Eniştem yani sonradan eşim olan kişinin de kendi planları varmış. Ben bunu çok sonra anladım. İlk başta sanki bana yardım etmek istiyormuş gibi davrandı. Sonra birlikte plak yaptık ama emeğimin karşılığını vermedi, hakkımı ödemedi, bana tek kuruş vermedi. Bir ev tutmak istedim, destek olmadı. Kendi başıma bir hayat kurmak, bir ev açmak istedim.
Yine yardım etmedi. Ablam bir taraftan, 'evlensin, ortada kalmasın, artık evlensinler, adı çıktı, onu kimse almaz' diye gazete röportajları verdi. Daha ayaklarımın üzerinde yeni yeni durmaya çalışan, albümler, 45'likler yapmaya çabalayan biriydim ben. Atilla Bey ile aynı evi paylaştık ama o yine dışarıda kendi hayatını yaşıyordu. Evliliğimiz 12 sene sürdü. Bir çocuk da oldu. O kadar. Ortak bir çocuğumuz var. Zaten onlar boşanmaya karar verdiklerinde ben babamla turnedeydim. Hiç haberim bile olmadı. Karşı taraf hiçbir şeyi dolduramıyor. Sadece 'beni aldattılar, şunu yaptılar, bunu yaptılar' diyor. Dediği tek şey bu. Başka bir detay var mı? Ama başka şeyler var. Bu sır benimle gidecek. Kimse büyük konuşmasın. İnsanların başına ne geleceği belli olmaz. Herkesin evladı var. Başlarına ne gelebilir, kimse bilmiyor."
"AFFEDERSE ARTIK MAĞDURİYETİ BİTER"
"Bu evlilikten Gülden Karaböcek ne kadar pişman oldu?" sorusunu da şöyle yanıtladı: "Kınamak çok kolay bir şey. Tabii ki pişmanım. 'Keşke doğmasaydım' diyorum hep. Ablam tabii ki beni affetmeyeceğini söyler çünkü affederse artık mağduriyeti biter. Şimdi bakın... Nefret ettiği bir insanın sayesinde plak yapıyor. Bir şarkı söylemiş, klip çekiyor, kitap çıkarıyor. Fırsata çeviriyor işi. Para kazanmaya çalışıyor. Ben olsam tenezzül etmem."
"GENÇ KIZLIĞIMI YAŞAYAMADIM"
Gülden karaböcek açıklamalarına, şu şekilde devam etti: "Oğlu için ağlıyor, ama bana ağlıyormuş gibi yapıyor. Oğlunun öldüğüne ağlıyor. Elli yıldır ağlamıyordu. Amerika'da oturuyordu. Gayet iyiydi. Babam, bana bu soyadını verdiği için onun cenazesine gelmedi. Babamı sevmedi. Bana arka çıktığı için babamdan nefret etti. Babam bana her konuda destek oldu. Hayattayken niye bu kitabı çıkarmadı? Ben alıştım artık suçlanmaya. Artık bana hiçbir şey 'şey' gibi gelmiyor. 'Beni üzmüyor' diyebilirim yani. Çok üzüldüm. Artık üzülmek istemiyorum. Hani 'Doğduğun ev kaderindir' derler ya Aynı benimki de öyle işte. Kaderimmiş benim doğduğum ev. Keşke kardeşi olmasaymışım. Ben çocukluğumu yaşayamadım. Genç kızlığımı yaşayamadım. Hiçbir şeyimi yaşayamadım. Evlendiğimde 20 yaşındaydım. Bir gün sabah kalkıp 'Eniştemle evleneceğim' demedim tabii ki. Bitti zaten. Gelmişim 70 yaşıma. Bundan sonra olsa ne olur, olmasa ne olur? Beni Allah tutuyor. Allah beni seviyor ki hala ayaktayım. Allah doğrunun yanındadır. Yanlışın yanında olmaz."
"ÇOK ÖZLEDİM ABLAMI"
Neşe Karaböcek'in kızsa da sözlerinden özlem ve pişmanlık akıyordu. Ünlü sanatçı "özlediniz mi?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi "Özlemez olur muyum? Tabii ki özledim. Onun o yumoş yanaklarını öpmek isterim. O beni mezara kadar affetmiyor ya... Ömrümüzün sonuna geldik zaten.
İkimizin de ayağı çukurda. Kimin önce gideceği belli değil. Ama mahşerde, Allah'ın huzurunda her şey ortaya çıkar. Ben mahalle tellalı gibi çıkıp anlatamam. Benim öyle bir tabiatım yok."
Öte yandan Gülden Karaböcek geçen günlerde sosyal medya hesabı üzerinden de bir açıklama yapmıştı. Karaböcek ilk olarak ,"İyisiyle kötüsüyle yaşanmış bir hikâyenin bugün yeniden gündeme getirilip bir linç kampanyasına dönüştürülmesi açıklama yapmamı zorunlu hale getirdi" dedi.
Açıklamasına, "Ülkemizin bu kadar önemli gündemleri varken böyle bir mesele için vaktinizi aldığım için kusura bakmayın" sözleriyle başlayan Karaböcek, kişisel hayatlara duyulan saygının önemine vurgu yaptı.
Sanatçı, evlilik ve ilişkilerde tek bir anlatıcının olmadığını, her hikâyede en az iki taraf bulunduğunu belirtti. Yıllar boyunca bu konuda konuşmamayı bilinçli olarak tercih ettiğini söyleyen Karaböcek, halen aynı duruşta olduğunu ifade etti.
"Adı geçen üç tarafın da çocukları ve yakınları var. Bu olayla doğrudan ilgisi olmayan insanların hayatlarının etkilenmesini istemem" diyen Gülden Karaböcek, özellikle kadınların toplum tarafından daha fazla yargılandığını ve namus, ahlak gibi kavramların kadınlara tapulanmış gibi kullanıldığını dile getirdi.
Basın açıklamasının sonunda geçmişte yaşanan her şeye rağmen iç huzurunun yerinde olduğunu belirten Gülden Karaböcek, "İyilikleriyle, hatalarıyla, zaaflarıyla üç kişiyi ilgilendiren bir mesele bu. Her tarafın diğerinde bıraktığı izler, mağduriyetler ve hatıralar var. Ben kendi adıma hakkımı helal ettim. İç huzurum yerinde. Vefat edenin varsa Allah günahlarını affetsin, hayatta olan kişinin de kalan ömrünü sağlıkla geçirmesini dilerim" dedi.
GÜLDEN KARABÖCEK'İN KIZI DA KONUŞTU
Neşe Karaböcek'ten sonra kardeşi Gülden Karaböcek'in kızı Neşe Düzgit olanlar hakkında konuştu. Annesinin bu konu hakkında konuşmak istemediğini söyleyen Düzgit, "Bir süredir gündemde olan Neşe Hanım'ın çıkarmış olduğu bir kitap mevzusu var. Ben bunun hakkında birkaç yorum yapmak istiyorum. İçinde yazılanların hepsi kesinlikle gerçek değildir. Neşe Hanım hayatını anlatan bir kitap yazmıştır. Kardeşinden bahsetmiştir. Kötü yorumlar alıyoruz günlerdir. Gülden Hanım kesinlikle açıklama yapmak istemiyor. Ben şundan yanayım, geçmiş geçmişte kalmıştır diyorum. Kesinlikle iki tarafın da yaşamış olduğu üzüntüler, sıkıntılar ve acılar vardır, eminim. Ama iki tarafın da çocukları var. Ve artık kimse zarar görsün istemiyorum. Hepimiz belli başlı yaşımızı aldık. Neşe Hanım'ın da çocukları öyle. Umarım bu kitap bence yeni bir başlangıç olur diyorum"
"BELKİ İKİ TARAFIN DA..."
"Belki iki tarafın da barışma sebebi olur. Kötü yorumlar da alıyoruz biz. Kötü konuşmalar da duyuyoruz. Ama bu bizim için önemli değil. Gülden Hanım'ın sesi ve yapmış olduğu besteleri. Türkiye'ye mal olmuş bir ismi var. Neşe Hanım'ın da tabii ki de öyle. Saygı duyuyoruz. Ben artık konuyu kapatmak istiyorum kızı olarak. Günlerdir çünkü basında açıklamaları var. Dinliyoruz, duyuyoruz. Ama bence artık bu sayfayı kapatalım. Önümüze geleceğimize bakalım diyorum. Kendisi de umarım kitabıyla yeni bir başlangıç yapmış olur. Kendisi de tekrar sahnelere dönmesini diliyorum. Herkesin yolu açık olsun. İnşallah barışırsınız" dedi.
NEŞE KARABÖCEK KİMDİR?
1 Nisan 1947 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Henüz 2,5 yaşındayken babasının tayininin Ankara' ya çıkması nedeniyle oraya taşıdı ve Başkent'te büyüdü.
Asıl adı Neşecan Göktürk'tür. 5 yaşındayken 'Karaböcek' adlı piyeste oynarken İsmet İnönü'nün önerisiyle 'Karaböcek' soyadını aldı.
Neşe Karaböcek, her tür müziği denedi ve sayısız 45'lik plak, LP ve kaset/CD doldurdu. Ayrıca 11 sinema filminde başrol oynadı.
İlk büyük çıkışını 1968 yılında 'Artık Sevmeyeceğim' adlı 45'liği ile yakaladı ve 90'lı yılların ortalarına kadar ismini zirvede tuttu.