Türk Pediatri Kurumu tarafından bu yıl 60'ıncısı düzenlenen Türk Pediatri Kongresi'nde Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzm. Dr. Cemre Yaşöz, çok ciddi bir tehlikeye dikkat çekti. Ben de oyun ile ölüm arasındaki bağlantıları araştıran Uzm. Dr. Yaşöz ile çocukları sosyal medyada tuzağa düşüren ölüm oyunlarının boyutlarını konuştum. Bakın, Uzm. Dr. Yaşöz, ölümcül oyunların tehlikesini nasıl gözler önüne serdi…
TEHDİT EDİYORLAR
Uzm. Dr. Yaşöz, çocuklar ve gençler arasında son dönemde sosyal medyada yaygın olarak kullanılan challenge yani meydan okuma oyunlarının arttığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Gençler arasında son dönemlerde özellikle meydan okuma oyunları son 10 yılda çok arttı. Çocuklar buna 'Tık' tuzağıyla birlikte katılıyorlar. Oyunlara katılırken kişisel bilgilerini vermek durumunda kalıyorlar. Onlara çeşitli görevler veriliyor. Bu görevleri her gün yerine getirmeleri bekleniyor. Getiremediklerinde veya çıkmak istediklerinde ise bu kişisel bilgileri tehdit olarak kendilerine geri dönüyor." Çocukların hergün bu görevleri yerine getirip, video çekip, internete sosyal medyaya yüklettiklerini söyleyen Uzm. Dr. Yaşöz, "Etiketlerle birlikte sosyal medyada yayılmasını sağlıyorlar. Böylece diğer çocuklar da bu tuzağa çekiliyor" dedi.
BİRBİRLERİNİ YAKIYORLAR
Bunlar dışında özellikle Tiktok ve Youtube'a yüklenen videolar da olduğunu belirten Uzm. Dr. Yaşöz, "Orada da meydan okumalar var. Mesela derisine 20 saniye boyunca deodorant sıkıyor, ciltte yanıklar oluşuyor. Ateşle birbirlerini yakıyorlar, kaynar suyu uyuyan arkadaşlarının üzerine döküyorlar. Çok tehlikeli" dedi.
A4 BOYUTUNDA ZAYIFLIK
"Son günlerde popüler olan A4 challenge'ı yani meydan okuması var" diyen Uzm. Dr. Yaşöz, şunlara dikkat çekti: "Aynada A4'ü tutup bedenlerini A4 içinde bırakacak kadar zayıflamaya çalışıyorlar. A4 boyutunda zayıflık hali bekleniyor. Çocuklar bunlara katılıyorlar. Kendilerine zarar verme karşılığında da beğeni ve görüntülenme sayısı alıyorlar."
10-14 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR BU TUZAĞA DÜŞÜYOR
Araştırmaların en çok 10- 14 yaş arası çocukların bu tuzaklara daha fazla düştüğünü ortaya çıkardığını belirten Uzm. Dr. Yaşöz, "Çünkü en fazla bu dönemde risk alma davranışı artıyor. Ama risk değerlendirme yetileri az. Akranları tarafından üzerlerinde bir baskı oluşturuluyor. Bir akran grubuna ait olma arzusu ile daha fazla katılım gösteriyorlar" dedi.
BU NASIL OYUN! ARKADAŞININ ÜZERİNE KAYNAR SU DÖKÜYOR!
AİLELERE zarar verme durumları da olabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Yaşöz, şunlara dikkat çekti: "Mesela kaynar su challenge'da, kaynar suyu içebiliyorlar, uyurken bir arkadaşlarının üzerlerine dökebiliyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki challenge ne kadar tehlikeli olursa görüntülenme ve tıklanma sayısı o kadar artıyor.
O kadar takipçi kazanıyorlar. O kadar ilgi uyandırmak istiyorlar. Araştırmalar ruh sağlığı bozuk olan gençlerin ve çocukların bu oyunlara daha fazla katıldığını gösteriyor. Aileden daha az ilgi gören ve bu nedenle de kabul görme arzusu daha fazla olan çocuklar bunlar."
EBEVEYNLER DİKKATLİ OLMALI
UZM. Dr. Yaşöz, ebeveynlere şu önerilerde bulundu: "Ailelerin, öğretmenlerin herkesin dijital okur yazarlığa ihtiyacı var. Bazı ülkeler riskin büyüklüğünü fark edip 16 yaş altı için sosyal medya kısıtlamasına gitmeye başladı.
Bunun dışında ailelerin çocuklarıyla daha fazla ilgilenmesi, dışarıdaki gerçek yaşamla daha fazla temas etmelerini sağlaması, fiziksel oyun alanlarının varlığını göstermesi, dışarda vakit geçirmeleri, onlarla oyun oynamaları bu süreçte önem taşıyor. Ailelerin çocukluktan itibaren çocuklarıyla daha fazla oyun oynaması gerekir. Dışarıda bir dünya olduğunu göstermeleri gerekir. O yalnızlığın içinden çocukları kurtarmaları gerekiyor."