Avrupa Yakası'nın sivri dilli Yaprak'ı Hale Caneroğlu, oyunculuğu bırakıp bambaşka bir yola girdi. Efsane karakterin ardından değişimiyle şaşırtan Caneroğlu, artık ekranlardan uzak, farklı bir hayatı tercih ediyor.
Gülse Birsel, Ata Demirer, Engin Günaydın, Hümeyra ve Gazanfer Özcan gibi güçlü oyuncuların başrollerini paylaştığı Avrupa Yakası, yayınlandığı dönemde büyük ses getirdi. Canlandırdıkları karakterlerle izleyicinin gönlünde taht kuran ekip, replikleriyle de sosyal medyada halen popülerliğini koruyor.
Geniş bir izleyici kitlesi tarafından sevilen dizide Yaprak karakteriyle özdeşleşen Hale Caneroğlu da zaman zaman oldukça merak ediliyor.
Hale Caneroğlu, şimdi tamamen farklı bir yaşam tarzıyla dikkat çekiyor.
1974 yılında Almanya'da dünyaya gelen Hale Caneroğlu, Galatasaray Üniversitesi'nde Sinema ve Televizyon bölümünü bitirdi. ABD'de tiyatro eğitimi alan Hale Caneroğlu, 2003 yılında yer aldığı Kasabanın İncisi dizisiyle ekran macerasına adım attı.
Hale Caneroğlu, en son 2015 yılında M.U.C.K filminde rol aldıktan sonra ekranlardan uzaklaştı. Şimdi ise yazar ve eğitmen kimliğiyle çeşitli organizasyonlarda motivasyon konuşmaları yapıyor.
Fırtınalı aşk hayatı ve başından geçen evliliklerle magazin gündeminin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Brooke Shields, Mavi Göl filmi ile büyük bir hayran kitlesine kavuşmuştu. Tiyatrodaki oyunculuğu da sinemada olduğu kadar beğenilmişti.
Güzelliği nedeniyle çocuk yaşlarda travmatik süreçlerden geçen Brooke Shields, genç bir kız olduğunda ekranların en güzel kadın oyuncusu kabul edilmişti.
1965 yılında New York'da dünyaya gelen Brooke Shields, çok güzel bir bebek olduğu için henüz 11 aylıkken modellik kariyerine başladı.
14 yaşında Vogue dergisinin kapağında yer alan Shields, erkek iç çamaşırı reklamlarında bile rol aldı.
Çocuk pornografisinin ele alındığı 1978 yapımı Pretty Baby filminde genelevde yaşayan bir çocuğu canlandıran Brooke Shields, çok kez çıplak bir şekilde kamera karşısına geçti. Ünlü oyuncunun, çekimler sonrasında ağır psikolojik süreçlerden geçtiği konuşulmuştu.
Şimdilerde 60 yaşında olan ABD'li oyuncu ve modelin son hali şaşırttı. Güzel bir kız olduğu için annesinin ısrarıyla kaldıramayacağı rolleri canlandırmak zorunda kalan Shields için ''Güzelliği başına bela oluyor'' gibi yorumlar yapılıyordu.
Ünlü oyuncu Kelly McGillis'in inanılmaz değişimi gündem olurken, Tom Cruise'un değişim yaşamaması dikkat çekti.
90'ların unutulmaz dizisi Zeyna'nın güzeller güzeli savaşçı prensesi Lucy Lawless yılların azizliğine uğrayan ünlü isimlerden.
Şimdi görenlerin tanımakta zorlandığı Zeyna'ya hayat veren Lucy Lawless (Zeyna) son hali ile şaşırtıyor.
İşte bir döneme damgasını vuran ve büyük küçük herkesin severek izlediği Zeyna'nın başrol oyuncusu Lucy Lawless'ın son hali ve sizin için derlediğimiz ünlü isimlerin eski ve yeni halleri...
Lucy Lawless kimdir?
Yeni Zelandalı oyuncu ve şarkıcıdır. Uluslararası başarı kazanmış televizyon dizisi Zeyna: Savaşçı Prenses'te 1995'ten 2001'e kadar başrolde oynadığı Xena karakteriyle tanınmıştır.
Lucy Lawless oyunculuğa lisede başladı. Ergenlik çağında bulimia hastalığına yakalandı, fakat Auckland Universitesi'ne gittiği dönemde hastalığı yenmeyi başardı.
Burada 1 yıl yabancı diller üzerine eğitim aldı. Almanca, İtalyanca ve Fransızca öğrendi. Ayrıca üç yıl opera dersleri aldı. keman ve caz'a yöneldi.
Fakat operanın hayat tarzında henüz hazır olmadığı bir takım değişiklikler yapmasını gerektirdiğini öğrenince her ikisini de bıraktı.
Lucy 1994'te Pacific Renaissance Pictures tarafından hazırlanan "Hercules and the Amazon Women," adlı bir televizyon filminde rol aldı. Bu film daha sonra Herkül: Efsanevi Seyahatler dizisine dönüştü. O bölümde episode, Lysia adında, erkeklerden nefret eden bir Amazon kadınını canlandırdı. İlk sezon bölümlerinden "As Darkness Falls."'ta Lyla karakterini oynayarak devam etti. En önemli rolüne, kahraman savaşçı kadın Zeyna rolü teklif edildiğinde kavuştu. Pacific Renaissance Pictures'ın yazarlarından biri olan R. J. Stewart'ın Robert G. "Rob" Tapert'ın bir hikâyesinden uyarladığı "The Warrior Princess" bölümü Mart 1995'te yayınlandı. Aslında bu rol için Vanessa Angel seçilmişti; fakat kendisi hastalandığı için Yeni Zelanda'daki çekimlere gelemedi. Xena ve ona çok benzeyen Lysia karakterlerini ayrıştırmak için Lucy Lawless'ın normalde sarı olan saçları siyaha boyandı. Xena, Herkül'ün ilk sezonundaki iki bölümde daha yer aldı. Bu bölümlerde düşman bir karakterden iyi bir karaktere dönüştürüldü.
Xena karakteri o kadar sevildi ki sadece onun adına bir dizi serisi yaratıldı. Zeyna:Savaşçı Prenses ilk kez 4 Eylül 1995'te ekranlara geldi. Buna rağmen Ekim 1995'te Lucy Herkül dizisinin "Outcast" bölümünde bir kez daha Lyla olarak gözüktü. Zeyna: Savaşçı Prenses aynı türetildiği dizi gibi bir hit oldu ve altı sezon daha devam ederken Lucy Lawless'ı uluslararası bir ünlü haline getirdi. Ekim 1996'da The Tonight Show with Jay Leno programının çekimleri sırasında Lucy'nin stüdyonun otoparkında bindiği at tökezleyince Lucy'nin kalça kemiği kırıldı. Neyse ki tamamen iyileşti ve Zeyna çekimlerinden uzak kalması en az zararla atlatılmış oldu.
1997'de, Lucy People Weekly dergisi tarafından "Dünyadaki En Güzel 50 Kişi" arasında gösterildi. Bundan günler önce, 6 Mayıs 1997'de Anaheim, California'da Mighty Ducks ve Detroit Red Wings arasında oynanan NHL buz hokeyi maçı sırasında ABD milli marşını söylerken Lucy'nin istem dışı şekilde bir göğsü gözükmüştü. Lucy Newsweek'te şöyle bir açıklamada bulundu: "Açıkçası utandım... Amaçladığımdan çok daha fazla bir dekolte olmuş oldu."
Lucy son olarak Starz dizisi Spartacus: Blood and Sand.'te rol almıştır. Dizi, ünlü gladyatör Spartacus'ün hayatını konu almaktadır ve uzun zaman Zeynanın yapımcılığını yapan Sam Raimi ve Rob Tapert tarafından hazırlanmıştır. Lucy, Lentulus Batiatus'un karısı Lucretia rolündedir.
Lucy 19 yaşında Garth Lawless'ten bir çocuğa hamile kaldı. 1988'de Kalgoorlie, Avustralya'da evlendiler. Yeni Zelanda'ya geri döndüklerinde Daisy Lawless adlı kızları doğdu. Çift 1995'te boşandı. Lucy daha sonra Zeyna'nın yapımcısı Robert G. "Rob" Tapert ile 28 Mart 1998'de evlendi. Julius Robert Bay Tapert ve Judah Miro Tapert adında iki oğulları var.
Gaziantepli kebap üstadı Ali Haydar (Şener Şen) ile Hanım (Türkân Şoray) adlı işe ihtiyacı olan iki çocuklu dul bir kadının hayat mücadelesinde, her türlü zorluk içinde işte ve aşkta "İkinci Bahar"ı yaşamaya başlamalarının hikâyesi. Bir dönem atv ekranlarında usta oyuncular Türkan Şoray ve Şener Şen'i yan yana getiren İkinci Bahar dizisi oyuncuları şimdi ne yapıyor?
İşte merak edenler için İkinci Bahar'ın Cennet'i Devin Özgür Çınar'ın son hali ve sizin için derlediğimiz ünlü isimlerin yıllar içindeki değişimleri...
Takvimler 1995 yılını gösteriyordu. İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'ndan mezun olan 23 yaşındaki gencecik bir şarkıcı Sana Sahibim adlı şarkıyla bir anda müzik piyasasında yıldız gibi parladı.
Sonra şarkılar şarkıları, albümler albümleri kovaladı. Özellikle Şinanari adlı şarkısıyla 90'lı yıllara damgasını vurdu. O genç kız Türkiye'nin en ünlü şarkıcılarından biri haline geldi.