Çocuklar Duymasın'ın Emine'si 20’liklere taş çıkarıyor! 54 yaşındaki Melek Şahin'i bir de şimdi görün...
Tamer Karadağlı ile Pınar Altuğ'un başrollerini paylaştığı bir döneme damga vuran Çocuklar Duymasın dizisinde Emine karakterine can veren Melek Şahin'in, inanılmaz değişimiyle gündem oldu. 54 yaşındaki Melek Şahin'i görenler "20'liklere taş çıkarıyor " yorumunda bulundu.

İlk kez 2002 yılında izleyiciyle buluşan Çocuklar Duymasın, unutulmaz karakterleri ve ikonik replikleriyle Türk televizyon tarihine damga vurdu. Efsane dizide pek çok oyuncu canlandırdığı karakterle hafızalarda yer etti. Bu isimlerden biri de Çocuklar Duymasın'ın "Emine"si Melek Şahin oldu.

Pınar Altuğ ve Tamer Karadağlı'nın başrollerini paylaştığı Çocuklar Duymasın dizisinde, Çaycı Hüseyin'in eşi ve Meltem ile Haluk'un evlerindeki yardımcı Emine karakterine hayat veren başarılı oyuncu Melek Şahin, şimdi nasıl bir yaşam sürüyor?
Çocuklar Duymasın'ın Emine'si Melek Şahin verdiği bir röportaj ile hakkında merak edilenleri açıklamıştı.
Gerçekte bambaşka bir görünüme sahip olan Melek Şahin, Çocuklar Duymasın dizisindeki Emine karakteriyle özdeşleşen hayranlarını şaşırtmaya devam ediyor. Bir röportajında, "Sokakta sizi görenler tanımıyor mu?" sorusuna şu yanıtı vermişti: "Evet, çoğu kişi beni fark etmiyor. Tanıyanlar oldukça az ama bu durum beni rahatsız etmiyor. Genellikle insanlar 'Sizi bir yerden çıkarıyorum ama nereden?' diyerek tepki veriyor." cümlelerini kullanmıştı.
İŞTE ÇAYCI HÜSEYİN'İN EMİNE'Sİ MELEK ŞAHİN'İN SON HALİ...
Melek Şahin, gerçekte o kadar farklı ki görenlerin onun Emine olduğuna inanması çok zor.
54 yaşındaki oyuncu güzelliği ve fit hali ile adeta yıllara meydan okuyor.
9 sezon süren komedi türündeki yapımda çaycı Hüseyin'in eşi ve evin yardımcısı Emine rolünü başarıyla canlandıran Melek Şahin kendisi hakkında merak edilenleri verdiği bir röportajında şöyle açıklamıştı:
"Çocukluğum kalabalık bir ailede geçti. Ortaokul ve lise yıllarımda devlet tiyatrosu oyunları hariç birçok kişinin konserlerini, İzmir Fuarı'nda sahnelenen Metin Akpınar, Zeki Alasya kabareleri, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Yılmaz Erdoğan tiyatrosu gibi müzikalleri hiç kaçırmadan izlerdim.
Derya Baykal ve Nevra Serezli'ye ayrı bir hayranlığım vardı ve onlar gibi sahnede olmayı hayal ederdim. Evde de sürekli aileme sanatçıların ya da izlediğim karakterlerin taklitlerini yapardım ve çok iyi dans ederdim.
Yakın ahbabımız olan rahmetli Yalçın Menteş'in de tiyatrocu olması ve onunla sohbetlerimin bu mesleği seçmemde çok etkisi var. Hangi üniversitede okuyup ne olmak istediğime karar veremediğim lise son sınıfta otobüsle İzmir Devlet Tiyatrosu önünden geçerken bir tiyatro kursunun başlayacağı pankartını gördüm ve başvurdum.
Başvuru sonrasında elemeleri geçerek kursa katıldım. Sonrasında bir çocuk oyununda yer aldım. Sonra oyunculuğu meslek olarak benimsedim.
Devlet Tiyatrosu'ndaki büyüklerim benim çok yetenekli olduğumu ve mutlaka tiyatro okumam gerektiğini söylediler.
Sınava hazırlandım 1989 senesinde İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi'ni kazandım. Ve böylelikle oyunculuk kariyerim başlamış oldu."
Melek Şahin'in İzmir'den İstanbul'a gelmesi ise 1996 yılında eski eşi ve okul arkadaşı Necmi Yapıcı'yla oluyor:
"Necmi Yapıcı'yla evlendim ve herkes gibi sektörün İstanbul'da daha ilerlemiş olduğunu düşünerek buraya yerleştik. Televizyondaki ilk deneyimim 'Reyting Hamdi' dizisiyle oldu.
Bazı skeçleri Birol Güven yazıyordu. Birol Güven ve Gani Müjde ile ilk tanışmamız o dönemlerdi zaten. 'Ayrılsak da Beraberiz' dizisinde Necmi'ye, Feridun Bitir karakteri yazıldı. Dizinin 5. ayıydı Birol, 'Sana da bir rol yazalım, ne yazalım' diye düşünürken Emine karakterini yarattı."
'ÇOK DEĞİŞMİŞSİNİZ' DİYORLAR
Melek Şahin, 18 yılın ardından "Çocuklar Duymasın"ın bitişindeki hislerini şöyle dile getiriyor:
"18 yıl, az bir zaman değil. Bu 18 yılda 'Çocuklar Duymasın' farklı kanallarda iki ya da dört sezon olmak üzere başladı ve bitti. Her başladığında farklı heyecan yaşadık. Her bitişinde de üzüldük. Kimimiz tiyatro yaptı kimimiz dinlendi, ara verdi. Biz 18 yıl projeye yeni dâhil olanlarla birlikte hiç kopmadık tabii ki görüşüyoruz. Uygun zaman dilimlerinde bir araya da geliyoruz. Kocaman bir aile var onun da adı Çocuklar Duymasın."
Oyuncu, "Çocuklar Duymasın" dizisi ara verdiği dönemlerde başka dizi projelerinde de yer aldığını fakat uzun soluklu olmadığını dile getiriyor:
"Belli aralıklarla 18 yıl devam eden bir işin içinde olunca çok fazla teklif gelmiyor. Hemen tüm oyuncular için geçerli olan bir şey var. Uzun soluklu bir karakter oynadığınızda üzerine rolün yapışması gibi bir durum oluyor. Yapımcı da işini riske atmayıp hali hazırda role kim uygunsa onu tercih ediyor oynadığınız karaktere yakın roller geliyor. Bundan yakınmıyorum desem yalan olur."
Şahin, "Bir röportajınızda sokakta sizi görenlerin tanımadığını söylüyorsunuz. O durum hâlâ geçerli mi" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"Evet, tanımıyor. Tanıyanlar azınlıkta ama tanınmıyor olmaktan rahatsız değilim. İnsanların tepkisi 'Sanki sizi bir yerden tanıyorum' cümlesi ile başlıyor ve 'Aa ama siz sarışın değildiniz çok değişmişsiniz' ile devam ediyor. Bu da aslında benim işimde başarılı oluşumu gösteriyor sanırım."
VATAN VEFAT EDİNCE ROL İLERLEMEDİ
"Birol Güven'e dizide farklı bir karakterle yer almak istediğimi söyledim. Emine'nin ikiz kardeşi Oksijen Hayriye karakteri doğdu. Hikâye rahmetli Vatan Şaşmaz ile ilerleyecekti. Ama o da vefat edince 6 bölüm kaldı ve rol ilerleyemedi."
'EMİNE' ROLÜNÜ AYNI ANDA İKİ FARKLI DİZİDE CANLANDIRDIM
Melek Şahin, efsaneleşen dizi "Çocuklar Duymasın"a nasıl dahil oluşunu şöyle anlatıyor: "Televizyonda bir ilkti sanırım bir karakterin, iki dizide var olması. Bodrum'daydık unutmuyorum Birol, 'Acaba diziye Emine'yi dâhil etsek nasıl olur?' diye sordu. Ben şaşırdım ve açıkçası kestiremedim. Çünkü 'Ayrılsak da Beraberiz' de devam ediyordu. Birol, seyirci için itici olabilir kaygısı ile bu düşünceyi rafa kaldırdı. 2-3 ay sonra 'Hadi Emine'yi de dâhil edelim, güzel olacak' dedi. Ve dizide buldum kendimi."
Oyuncu, "Emine rolünün oyunculuğunuza etkisi pozitif mi yoksa negatif mi oldu?" sorusuna şu yanıtı veriyor:
"Dizi bitse de hiçbir zaman izleyicisini kaybetmedi. Her karakter ayrı ayrı çok sevildi. İnsanları hemen her konuda eğitti, öğretti. Emine dizideki bir karakter değil de gerçekten birazdan evlerine gelecek, mutfağa girip yemek yapacak biri oluverdi. Hem sempatikliği hem kıvrak zekâsı, Hüseyin'e karşı dik duruşu, kendini ezdirmemesi, olayları iyi niyetli bir kurnazlıkla yola koyması, ara buluculuk yapması belki birçok kadına yol haritası oldu ve çok sevdirdi kendini.
Bu dizinin parçası olduğum için ayrıca mutluluk duyuyorum. Bir rolün var olması sonra üzerinize yapışması uzun soluklu dizilerde hemen her oyuncunun yaşadığı durum maalesef. Çünkü uzun süre aynı karaktere hayat verdiğiniz zaman yapımcılar sizi o ve onun gibi karakterlere daha çok yakıştırıyorlar. Unutulmamalı ki her rol oyuncu için bir kıyafet. Ben Emine karakterini hakkıyla taşıdım. Şimdi o karakteri giysi dolabıma kaldırdım. Yeni karakterlerin üzerime dikilmesini bekliyorum."