Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 81 ilde eş zamanlı başlatılan program ile sağlık personelinin vatandaşların yoğun olduğu meydanlarda boy, kilo ve vücut kitle indeksi (VKİ) ölçümleri gerçekleştireceğini duyurdu:
"Fazla kilolu kişiler tespit edilerek Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezlerine yönlendirilecek. Bu sayede, kişilere diyetisyenler tarafından beslenme danışmanlığı ve takip hizmeti sunulacak."
Açıklamadaki "Fazla kilolu kişiler tespit edilecek" sözü sosyal medyada şu tarz esprilere konu oldu:
"Şafak baskını ile evler basılacak, ekmekler toplatılacak. Yasaklı ekmek yiyenler yatılı diyete gidecek." "Midelere kelepçe vurulamaz." "Mahpusa atın, yemek vermeyin üç ay." Ülkece goygoyu seviyoruz. Tamam, güldük eğlendik. Hatta bu esprilerin projenin tanıtımına katkısı da oldu.
Şimdi gerçeklere dönelim. Bakan Memişoğlu göreve geldiğinden beri başarılı işlere imza atıyor ve bu son projesi de ülkemiz açısından önemli bir soruna odaklanıyor.
Tıp dergisi Lancet'te yayımlanan bir araştırmaya göre dünyada bir milyardan fazla kişi obez. Araştırmalar obezite sıklığının ülkemizde yüzde 30'un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi gösteriyor.
Sadece yetişkinler değil, çocuklar ve gençler de büyük risk altında... Çünkü çocuklarda ve ergenlerde obezite oranı 1990'dan bu yana dört katına çıktı. Tablo bu kadar vahim iken Sağlık Bakanlığı'nın ülke çapında kapsamlı bir obezite taraması yapması faydalı bir gelişme.
Projenin hedefi 10 milyon kişinin (VKİ) ölçümlerini ortaya çıkarmak. Bu gerçekten yüksek bir sayı. 10 milyon vatandaşımızdan obez olanları tespit edip, onları sağlık merkezlerine ve sağlıklı beslenmeye yönlendirmek bile büyük başarı olur. İnsanların çoğu kilolu olduğunu biliyor ama kilosunun obezite boyutuna ulaştığının ya da obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının yeterince farkında değil.
Yüksek kalorili, yağlı ve şekerli gıdaların aşırı tüketimi... Paketli ve işlenmiş gıdalara olan ilginin artması... Yemek yerken televizyon ya da telefondan video izlemek...
Hareketsiz yaşam tarzı ve spor yapmamak gibi birçok faktör obeziteyi kitlesel anlamda artırıyor. Sağlık Bakanlığı'nın ülke çapında vücut kitle endeksi ölçümü başlatması bu farkındalığın oluşmasında önemli bir adım olabilir.
GASTRONOMİ TURİZMİ YÜKSELİŞTE
2024 yılında Türkiye'yi 62,2 milyon turist ziyaret etti ve turizmden 61,1 milyar dolar kazanç elde etti.
TRT Haber'e göre turistlerin harcamaları arasında yeme-içme payı bir önceki yıla göre yüzde 7,4 oranında artarak yüzde 19,4'e yükseldi. Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe'ye göre bu artışın en büyük nedeni Türkiye'nin gastronomi turizminde büyük atılım kaydetmesi. Türk mutfağının yurtdışında tanıtım etkinlikleri ve UNESCO'nun Gaziantep, Hatay, Afyonkarahisar ve Kayseri'yi gastronomi şehri ilan etmesi turizm gelirimizdeki yeme-içme sektörünün payını artırdı.
UNESCO, bütün dünyada 56 şehri gastronomi merkezi ilan etmiş ve bu listede dört şehrimiz var. Bu Türk mutfağı gerçekten eşsiz çeşitlilik ve lezzet yelpazesine sahip olduğunu gösteriyor. Boztepe "İtalyanların 5 tane önemli yiyeceğini sayabilirsiniz. Bizim 333 çeşit sadece bulgurdan yapılan yemeğimiz var. O yüzden de neyi ön plana çıkartmamız gerektiği konusunda bir turizm stratejimiz olmalı" diyor. Boztepe çok haklı. Bazı lezzetlerimizi ön plana çıkarıp, bunların sunumunda kriterler belirlemeliyiz.
GÜRÜLTÜ SUÇTUR!
Sakarya'nın Adapazarı ilçesi Hızırtepe Mahallesi'nde bir süredir sokaktan geçen motosikletlilerin yüksek egzoz sesinden rahatsız olan bazı kişiler, uyarılara rağmen önceki akşam gençler yine gürültü çıkarınca dışarı çıktı. Gençleri uyaran iki kişinin elinde balyoz ve tabanca olması gündem oldu.
Vatandaş haklı ama balyoz ve tabanca ile gençlerin peşine düştükleri için haklıyken haksız duruma düşmüşler. Aynı durumun daha beterini biz de Beşiktaş'ta Nüzhetiye Caddesi'nde yaşıyoruz. Özellikle cuma, cumartesi geceleri çevre illerden bile Akaretler'e piyasa yapmaya gelen araçlar var. Müziği son ses açıp, egzoz sesi çıkarıp güya piyasa yapmaya ya da eğlenmeye çalışıyorlar. Ne yazık ki, polis ve bekçiler de sanki bu gürültü kirliliği normalmiş gibi bu magandaları izlemekle yetiniyorlar.
Her hafta sonu gece 03.00 saatlerine kadar devam eden bu gürültü işkencesinden Beşiktaş Kaymakamı'nın haberi yok galiba!
Gürültü kirliliği aslında büyük şehirlerin önemsenmeyen büyük sorunlarından biri. Bu yüzden çıkan kavgalarda insanlar birbirini öldürüyor! Gürültü çıkarmak suçtur, yasalar uygulanmalı!
KAMYON ŞOFÖRLERİ İŞSİZ KALABİLİR
Aurora adlı şirket, yıllar süren testlerin ardından ilk tam otonom kamyonlarını ABD-Teksas'taki kamuya açık otoyollarda hizmete sundu. Şirket, Dallas ve Houston arasında teslimatlara başlayan kamyonlarının sürücüsüz şekilde 1900 kilometreyi tamamladığını açıkladı.
Başka ülkelerde de tam otonom kamyonlar deneniyor. Yakın gelecekte özellikle şehir dışı yollarda otonom kamyonlarını göreceğiz.
Yapay zeka ve robotik teknolojideki gelişmeler birçok meslek kolunda insanları işsiz bırakacak gibi gözüküyor.
Şu an gözde olan bazı meslekleri zamanla yapay zeka ve robotlar yapmaya başlayacak. Çocuklarımızı şimdiden geleceğin mesleklerine yönlendirmeliyiz.
ALTYAZI
"İnsanların birleşmesi bütün sistemleri yıkabilir. Onların gücü gitti. Herkesi birden cezalandıramazlar..." (In Hell)
