Son zamanlarda abisi İbrahim Tatlıses'le yaşadığı olaylarla gündeme gelen Hüseyin Tatlı, abisinin "Oğlum senden bir şey olmaz, kendini yorma" ifadelerinden sonra adeta sinirden küplere binerek sosyal medya hesabında karşılık vermişti. Abi-kardeş arasında gerilim tırmanırken, Hüseyin Tatlı'nın bir taksiciyle tartışıp tutuklanması gündeme bomba gibi düştü. Ortaya atılan iddialar ise adeta kafalarda soru işareti oluşturdu.
16 yaşında Altın Portakal aldınız ama 18 yaşına kadar kaşınızı alamadınız mı?
Evet. İkna edemiyordum. Öyle yetişmiş. Oyunculuğa başladığımda da setlerde hep yanımdaydı. Babam daha yumuşaktı. Bir şey için izni hep babamdan alır, anneme söylemezdim.
Evlendiğinizde 13 yaşındaymışsınız. Çocuk gelin olmuşsunuz. Nasıl o yaşta evlendiniz?
Ailelerden izin alarak.
Sebebi neydi?
Özgür olacağım sandım. Nişanlanınca ince çorap giyip kaşımı alacağım, arkadaşlarımla buluşacağım sanıyordum. Yanılmışım.
Ne kadar sürdü evlilik?
Altı ay. O 22 yaşındaydı ve askeri okulda okuyordu. O dönemin şartlarında okurken evlilik yaparsa askeri okuldan ayrılabilecekti. O yüzden nişandan sonra hemen nikâh yapıldı. Planlarımıza göre bir sene sonra Almanya'ya gidip tiyatro eğitimi alacaktım. O doktora yapacaktı. Ama evlendik, "Tiyatrodan ayrılacak" dedi ve benim için bitti.
Evlilik boyunca birlikte mi yaşamıştınız?
Ben kendi evimde, o kendi evindeydi. Hiçbir birlikteliğimiz olmadı. Boşanma sırasında babam "Bu çocuklar ayrı evlerde yaşadılar, daha sonra kızımın kısmeti çıkarsa evlenmiş görünecek" dedi. Kızlık olayları çok önemli diye rapor almamızı istedi. Ben Adli Tıp'a gittim. Maalesef hepsini yaşadım.
Yaşadıklarım elbette bende travma yarattı
◊Bunlar o yaştaki biri için çok ciddi travmalar değil mi?
Evet öyle. Düşün, apartmanda evcilik oynuyordum. Mahallenin küçük çocuklarını kapı önüne dizer, "Nişanlım gelince haber verin, oyuncaklarımı toplayayım" derdim.
Sonra ailenizi affettiniz mi olanlar için?
Amcamlar çok tutucuydu. Babamın aklını çeldiler. Babam bana sordu aslında. Ama çocuk aklıyla daha rahat bir hayatım olacağını düşünerek "İstiyorum" dedim. Tabii yaşım nedeniyle kesinlikle ailenin sorumluluğundaydı. Ben kendi kızım için böyle bir şeye asla izin vermezdim. Çocuk gelinsin düşünsene! Ama o yıllarda her şey farklıydı. Ve bu bende elbette travmalar yarattı.