Cüneyt Arkın denildiğinde çoğumuzun aklına Malkoçoğlu, Kara Murat gibi destansı karakterler gelir. Ancak Türk sinemasının bu efsane isminin sadece perdeye değil, ailesine de ilham verdiğini biliyor muydunuz? Üstelik Arkın, hayatının son dönemlerinde içinde ukde kalan büyük bir acıyı da dile getirmişti… İşte, sinema tarihimize damga vuran Cüneyt Arkın hakkında az bilinen yönler!
Babası Çerkes kökenli bir makine mühendisi, annesi ise Rumeli (Macaristan) göçmeni bir felsefe öğretmeniydi. Ortaokulu İstanbul'daki Avusturya Lisesi'nde tamamladıktan sonra, Atatürk Erkek Lisesi'nden mezun oldu. Eğitimi için Almanya'nın Würzburg Üniversitesi'ne giderek diş hekimliği bölümüne kaydoldu ve burada dört yıl öğrenim gördü. Üniversitenin son sınıfındayken, yaz tatilinde ailesini ziyaret etmek üzere İstanbul'a döndü. 1963 yılında, Ses dergisinin düzenlediği yarışmaya katıldı ve birinci olmayı başardı.
Bu yarışmanın ardından aralarında Genç Kızlar, Çiçekler Açarken, Güllü ve Aşk Mabudesi gibi klasiklerin bulunduğu sayısız filmde başrol oynayan Ediz Hun, romantik ve dramatik rollerdeki başarısıyla hafızalara kazındı.
Sanat yaşamı boyunca birçok ödüle layık görülen Ediz Hun, zarafeti ve kişiliğiyle sadece döneminin değil, Türk sinema tarihinin efsane isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
SİNEMA VE EĞİTİM HAYATI
1970'li yılların ortasında, Türk sinemasında erotik filmlerin öne çıktığı dönemde oyunculuğa ara veren Ediz Hun, eğitimine ağırlık vererek Norveç'e gitti.
Oslo ve Trondheim Üniversitelerinde Biyoloji ve Çevre Bilimleri üzerine eğitim alan Hun, bu alandaki çalışmalarını birinciliğe yakın bir dereceyle tamamlamıştır.
Eğitimi sonrası Türkiye'ye dönen Hun, çevre bilinciyle fark yaratmıştır. 1991-1993 yıllarında Çevre Bakanlığı'nda müşavirlik ve İstanbul Çevre İl Müdürlüğü görevlerini üstlenmiştir.
2019 yılında ise tiyatro sahnesine adım atan Hun, On Kişiydiler adlı oyunuyla seyirci karşısına çıkmış ve performansıyla büyük beğeni topladı.
Çift, böylelikle herkesin hayran kaldığı evliliklerinin ardındaki sırrın aslında kuvvetli bir bağ ve insan ilişkileri yattığını da tüm sevenlerine göstermiş oldular.
Son dönemde kanser tedavisi gördüğüne dair çıkan söylentileri sosyal medya hesabından yalanladı ve kolonoskopi sonuçlarının temiz çıktığını açıkladı.
Ediz Hun, hem sanat kariyeri hem de kişisel hayatındaki duruşuyla yalnızca Yeşilçam'ın değil, Türk toplumunun da örnek aldığı bir isim olmaya devam ediyor.
YEŞİLÇAM'IN GÜZELLİK EFSANESİ: GÜLŞEN BUBİKOĞLU
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri olan Gülşen Bubikoğlu, yıllar geçmesine rağmen hem zarafeti hem de yeteneğiyle hala konuşulmaya devam ediyor. 1970'li ve 80'li yılların sinema perdesinde parlayan bu özel isim, güzelliğiyle olduğu kadar başarılı oyunculuğuyla da Türk halkının gönlünde taht kurmayı başardı. Gülşen Bubikoğlu'nun son halini gördünüz mü? İşte görenleri hayran bırakan son hali... Gelin, Gülşen Bubikoğlu'nun eşsiz kariyer yolculuğuna ve hayatına daha yakından bakalım.
BİR YILDIZIN DOĞUŞU
1954 yılında İstanbul'da doğan Gülşen Bubikoğlu, küçük yaşlardan itibaren sanat ve estetikle iç içe büyüdü. Lise eğitimini İstanbul'da tamamlayan Bubikoğlu, daha sonra modellik yaparak kariyerine adım attı.