Yeşilçam'ın zarif güzelleri arasında yer alan Filiz Akın, kanser tedavisi görmüş ve 21 Mart 2025 tarihinde aramızdan ayrılarak sadece ailesini değil, aynı zamanda onu seven hayranlarını da hüzne boğmuştu. Peki Filiz Akın'ın hayatının dram dolu olduğunu biliyor muydunuz? İşte usta oyuncunun hayatıyla ilgili bilinmeyenleri!
Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik ile birlikte 'Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası'ndan biri usta oyuncu Filiz Akın… Gerçek adı Suna Akın olan ünlü oyuncu, Türk sinemasının bir dönemine damgasını vurmuş önemli kadın oyunculardan biri olarak kabul ediliyor.
BİLİNMEYEN HAYAT HİKAYESİ HEM ŞAŞIRTTI, HEM DE HÜZÜNLENDİRDİ
"Beyaz perdenin Avrupai yüzü, kolejli kızı, sarışın yıldızı" gibi sıfatlarla da tanınan Filiz Akın'ın hayat hikayesi duyanları hem şaşırttı, hem de hüzünlendirdi.
İŞTE BİLİNMEYENLERİ...
İşte yaptığı evlilikler, ailesi, güzelliği ve yeteneğiyle ilgi çeken Filiz Akın'ın bilinmeyenleri…
7 YAŞINDA BABASI TERK ETTİ
Ünlü oyuncu ailesini çok sevdi ancak babasıyla bir türlü barışamadı. 7 yaşında babasının onu ve ailesini terk etmesini yıllarca affetmedi.
"BABAM BENİ NE SEVDİ NE DE DÖVDÜ"
Hatta ünlü oyuncu bir dergi röportajında ailesinden bahsederken babasını içinde affetmediğini, "Babam beni ne sevdi ne de dövdü. Bir babanın prensesi olmak nedir hiç bilmiyorum. Meğerse babam konuşmayı, dokunmayı ve sevmeyi bilmiyormuş. Dilsizler, körler gibi... Onun tek iletişim aracı kemanmış. Bunu İzmir'in Filarmoni Orkestrası'nın 10. yıldönümü kutlamalarına çağırıldığımda anladım. Kemanına aşıktı o, başka bir şeye değil. O gün kendi kendime onu affetmeye karar versem de içimde affetmedim" sözleriyle ifade etmişti.
"BABAM VARDI AMA ASLINDA YOKTU"
Ayrıca ünlü oyuncu babasıyla ilgili, "Kemanına olan coşkusu, tutkusu ve aşkını bana tercih ettiği için affedemedim. Anneme güya çok âşıkken, gençlik aşkı olan bir kadın için bizi terk etti. Benim babam vardı ama aslında yoktu" demişti.
ESKİ KİRACILARI DEHŞET SAÇMIŞ!
Akın, 1991 yılında bir bayram günü babası Bekir Sami Akın ile üvey annesinin eski kiracıları tarafından boğularak hayatlarını kaybettiği haberini aldı. Filiz Akın, sessizliğini korudu ve o konuyla ilgili bir daha hiç konuşmadı.
"BANA TAPTI"
Annesiyle ilişkisine de değinen Filiz Akın, "Annem, babamın sevgi açığını kapatmak için bana taptı! Onun adeta oyuncak bebeğiydim. Çok soylu, çok varlıklı ya da tanınmış birilerinin çocuğu değildim ama hiç sosyal sınıf gibi bir sıkıntım olmadı. Para sıkıntısı çektiğimiz günler de yaşadık. Bazen şaşırıyorum, annemin onca sıkıntının içinde nasıl bu kadar modern, ileri görüşlü ve zevkli bir kadın olarak kalabildiğine... Beni yokluk içindeyken bile en ucuz malzemelerle süsler, saçlarımı maşayla kıvırır, bir prensese çevirirdi" dedi.
EN BÜYÜK ŞANSI ONUN EŞİ SÖNMEZ KÖKSAL OLDU
Ünlü oyuncu, 1964 yılında Kadın Berberi filminin setinde tanıştığı yapımcı ve yönetmen Türker İnanoğlu ile evlenmiş ve 1965'te oğlu İlker İnanoğlu doğmuştu. Ancak Filiz Akın, Türker İnanoğlu'nun Gülşen Bubikoğlu'yla birlikte olduğunu öğrenmişti. Filiz Akın aradığı mutluluğu bu evlilikte değil, Sönmez Köksal'la buldu.
GEÇTİĞİMİZ AYLARDA EVLİLİK YIL DÖNÜMLERİNİ KUTLADILAR
Yaklaşık 33 yıldır evli olan çift, evlilik yıl dönümlerini kutlamıştı. Filiz Akın'ın paylaşımında eşinden bahsettiği anlar büyük dikkat çekmişti.
"BANA HEDİYE..."
Ünlü sanatçı, eşiyle paylaşımında, "İyi, kötü, ama her zaman birlikte 33 yıldır sevgi ile olmaya çalışan bir evliliğe, eşimin verdiği destek ve anlayış için teşekkürler. İyi ki onu tanıma fırsatı bana hediye... Teşekkürler…" ifadelerini kullandı.
VEFATI HÜZNE BOĞDU
Sağlık sorunlarıyla bir süre mücadele eden ünlü sanatçı Filiz Akın, 21 Mart 2025 tarihinde aramızdan ayrılarak sadece ailesini değil, aynı zamanda onu seven hayranlarını da hüzne boğmuştu.
Türk sinemasının efsane ismi Sadri Alışık, hem komedi hem de dram filmlerindeki performanslarıyla izleyicilerin kalbinde taht kurmuş bir sanatçıydı.
5 Nisan 1925'te İstanbul'da dünyaya gelen Alışık, tiyatroya olan tutkusuyla genç yaşta sanat dünyasına adım attı. İlk kez 1939'da amatör olarak sahneye çıktı ve bu tutku onu Yeşilçam'ın parlayan yıldızlarından biri yaptı.
TURİST ÖMER İLE EFSANELEŞTİ
Sadri Alışık, 1964 yılında "Turist Ömer" karakteriyle Türk sinemasında silinmez bir iz bıraktı. İlk olarak "Helal Olsun Ali Abi" filminde yan karakter olarak ortaya çıkan Turist Ömer, o kadar sevildi ki kendi film serisini yarattı. Alışık, bu karakterle hem güldürdü hem de toplumsal mesajlar verdi. Turist Ömer, Alışık'ın sinema kariyerinin simgesi haline geldi.
OFSAYT OSMAN VE HAŞMET İBRİKTAROĞLU
Alışık, sadece Turist Ömer ile değil, "Ofsayt Osman" ve "Haşmet İbriktaroğlu" gibi unutulmaz karakterlerle de izleyicileri kendine hayran bıraktı. Özellikle "Ah Güzel İstanbul" filmindeki Haşmet İbriktaroğlu karakteri, Türk sinemasının en kült rolleri arasında yerini aldı. Alışık, bu karakterlerle sıradan insanların hayatını büyük bir ustalıkla yansıttı.
MÜZİSYENLİĞİ VE GAZİNO ŞOVLARI
Sadri Alışık, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda yetenekli bir müzisyendi. 1960'lı yıllarda filmlerde seslendirdiği şarkılarla dinleyicilerin gönlünü kazandı.
1968'de başladığı gazino şovlarında ise hem şarkılar söyledi hem de hikayeler anlattı. "Ah Müjgan Ah" gibi hikayeleriyle seyircileri hem güldürdü hem de hüzünlendirdi.
ÖZEL HAYATI VE AİLESİ
Alışık, 1959 yılında Yeşilçam'ın güzel yıldızı Çolpan İlhan ile evlendi. Bu evlilikten oğulları Kerem Alışık dünyaya geldi.
VEFATI VE MİRASI
18 Mart 1995'te hayata veda eden Sadri Alışık, geride unutulmaz bir sinema mirası bıraktı. Eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezi, her yıl düzenlenen ödüllerle sanatçının anısını yaşatıyor.
Alışık, Türk sinemasının en renkli ve çok yönlü sanatçılarından biri olarak hafızalarda yerini koruyor.
Sadri Alışık, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir efsaneydi. Turist Ömer'den Ofsayt Osman'a, Haşmet İbriktaroğlu'ndan gazino şovlarına kadar her alanda iz bırakan bu büyük sanatçı, Türk sinemasının altın çağının en önemli temsilcilerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
EFSANELER GEÇİDİNDE BİR İSİM DAHA: "KARTAL TİBET"
Türk sinemasının en sevilen jönlerinden biri olan Kartal Tibet, sadece oyunculuğuyla değil, yönetmenlik ve senaristlik kariyeriyle de Türk sinema tarihine damgasını vurmuş bir sanatçıydı. 27 Mart 1939'da Ankara'da dünyaya gelen Tibet, öğretmen bir anne-babanın çocuğuydu.