Yeşilçam'ın unutulmaz "fettan kadın" rollerine hayat veren, sahnelerin zarif ismi Lale Belkıs, yalnızca sinema dünyasında değil, moda ve müzik sahnesinde de iz bırakan çok yönlü bir sanatçı olarak Türk kültür tarihinde önemli bir yer tutuyor. Şimdi 86 yaşında olan Lale Belkıs'ın son hali şaşırtıyor! İşte detaylar…
Çocuk yaşlarda girdiği sinema dünyasında, çoğunlukla kuzeni Zeynep Değirmencioğlu ile birlikte rol aldığı Ayşecik serisinde canlandırdığı 'Ömercik' karakteriyle tanınmıştır.
Küçük yaşta büyük bir şöhrete ulaşan Dönmez, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış, yaklaşık 40 filmde izleyiciyle buluşmuştur. Ayşecik ile Ömercik, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler gibi pek çok filmdeki performanslarıyla hatırlanmıştır.
HAYATINI DEĞİŞTİREN O KAZA!
Ancak Ömer Dönmez'in hayatı, trajik bir kazayla değişmiştir. 17 yaşında, arabasının kelebek camını tamir ederken saplanan bir tornavida nedeniyle sol gözünü kaybetmiş ve bu olay, hayatının geri kalan kısmında ona farklı bir perspektif kazandırmıştır. Fakat yaşadığı bu zorluğa rağmen, her zaman pozitif ve neşeli kişiliğinden ödün vermeyen Dönmez, Türk halkı tarafından sevilen bir figür olarak hatırlanacaktır.
Cenazesi, İstanbul Üsküdar'daki Selimiye Camii'nden kaldırılmış ve İstanbul Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı'na defnedilmiştir. 60 yaşında kaybettiğimiz oyuncunun cenazesine ise başta Ediz Hun olmak üzere birçok ünlü isim katılmıştı.
ACI DOLU HAYATINI BAŞARIYA DÖNÜŞTÜREN YILDIZ: EKREM BORA!
Türk sinemasının efsanevi oyuncularından Ekrem Bora, 7 Mart 1932'de Ankara'da dünyaya geldi. Babası, Türkiye'nin ilk uçak asker pilotlarından Mazhar Uçak'tı ve soyadını da uçuşu sırasında almıştı. Bora, babasını henüz bebekken kaybetti ve ailesiyle İstanbul'a taşındı.
Sinemaya ilgisi ortaokul yıllarında başlayan sanatçı, 1953'te Yıldız dergisinin düzenlediği artist yarışmasına gizlice katıldı ve birinci oldu.
1966'da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülüne layık görüldü. 1970'li yıllarda sinema sektöründeki durgunluk nedeniyle sahneye yönelen sanatçı, bir dönem gazinolarda şarkıcılık yaptı.
Bora, 1990'da "Soğuktu ve Yağmur Çiseliyordu" filmiyle bir kez daha Altın Portakal kazandı. 2008'de İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından "Yaşam Boyu Onur Ödülü"ne layık görüldü.
YEŞİLÇAM'IN SULTANI TÜRKAN ŞORAY'IN OYUNCULUĞU NEDEN BIRAKTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?
1-6 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan 36. Münih Türk Film Günleri'nin bu yılki onur konuğu, 'Türk sinemasının Sultanı' Türkan Şoray olacak. Festival kapsamında Şoray'a Yaşam Boyu Başarı ve Onur Ödülü takdim edilecek. Şoray'ın da katılacağı açılış gecesinde, yönetmenliğini Atıf Yılmaz'ın yaptığı 1977 yapımı kült film 'Selvi Boylum Al Yazmalım' gösterilecek.
TÜRKAN ŞORAY'IN HİÇ BİLMEDİĞİNİZ O YÖNÜ!
Türk sinemasının unutulmaz ismi, Yeşilçam'ın 'Sultan'ı Türkan Şoray, sinema tarihine adını altın harflerle yazdırdı. 28 Haziran 1945'te İstanbul'da doğan usta oyuncu, tam 222 filmde rol alarak dünyanın 'en çok film çeviren' kadın oyuncusu unvanına sahip oldu.
Şoray, sadece oyunculuğu ile değil, aynı zamanda senaristlik, yönetmenlik ve yazarlığıyla da sanat camiasında fark yarattı.
Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit ile birlikte "Yeşilçam'ın Dört Yapraklı Yoncası"ndan biri olarak kabul edilen usta oyuncu, sinema dışında yönetmenliğe de el attı.
"Dönüş" (1972), "Azap" (1973), "Bodrum Hakimi" (1976) ve "Uzaklarda Arama" (2015) gibi filmlerin yönetmenliğini yaparak, sektördeki yeteneğini farklı alanlarda da gösterdi. 1981 yapımı "Yılanı Öldürseler" filminde ise Şerif Gören ile birlikte yönetmenlik koltuğuna oturdu.
Özel hayatı daima merak edilen Şoray, uzun yıllar Rüçhan Adlı ile birliktelik yaşadı. Ancak Adlı'nın eşinden boşanmaması nedeniyle ilişkileri sona erdi.