Sert bakışları, siyah gözlükleri ve paltosuyla korkusuz bir kabadayıydı... Ama gerçek hikâyesi, oynadığı filmlerden bile daha sarsıcıydı. Türk sinemasının efsane "kötü adamı" Hikmet Taşdemir'in yaşamı, bir tesadüf ve kaderin oyunu sayesinde bambaşka bir yöne evrildi. 82 yaşında hayatını kaybeden usta oyuncunun ardında bıraktığı öykü, Yeşilçam tarihindeki en ilginç öykülerden biri…
İlk sinema deneyimini 1960 yılında "Köyde Bir Kız Sevdim" filmiyle yaşayan Şoray, kariyerindeki ilk ödülünü ise 1964 yılında "Acı Hayat" filmiyle kazandı.
Altın Portakal Film Festivali'nde dört kez "En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülen sanatçı, 1991 yılında devlet sanatçısı unvanını aldı. Aynı zamanda UNICEF iyi niyet elçisi olan Şoray, eğitime verdiği destekle de tanınıyor.
Fatma Girik, Filiz Akın ve Hülya Koçyiğit ile birlikte "Yeşilçam'ın Dört Yapraklı Yoncası"ndan biri olarak kabul edilen usta oyuncu, sinema dışında yönetmenliğe de el attı.
1983'te tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile evlenen sanatçının bu evlilikten Yağmur adında bir kızı oldu. Şoray ve Ünal, 1987'de yollarını ayırdı.
1990'lı yıllarda "İkinci Bahar" ve "Tatlı Hayat" dizileriyle televizyon dünyasına adım atan Şoray, bu projelerle de büyük beğeni topladı. 2010'da NTV'de yayınlanan "Sinema Benim Aşkım" programında sinema kariyerini ve unutulmaz anılarını izleyicilerle paylaştı.
2018'de verdiği bir röportajda "ÖnüMe iyi senaryolar gelmiyor" diyerek oyunculuğu bıraktığını açıklayan efsane sanatçı, bugün hala sevenleri tarafından büyük bir sevgi ve saygı ile anılıyor.
SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM'IN CEMŞİT'İNİN SON HALİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Ahmet Mekin, uzun yıllar boyunca Yeşilçam'ın en önemli karakter oyuncularından biri olarak hafızalara kazındı. 6 Ağustos 1932'de İstanbul'da Ahmet Kurteli adıyla dünyaya gelen sanatçı, kariyerine tiyatro sahnelerinde başladı.
Ahmet Mekin, özellikle karakter rollerinde sergilediği başarılı performanslarla tanındı. Sinema kariyerinde Osman F. Seden'in "Aşktan da Üstün" (1961), Halit Refiğ'in "Gurbet Kuşları" (1964) ve "Bir Türk'e Gönül Verdim" (1969), Lütfi Ö. Akad'ın "Düğün" (1973), Atıf Yılmaz'ın "Selvi Boylum Al Yazmalım" (1978) ve Feyzi Tuna'nın "Seni Kalbime Gömdüm" (1982) gibi filmlerle büyük beğeni topladı.
"Selvi Boylum Al Yazmalım" filminde canlandırdığı Cemşit karakteriyle Türk halkının gönlünde özel bir yer edindi.
Tiyatroya da büyük önem veren Mekin, 1969'da Güngör Dilmen'in "İttihat ve Terakki" oyununda rol aldı. 1972'de ise Dostlar Tiyatrosu'nda sahnelenen "Abdülcanbaz" oyununda Turhan Selçuk'un ünlü çizgi roman kahramanını canlandırdı. 1980'lerden itibaren televizyon dizilerinde de rol alan sanatçı, "Geçmiş Zaman Elbiseleri", "Bir Yürek Satıldı", "Bağrıyanık Ömer ile Güzel Zeynep", "Bir Adam Yaratmak", "Bugünün Saraylısı" ve "Tatar Ramazan" gibi yapımlarda izleyiciyle buluştu.
İŞTE AHMET MEKİN'İN SON HALİ!
Kariyeri boyunca birçok ödüle layık görülen Ahmet Mekin, 1992 yılında 4. Ankara Uluslararası Film Festivali'nde "Yaşam Boyu Başarı Ödülü" kazandı. 39. Altın Portakal Film Festivali'nde "Yıldırım Önal Anı Ödülü", 15. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Sinema Onur Ödülü" ve 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde "Sinema Onur Ödülü" ile taçlandırıldı. Ayrıca, 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde "Görünmeyen" filmindeki performansıyla "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü kazandı.
Ahmet Mekin'in özel hayatı da kariyeri kadar dikkat çekiciydi. 1957 yılında kendisi gibi oyuncu olan Kumral Şükran Sabuncu ile evlenen Mekin, Sabuncu'nun 2020 yılındaki vefatına kadar onunla mutlu bir evlilik sürdürdü. 63 yıllık hayat arkadaşını kaybettikten sonra derin bir yalnızlığa gömülen usta oyuncu, kaybının ardından yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi: "Kendimi hâlâ toparlayamadım. Hayat ve herkes anlamını yitirdi. Zamanın acıları hafiflettiği büyük bir yalanmış. O gitti ve ben dağıldım."
Mekin, eşinin mezarını her gün ziyaret ettiğini ve ona sabahları "günaydın", akşamları ise "iyi geceler" dediğini belirterek, "Mezarlığı evimin yanında, camdan onu görebiliyorum. Ona hâlâ hayatı anlatıyorum. Kimse erkekler ağlamaz demesin, ben ağlıyorum" ifadelerini kullandı.
Eşine olan bağlılığıyla dikkat çeken sanatçı, "Evlenmeyi düşünmez misiniz?" sorusuna ise, "Ben onu sonsuz bir aşkla severken nasıl böyle bir ihanette bulunabilirim?" diyerek cevap verdi.
Ahmet Mekin, Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Sinema ve tiyatroya adadığı ömrü boyunca birçok başarıya imza atan sanatçı, karakteri ve duruşuyla da büyük bir saygıyı hak ediyor.
DEĞİŞİMİYLE BÜYÜK DİKKAT ÇEKEN BİR DİĞER İSİM: SERTAN ACAR!
Bir dönemin en popüler isimlerinden biri olan Acar, sinema kariyerini bırakıp bambaşka bir meslek seçti. Üstelik artık İstanbul'da değil, doğayla iç içe bir hayat sürüyor. Peki, bir zamanların ünlü yıldızı şimdi ne yapıyor? İşte yıllar sonra ortaya çıkan Sertan Acar'ın hikayesi…
Kısa süren sinema kariyerinde birçok iz bırakan rolde yer alan Acar, sadece 2,5 yıl içinde Yeşilçam'ın önemli yüzlerinden biri haline geldi. Ancak oyunculuğu bırakıp diş hekimliğine yönelen Acar, bugün Kerpe'de doğayla iç içe bir yaşam sürüyor.
ŞÖHRETİN KAPILARI AÇILIYOR
Acar'ın sinema kariyerine başlaması adeta bir film senaryosunu andırıyor. Abisi Serkan Acar'ın, Ses Mecmuası'nın düzenlediği "En Yakışıklı Futbolcu" yarışmasını kazanmasıyla film yapımcılarının ilgisini çekmesi, bu süreci başlatan olay oldu.
Serkan Acar'a gelen tekliflerin ardından, Zeynep Değirmencioğlu'nun karşısında oynayacak kişi olarak Sertan Acar'ın adı geçti. O dönemde Diş Hekimliği Fakültesi'nde okuyan Acar, Zeynep Değirmencioğlu'nun bir çay daveti sırasında denize düşmesi ve onu kurtarmasıyla yapımcıların radarına girdi.
Ünlü yönetmen Aram Gülyüz'ün teklifiyle, deneme çekimine bile gerek kalmadan sinema macerası başlamış oldu.
SİNEMA SETLERİNDE UNUTULMAZ ANILAR
Acar, ilk filmi "Bahar Çiçeği"nde Ediz Hun ve Zeynep Değirmencioğlu ile başrolü paylaştı. Oyunculuk konusunda deneyimi olmamasına rağmen, set arkadaşlarının büyük desteğini gördü.
Özellikle usta oyuncu Cüneyt Arkın'ın derslerinde kendisine yardımcı olması, Acar için unutulmaz anılardan biri oldu. Sinema dünyasında hızla tanınan genç oyuncu, peş peşe filmler çekerek Yeşilçam'ın romantik jönlerinden biri haline geldi.