Zamansız güzelliğiyle sık sık gündeme gelen bu ünlü isim, Yeşilçam döneminin en dikkat çeken yıldızlarından biriydi. Hala ekranlarda yer almaya devam eden usta oyuncunun gençlik yıllarına ait görüntüler ise görenleri şaşırttı. Onu geçmişte tanıyanlar bile ilk bakışta tanımakta zorlandı. Peki, siz bu efsane ismi çıkarabildiniz mi?
Yıllara meydan okuyan güzelliği, zarafeti ve duruşuyla akıllardan silinmeyen bu isim, genç yaşta başladığı kariyer yolculuğunda sadece oyunculuğuyla değil, özgün tarzı ve asil tavırlarıyla da iz bıraktı.
Yeşilçam'ın altın yıllarında tam 127 filmde rol alarak sinema tarihine damga vuran bu efsane isim, 15 yaşında kazandığı Türkiye Güzellik Yarışması ile şöhret basamaklarını hızla tırmandı. Son dönemde ise hafızalara kazınan bir dizi karakteriyle gönüllerde yeniden taht kurdu. Peki, siz bu usta ismi tanıyabildiniz mi?
Bu etkileyici isim elbette Nebahat Çehre! Sinema ve televizyon dünyasında yıllardır adından söz ettiren usta oyuncunun kariyerine dair merak edilenlere gelin birlikte bakalım...
Türk oyuncu, şarkıcı ve model olarak bilinen Nebahat Çehre, Yeşilçam'a adını altın harflerle yazan isimlerden. Peki Nebahat Çehre'nin hayatı ile ilgili daha önce hiç duymadığınız bilgiler olduğunu biliyor muydunuz?
1944 yılında Samsun'da doğan Nebahat Çehre, dört çocuklu bir ailenin kızıydı. Anne tarafından Laz, baba tarafından ise Gürcü kökenliydi. Henüz beş yaşında babasını kaybetmesiyle hayatı değişti ve ailece İstanbul'a taşındılar.
Beş yıl Akşam Kız Sanat Okulu'nda öğrenim gördü. Bu okuldan mezun olduktan sonra bir trikotaj fabrikasında sekreterlik yaptı.
1959 yılında Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği Türkiye Güzellik Yarışması'nda birinci seçilerek 1960 Türkiye Güzeli oldu. Londra'da gerçekleşen Dünya Güzellik Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etti. Bir süre fotomodellik ve mankenlik yaptı.
İlk defa 1961 yılında oyuncu olarak İstanbul Şehir Tiyatroları'nın Çocuk Bölümünde sahneye çıktı.
1970'li yıllardan sinemadan uzaklaşan Nebahat Çehre, iki yıl eğitim alıp şarkıcılık yaptı. Zeki Müren sahne yaşamında Çehre'ye destek oldu.
Altı yıl nişanlı kaldıktan sonra 1976'da milli basketbolcu Yavuz Demir ile evlendi. Bu evlilik, 1979 yılında boşanma ile sonlandı. Evli olduğu dönemde sahneden uzaklaşan Çehre, dekorasyonla, modayla ilgili işler yaptı. Boşandıktan sonra tekrar sahne hayatına döndü. 1991'e kadar şarkıcılığa devam etti. Bestesi Sezen Aksu'ya ait olan Büklüm Büklüm adlı şarkısı popüler oldu.
Uzun bir süre ekranlara ara veren Çehre, 2000'li yıllarda birkaç diziyle ekranalara döndü. Ama ünlü oyuncunun son dönemde en büyük çıkışı Aşk-ı Memnu ve Muhteşem Yüzyıl dizileriyle oldu.
42. Altın Portakal Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü (2005), 11. Uluslararası Eskişehir Film Festivali Onur Ödülü (2009) ve 18. Altın Koza Film Festivali Yaşam Boyu Onur Ödülü (2011), Sinema Yazarları Derneği (SiYAD) Ödülleri 2014 yılı Onur Ödülü, 34. İstanbul Film Festivali Onur Ödülü (2015) ile ödüllendirildi.
Ünlü oyuncu, son dönemde sık sık güzelliği ve fit fiziğiyle gündeme geliyor. Gençlere taş çıkaran ünlü oyuncu, Yeşilçam'ın yaş almayan starı!
Ünlü oyuncuya verdiği bir röportajda, "Türkiye'nin yaşlanmayan güzeli olarak anılıyorsunuz. Güzelliğinizin sırrı nedir? Gençlere bu konuda özellikle tavsiyeniz var mı?" sorusu sorulmuştu.
Çehre bu soruya, "Baktığın zaman geç bir yaş ama ben onu kabul etmiyorum. Gençlere de "Yaşlılığı unutsunlar, yaşını güzel yaşamaya baksınlar" tavsiyesinde bulunuyorum. Her yaşın ayrı güzelliği var. Biz de bebek olduk, genç kız olduk. Bütün bunları yaşadık, dönem böyle dönecek. "Bu yaşlanmış" diyen herkes bir gün yaşlanacak. Onun için bunlardan kurtulmak lazım. Evet, ben yaş aldım, bayağı yaşım var. Bunun için de herhangi bir şey yaptığım yok. Biraz aile genetiğinde bu var. Hayata güzel bakmak var. Dostlarımı seviyorum, dostlarım beni seviyor. O motivasyon çok iyi geliyor. Yani yaşlanmanın üzüntüsünü çekmiyorum." İfadelerini kullanmıştı.
Yeşilçam'ın ünlü isimlerinin hayatları da sosyal medyada oldukça merak ediliyor.
Bir dönemin en popüler isimlerinden biri olan Acar, sinema kariyerini bırakıp bambaşka bir meslek seçti. Üstelik artık İstanbul'da değil, doğayla iç içe bir hayat sürüyor. Peki, bir zamanların ünlü yıldızı şimdi ne yapıyor? İşte yıllar sonra ortaya çıkan Sertan Acar'ın hikayesi…
Türk sinemasının unutulmaz jönlerinden biri olan Sertan Acar, 70'li yıllarda "Ayşecik" serisinin yakışıklı oyuncusu olarak tanındı.
Kısa süren sinema kariyerinde birçok iz bırakan rolde yer alan Acar, sadece 2,5 yıl içinde Yeşilçam'ın önemli yüzlerinden biri haline geldi. Ancak oyunculuğu bırakıp diş hekimliğine yönelen Acar, bugün Kerpe'de doğayla iç içe bir yaşam sürüyor.
ŞÖHRETİN KAPILARI AÇILIYOR
Acar'ın sinema kariyerine başlaması adeta bir film senaryosunu andırıyor. Abisi Serkan Acar'ın, Ses Mecmuası'nın düzenlediği "En Yakışıklı Futbolcu" yarışmasını kazanmasıyla film yapımcılarının ilgisini çekmesi, bu süreci başlatan olay oldu.
Serkan Acar'a gelen tekliflerin ardından, Zeynep Değirmencioğlu'nun karşısında oynayacak kişi olarak Sertan Acar'ın adı geçti. O dönemde Diş Hekimliği Fakültesi'nde okuyan Acar, Zeynep Değirmencioğlu'nun bir çay daveti sırasında denize düşmesi ve onu kurtarmasıyla yapımcıların radarına girdi.
Ünlü yönetmen Aram Gülyüz'ün teklifiyle, deneme çekimine bile gerek kalmadan sinema macerası başlamış oldu.
SİNEMA SETLERİNDE UNUTULMAZ ANILAR
Acar, ilk filmi "Bahar Çiçeği"nde Ediz Hun ve Zeynep Değirmencioğlu ile başrolü paylaştı. Oyunculuk konusunda deneyimi olmamasına rağmen, set arkadaşlarının büyük desteğini gördü.
Özellikle usta oyuncu Cüneyt Arkın'ın derslerinde kendisine yardımcı olması, Acar için unutulmaz anılardan biri oldu. Sinema dünyasında hızla tanınan genç oyuncu, peş peşe filmler çekerek Yeşilçam'ın romantik jönlerinden biri haline geldi.
O dönemde İstanbul'un nüfusu az olduğu için insanlar vapurda bile kendisini tanıyordu. Kısa sürede gelen şöhret, Acar'ı bir noktada bunaltmaya başladı.
BEYAZ PERDEDEN DİŞ HEKİMLİĞİNE
Sertan Acar, sinema kariyerine devam edebilecek fırsatlara sahip olmasına rağmen, diş hekimliğine olan ilgisini hiçbir zaman kaybetmedi.
Sinema setleri ve diş hekimliği laboratuvarı arasında geçen yoğun günler nedeniyle büyük bir karar alarak sinemayı bıraktı. Son filmlerini tamamladıktan sonra tamamen hekimliğe odaklandı.
ESKİ GÜNLERE DAİR HATIRALAR
Bazen eski filmlerini izlediğini belirten Acar, geçmişin İstanbul'unun bugünkünden çok farklı olduğunu dile getiriyor.
Sinema dünyasına dair unutulmaz anılarını paylaşırken, bir Japon turistin film çekimi sırasında korkuya kapılmasını hâlâ gülerek hatırlıyor. Tekrar oyunculuk yapmayı düşünmediğini belirten Acar, doğayla iç içe yaşadığı hayatın kendisini çok mutlu ettiğini söylüyor.
BİR DEĞİŞİM HİKAYESİ DE EMEL SAYIN'DAN!
Türk Sanat Müziği'nin efsanevi ismi ve Yeşilçam'ın unutulmaz yıldızı Emel Sayın, yıllar içinde güzelliği ve zarafetiyle hayranlarının gönlünde taht kurdu.
Emel Sayın, kariyerinin başlarında, yüz hatlarını daha belirgin hale getirmek amacıyla burun estetiği operasyonu geçirdiği biliniyor.
Bu müdahale, sanatçının yüzüne uyum sağlayarak genel görünümünü iyileştirmiş ve sahne ışıkları altında daha etkileyici bir imaj sergilemesine katkıda bulunmuştur.
Yıllar sonra, 2022 yılında konuk olduğu bir programda Emel Sayın, estetikle ilgili samimi açıklamalarda bulundu. Estetiğe karşı olmadığını belirten sanatçı, botoks uygulamaları yaptırdığını ifade etti.
Ancak, daha kapsamlı estetik operasyonlardan korktuğunu ve bu nedenle sadece botoksla yetindiğini dile getirdi. Hatta bir keresinde estetik operasyon için doktordan randevu alıp hastaneye gittiğini, ancak doktorun yapacaklarını anlattıktan sonra korkup hastaneden ayrıldığını ve daha sonra doktorunu arayıp özür dilediğini de anlattı.
Emel Sayın'ın genç yaşlarda geçirdiği burun estetiği operasyonu ve yıllar içinde estetik uygulamalara olan yaklaşımı, sanatçının kariyeri boyunca sahip olduğu estetik anlayışını ve güzellik algısını gözler önüne seriyor.
Sanatçının bu konudaki açıklamaları, estetik müdahalelerin toplumdaki yeri ve bireylerin bu konudaki tercihleri üzerine düşünmeye sevk etmeye yetiyor.
YEŞİLÇAM'IN BİR DİĞER EFSANE İSMİ: SADRİ ALIŞIK'IN BİLMEDİĞİNİZ YÖNLERİ
Türk sinemasının efsane ismi Sadri Alışık, hem komedi hem de dram filmlerindeki performanslarıyla izleyicilerin kalbinde taht kurmuş bir sanatçıydı.
5 Nisan 1925'te İstanbul'da dünyaya gelen Alışık, tiyatroya olan tutkusuyla genç yaşta sanat dünyasına adım attı. İlk kez 1939'da amatör olarak sahneye çıktı ve bu tutku onu Yeşilçam'ın parlayan yıldızlarından biri yaptı.
TURİST ÖMER İLE EFSANELEŞTİ
Sadri Alışık, 1964 yılında "Turist Ömer" karakteriyle Türk sinemasında silinmez bir iz bıraktı. İlk olarak "Helal Olsun Ali Abi" filminde yan karakter olarak ortaya çıkan Turist Ömer, o kadar sevildi ki kendi film serisini yarattı. Alışık, bu karakterle hem güldürdü hem de toplumsal mesajlar verdi. Turist Ömer, Alışık'ın sinema kariyerinin simgesi haline geldi.
OFSAYT OSMAN VE HAŞMET İBRİKTAROĞLU
Alışık, sadece Turist Ömer ile değil, "Ofsayt Osman" ve "Haşmet İbriktaroğlu" gibi unutulmaz karakterlerle de izleyicileri kendine hayran bıraktı. Özellikle "Ah Güzel İstanbul" filmindeki Haşmet İbriktaroğlu karakteri, Türk sinemasının en kült rolleri arasında yerini aldı. Alışık, bu karakterlerle sıradan insanların hayatını büyük bir ustalıkla yansıttı.
MÜZİSYENLİĞİ VE GAZİNO ŞOVLARI
Sadri Alışık, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda yetenekli bir müzisyendi. 1960'lı yıllarda filmlerde seslendirdiği şarkılarla dinleyicilerin gönlünü kazandı.
1968'de başladığı gazino şovlarında ise hem şarkılar söyledi hem de hikayeler anlattı. "Ah Müjgan Ah" gibi hikayeleriyle seyircileri hem güldürdü hem de hüzünlendirdi.
ÖZEL HAYATI VE AİLESİ
Alışık, 1959 yılında Yeşilçam'ın güzel yıldızı Çolpan İlhan ile evlendi. Bu evlilikten oğulları Kerem Alışık dünyaya geldi.