Zamansız güzelliğiyle sık sık gündeme gelen bu ünlü isim, Yeşilçam döneminin en dikkat çeken yıldızlarından biriydi. Hala ekranlarda yer almaya devam eden usta oyuncunun gençlik yıllarına ait görüntüler ise görenleri şaşırttı. Onu geçmişte tanıyanlar bile ilk bakışta tanımakta zorlandı. Peki, siz bu efsane ismi çıkarabildiniz mi?
YEŞİLÇAM'IN BİR DİĞER EFSANE İSMİ: SADRİ ALIŞIK'IN BİLMEDİĞİNİZ YÖNLERİ
Türk sinemasının efsane ismi Sadri Alışık, hem komedi hem de dram filmlerindeki performanslarıyla izleyicilerin kalbinde taht kurmuş bir sanatçıydı.
5 Nisan 1925'te İstanbul'da dünyaya gelen Alışık, tiyatroya olan tutkusuyla genç yaşta sanat dünyasına adım attı. İlk kez 1939'da amatör olarak sahneye çıktı ve bu tutku onu Yeşilçam'ın parlayan yıldızlarından biri yaptı.
TURİST ÖMER İLE EFSANELEŞTİ
Sadri Alışık, 1964 yılında "Turist Ömer" karakteriyle Türk sinemasında silinmez bir iz bıraktı. İlk olarak "Helal Olsun Ali Abi" filminde yan karakter olarak ortaya çıkan Turist Ömer, o kadar sevildi ki kendi film serisini yarattı. Alışık, bu karakterle hem güldürdü hem de toplumsal mesajlar verdi. Turist Ömer, Alışık'ın sinema kariyerinin simgesi haline geldi.
OFSAYT OSMAN VE HAŞMET İBRİKTAROĞLU
Alışık, sadece Turist Ömer ile değil, "Ofsayt Osman" ve "Haşmet İbriktaroğlu" gibi unutulmaz karakterlerle de izleyicileri kendine hayran bıraktı. Özellikle "Ah Güzel İstanbul" filmindeki Haşmet İbriktaroğlu karakteri, Türk sinemasının en kült rolleri arasında yerini aldı. Alışık, bu karakterlerle sıradan insanların hayatını büyük bir ustalıkla yansıttı.
1968'de başladığı gazino şovlarında ise hem şarkılar söyledi hem de hikayeler anlattı. "Ah Müjgan Ah" gibi hikayeleriyle seyircileri hem güldürdü hem de hüzünlendirdi.
ÖZEL HAYATI VE AİLESİ
Alışık, 1959 yılında Yeşilçam'ın güzel yıldızı Çolpan İlhan ile evlendi. Bu evlilikten oğulları Kerem Alışık dünyaya geldi.
Çift, hem özel hayatlarında hem de sinema setlerinde birbirlerine destek oldu. Alışık, ailesine ve sanatına her zaman büyük bir tutkuyla bağlı kaldı.
Sadri Alışık, sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda bir efsaneydi. Turist Ömer'den Ofsayt Osman'a, Haşmet İbriktaroğlu'ndan gazino şovlarına kadar her alanda iz bırakan bu büyük sanatçı, Türk sinemasının altın çağının en önemli temsilcilerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
EFSANELER GEÇİDİNDE BİR İSİM DAHA: "KARTAL TİBET"
Türk sinemasının en sevilen jönlerinden biri olan Kartal Tibet, sadece oyunculuğuyla değil, yönetmenlik ve senaristlik kariyeriyle de Türk sinema tarihine damgasını vurmuş bir sanatçıydı. 27 Mart 1939'da Ankara'da dünyaya gelen Tibet, öğretmen bir anne-babanın çocuğuydu.
Çocukluk yıllarında tiyatroyla tanıştı ve Ankara Radyosu'nun Çocuk Kulübü'nde "Ayşe Abla" piyeslerinde rol aldı. Ardından Devlet Tiyatroları'nda çocuk rollerinde sahne aldı.
KARAOĞLAN VE TARKAN EFSANESİ
1965 yılında Suat Yalaz'ın yarattığı Karaoğlan karakterinin sinema uyarlamasında başrol teklifini kabul eden Tibet, kısa sürede Türk sinemasının aranan yüzlerinden biri haline geldi.
"Karaoğlan: Altay'dan Gelen Yiğit" filmiyle başlayan bu macera, Tarkan serisiyle devam etti. 1969'da "Tarkan" ile başlayan seri, 1973 yılına kadar beş filmle sürdü ve Kartal Tibet'i, Türk sinemasının unutulmaz kahramanlarından biri yaptı.
Bu popüler macera filmlerinin ardından Tibet, "Sarmaşık Gülleri", "Boş Çerçeve" ve "Çalıkuşu" gibi melodramlarla da büyük bir beğeni topladı.
Bu filmle başlayan yönetmenlik kariyerinde, "Süt Kardeşler", "Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı" ve "Bizim Aile" gibi klasikleşen filmlere imza attı. Yönetmenliğini yaptığı 56 filmin yirmiden fazlasında Kemal Sunal başroldeydi.
Tibet, sadece yönetmenliğiyle değil, senarist olarak da yeteneklerini sergiledi. "Davaro", "Şendul Şaban" ve "Şabaniye" gibi filmlerin senaryosunu kaleme aldı. Hem komedi hem de dram türlerinde başarılı eserler ortaya koyarak Türk sinemasına çok yönlü katkılarda bulundu.
TİYATRODAN EKRANLARA
Tiyatrodan kopmayan Tibet, 1990'lı yıllarda tekrar sahnelere dönerek Devlet Tiyatrosu'nda oyunlar yönetti. İstanbul, Ankara, İzmir gibi farklı şehirlerde pek çok oyunu sahneye koydu.