Türkiye'nin konuştuğu 10 bebeğimizin ölümüne sebep olan Yenidoğan çetesinde savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in sosyal medya hesabında birçok ünlü isimle fotoğrafı çıktı. Kan donduran olayda nüfuz ticareti yapan ve daha önce bu konuda sabıkası olan Mustafa Kemal Zengin'in oyunları hayrete düşürdü. Zengin'in nüfuz ticareti yapmak için sosyal medya hesabından paylaştığı bazı fotoğrafların da sahte olduğu ortaya çıktı.
Türkiye'nin konuştuğu 10 bebemizin ölümüne sebep olan Yeni Doğan çetesinde savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'in sosyal medya hesabında birçok ünlü isimle fotoğrafı çıktı.
Savcıyı tehdit davasında tetikçi olarak tuttuğu söylenen Muhammed Emin Orhan'a kendisine MİT kartı ve silah verdiğini öne sürmüştü. Sosyal medya hesabından siyasetçiler, bakanlar, hatta Angela Merkel ile de fotoğraf paylaşarak nüfuz ticareti yapan Mustafa Kemal Zengin'in hakkında gerçek ortaya çıktı.
Kan donduran olayda nüfuz ticareti yapan ve daha önce bu konuda sabıkası olan Mustafa Kemal Zengin'in oyunları hayrete düşürdü.
SOSYAL MEDYASINDAKİ RESİMLER SAHTE ÇIKTI
Zengin'in sosyal medya hesabında paylaştığı fotoğrafta Donald Trump, Emmanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve arkada kendisini yer alıyor.
Bu fotoğraf araştırıldığında ise Donald Trump, Emmanuel Macron ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bulunduğu fotoğrafın 11 Temmuz 2018'de Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen NATO Zirvesinde olduğu anlaşıldı.
Zengin'in nüfuz ticareti yapmak için sosyal medya hesabından paylaştığı bazı fotoğrafların da sahte olduğu ortaya çıktı.
İLK FOTOĞRAF 2017 AVRUPA KOMİSYONU'NDAN
Kendisini müsteşar olarak tanıtan, birçok ünlü isimle fotoğraflar paylaşan ve nüfuz ticaretiyle uğraşan, sabıkası olan Mustafa Kemal Zengin'in sosyal medya hesabında 17 Mart 2017 tarihinden önce herhangi bir resmi, ismi cisminin olmaması dikkat çekti ve akıllarda soru işareti bıraktı.
Zengin'in paylaştığı ilk fotoğrafın açıklamasında ise "Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu eski komiseri Günter Verheugen: Türkiye'nin şuandaki politikası bizim suçumuz" ifadeleri yer aldı.
İTİRAFÇININ İFADESİ
Yenidoğan Çetesi soruşturması kapsamında itirafçı Muhammet Emin O. "Bana sorduğunuz Mustafa Kemal Z.'yi 2021 yılında yaşadığım Siirt'te tanıdım. Mustafa Kemal Z. Siirt'i gezmeye gelmişti. Bana kendisini İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıttı. Benden telefon numaramı istedi, ben kendisine kendi telefon numaramı verdim. Ben de ondan telefon numarasını aldım. Bu esnada sosyal medya sayfasını buldum. Kendisinin bütün bürokratlarla ve iş insanlarıyla çekilmiş fotoğraflar paylaştığını gördüm. Kendisinin müsteşar olduğuna inandım. Daha sonra yanına gittiğimde kimliğimi aldı. Yaklaşık bir hafta sonra kimliğimi ve üzerinde fotoğrafım olan adıma düzenlenmiş Milli İstihbarat Teşkilatı'nı gösterir kimliği verdi. 'Bundan sonra benim verdiğim talimatları yapacaksın' dedi. Aynı zamanda kimliklerle birlikte tabanca, koruma kıyafeti, yaklaşık 100 adet fişek verdi. Bu eşyaları bana verdikten sonra yaklaşık olarak 1,5 yıl vermiş olduğu talimatlarla değişik işlerde görevlendirdi" dedi.
6 Eylül günü saat gece 03.00 sıralarında telefonumda bulunan haberleşme uygulaması üzerinden numarası görünmeyen bir kullanıcı beni aradı. Kimsiniz diye sorduğumda 'beni tanımadın mı ben Z. başkan' dedi. Şahsın Mustafa Kemal Z. isimli şahıs olduğunu anladım. Bana güzel bir teklifinin olduğunu, söyleyeceğini yaptığım taktirde 100 bin dolar vereceğini ve devam eden dosyamın ceza almadan kapatılacağını söyledi. Teklifin ne olduğunu sorduğumda bana 'ben dürüst konuşmayı severim İstanbul ilinde bulunan bir adliye personeli bizim işlerimize çomak sokuyor ve bu şahsın yaptığı eylemler senin dosyanın akıbetini de etkiliyor' dedi. Ben kendisine 'peki benim ne yapmam gerekiyor?' diye sorduğumda bana 'bu şahsın kimlik bilgisini, fotoğrafını, araç plakasını, nerede çalıştığını, işe geliş ve gidiş saatlerini sana söyleyeceğim. Motosiklet kullanan bir şahıs ile birlikte, bir silah göndereceğim. Sen maskeli olarak motosiklet kullanan şahsın arkasına binerek, adliye personelinin kullandığı araca trafik ışıklarında durduğu esnada tekerleklerine ve ön yolcu koltuğuna birer el ateş edeceksin, kimseyi öldürmeyeceksin, amacımız sadece korkutmak' dedi. Ben kendisine bu şahsın kim olduğunu sorduğumda 'işi kabul etmeden sana kim olduğunu söyleyemem' dedi. Kendisine bu işi kesinlikle kabul etmeyeceğimi ve beni bir daha aramaması gerektiğini söyleyerek telefonu kapattım" şeklinde konuştu.
MUSTAFA KEMAL ZENGİN'İN İFADESİ
Savcıyı tehdit eden Mustafa Kemal Zengin'e ifadesinde kendisini neden müsteşar olarak tanıttığı soruldu. Zengin, "Ben kendimi öyle tanıtmadım, Anavatan Partisi'nde müşavirlik yaptım. İnsanlar müşavirlikle müsteşarlığı karıştırıyor" dedi.
İfadesinin devamında savcıyı neden tehdit ettiği sorulan Mustafa Kemal Zengin ortada itirafçı bir tetikçi olduğunu bilmeden şunları söyledi:
"Anavatan Partisi Müşavirliği sonra İl Başkan Yardımcılığı yaptım. 20 yıl önce siyaseti bıraktım. Daha sonra Savunma Sanayii ile ilgili ticarete başladım. Hakkımda tehdit, hakaret ve kamu görevlilerine nüfuzunu kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan sabıka vardır. Avukat Aylin Arslantatar ile sevgiliyiz. Tutuklanan Baki Çelik ve Yavuz Çelik'i Avcılar'da saygın esnaf olması nedeniyle tanırım. Yavuz Çelik'in bir gün yanına gittiğimde bir yakınının hastane işinde tutuklu olduğunu söyledi. Baki ve Yavuz Çelik ile birlikte alkollü bir mekana gittik. Bu adamlar sokakta hatırı sayılır kişiler, eski ülkücüler. Savcının babasının imam olduğunu, ailesi hakkındaki bilgileri, sosyal medyasını takip ettiklerini öğrendim. Sonra Aylin'i arayıp 'savcıya zarar verebilirler savcıyı uyar' dedim. Sonra savcıyla görüşmeye karar verdik. Odasına gittik. Çevremden duyduklarımı kendisine aktardım, kesinlikle tehdit etmedim." dedi.
Mustafa Kemal Zengin "Savcının odasından çıktıktan sonra Aylin ile beraber Yavuz Çelik, Baki Çelik ve Avukat Mustafa Gür ile görüştük. Burada savcı ile yaptığım görüşmeyi aktardım. Avukata, müvekkillerinin ifade vermesi için ek ifade dilekçesi sunmasını söyledim. Tüm hareketlerimi savcıya gelecek zararı önlemek için yaptım. Savcı ve ailesi hakkında edindiğim bilgilerin hepsini Yavuz Çelik'ten duydum. Ben savcıya suikast yapılması bilgisine sahip değilim bu cümleleri örnek olsun diye kullandım." diye konuştu.