Turizme destek

Afyon dışardan göç almamış bir kent. Bu yüzden gecekondusu, kaçak inşaatı yok; eski mimarisi zedelenmiş olsa da hoyratça yağmalanmamış. Ayrıca zengin bir kent. Yıllardır dışarıya artık işlenmiş olarak ihraç edilen mermerleri, kente adını veren ve hâlâ büyük gelir kaynağı olan afyonu, ünlü maden suları, sucuk ve kaymak gibi ürünlerin de kaynağı olan hayvancılığı var. Ama turizm yeterince gelişmemiş. Oysa bunun için öyle çok kozu var ki... Sayısız sıcak suları, kaplıca turizmini başlatmış: Hemen tüm oteller civardaki doğal sular üzerine kurulmuş. Bu yüzden, kentin içinde hiç otel yok! Ama bu, kentin sularıyla ünlü Vichy, Karlsbad, Karlovy-Vary, hatta Bursa gibi dünyaca tanınmasına yol açmamış. Bu bölge, Büyük Taarruz'un başladığı yer. Civarda bunu anan birçok tepe, eski karargâh veya savaş alanı var. Emektar kültür müdürü ve öğretim üyesi, Afyon'u her yönüyle çok iyi tanıyan Muzaffer Uyan, bize bir Büyük Taarruz gezi paketi hazırlama düşünden söz ediyor. Ayrıca bu kentin Mevlevilikle olan ilişkisini ve Anadolu'da Konya'dan sonra bu kültürün yayıldığı ikinci büyük merkez olduğunu biliyor muydunuz? Sultan Veled'le başlayan Mevlevilik burada Sultan Divani ile doruğa çıkmış. Bugünkü halini Abdülmecit zamanında (1844'de) alan güzel bir cami-türbeye, müze de eklenmiş. Afyon eski evleri, camileri, kaplıcaotelleri, kurtuluş savaşı anıları, kaymağı ve sucuğu için ziyarete değer. Bunlara, lezzetli bir yemek yediğimiz ve başlıbaşına küçük bir müze olan 1922'den kalma İkbal Lokantası da eklenebilir.