Kapadokya'da butik otellere tepki

Peribacaları, kayadan oyma dinsel merkezleri ve eşsiz güzellikteki vadileri ile Türkiye'nin en önemli kültür turizm merkezlerinden biri olan ve her yıl 2 milyonu aşkın yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Kapadokya bölgesinde, son yıllarda peribacaları arasında yapılan oteller bölgedeki vatandaşların tepkisine neden oluyor. Bölgenin en önemli turizm merkezlerinden biri olan ve çok sayıda butik otelin yer aldığı Uçhisar beldesinde son olarak büyük bir turizm acentesi tarafından yapılan ve halen inşaat çalışmaları süren Arinna Lodge Oteli de vatandaşların tepkisine neden oldu. Uçhisar beldesinin simgesi haline gelen tarihi Uçhisar Kalesi eteklerinde Tekeli Mahallesi'nde inşa edilen otelin bölge dokusuna zarar verdiğini iddia eden vatandaşlar, bu duruma tepki gösterdi.
Uçhisar Aşağı Mahalle Muhtarı Savaş Cehrili, beldelerindeki son Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerine ait konut, depo, ahır, samanlık olarak kullanılan ancak son yıllarda yok olmaya başlayan eski yerleşimlerde ve kentsel sit alanlarında Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu izniyle birbiri ardına yapılan butik otellerin turizm alanında betonlaşan bir Kapadokya profilini gündeme taşıdığını iddia etti. Cehrili, 'Bölgemizde şimdi yeni bir butik otel yapılıyor. Bu otelin yerinde eskiden herhangi bir yapı yoktu. Şu anda bu güzel doğa harikası bölgeye iki katlı betonarme bir bina yapılıyor. Bu oteli yaparken eski bir binayı alıp restore ettirseler kabul edeceğiz ama normalde hiçbir yapının bulunmadığı bir alana şimdi inşaat yapıyorlar. Buranın yapımına Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nasıl izin veriyor şaşırıyoruz. Geçmişte beldemizde eski evlerin içerisinde bahçe duvarı çekme, kapı değiştirme gibi küçük tadilatlardan dolayı ceza alıp, aylarca cezaevlerinde yatan insanlar var. Bir tarafta insanlar kendi oturdukları evde tadilat yaptıkları için cezaevine giriyor, bir tarafta ise peribacaları arasına betonarme bir bina yapılıyor. Burada bir çelişki var. Şimdi burada iş makinaları çalıştı, kayalar oyuldu ve yetkililer buna sessiz kalıyor' diye konuştu.

Uçhisar beldesinde yaşayan sanatçı Naile Bozkurt ise, bölgedeki bu çirkin yapılaşmadan dolayı büyük üzüntü duyduğunu kaydetti. Bozkurt, 'Kayaların arasında yapılan bu yapıları çok uygunsuz buluyorum. Bu böyle giderse Kapadokya'daki güzel görüntüler çocuklarımıza, gelecek kuşaklara kalmayacak. Burası doğal yapısı ile ön plana çıkan, ilgi çeken bir bölge. Her gelen bunu biraz bozarsa geleceğe hiçbir şey kalmaz' dedi.
Uçhisar Belediye Başkanı Osman Süslü de, belediyelerinin mücavir alanları içerisindeki bütün yapılaşmalardan, çalışmalardan belediyelerinin sorumluluğu olduğunu ancak beldelerindeki gerek imar alanı içerisinde, gerekse de imar alanı dışındaki yapılaşma ve çalışmalarda tek yetkilinin kendileri olmadığını kaydetti. Kentsel sit alanları içerisindeki yapılaşmaya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun izin verebileceğini ifade eden Süslü, 'Kasabamız içerisinde bahsedilen alanlar kentsel sit alanları. Kentsel sit alanlarındaki bütün yapılaşmalar Koruma Bölge Müdürlüğü'nün vereceği kararlar doğrultusunda gerçekleşiyor. Bu alanlarda yapılacak olan çalışmalar için kurula rapor sunuluyor ve bu raporun kabul edilmesiyle bu yapılar yapılabiliyor. Bizim kentsel sit alanları içerisindeki yapılaşmalardaki tek sorumluluğumuz Koruma Kurulu'nun verdiği izin doğrultusunda çalışmaların takibini yapmak ve bu konuda kurulu bilgilendirmektir' şeklinde konuştu.

'DOĞA DOSTLU BİR OTEL OLACAK'
Tepkilere neden olan otelin Proje Koordinatörü Sercan Soybaş ise, otellerinin 1. derecede sit alanı içerisinde değil kentsel sit alanı içerisinde yapıldığını ve projenin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylandığını söyledi. Proje çerçevesinde yaptıkları tüm çalışmaların yetkili makamlarca incelendiğini ifade eden Soybaş, amaçlarının doğa dostu bir otel inşa etmek olduğunu vurguladı. Şu anki tepkilerin bir zamanlama hatasından kaynaklandığını ve bir süre sonra inşaatın doğa dokusuna uygun taşlarla kaplanacağını kaydeden Soybaş, 'Bu projemiz tamamen özel bir konaklama tesisi olarak yapılmakta. Kentsel sit alanı içerisinde yapılan projemiz 2013 Eylül ayında tamamlanıp hizmete açılacak. Burada kentsel sit alanı içerisinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kontrolünde olan bir projedir bu. Dolayısıyla kurulun onaylamış olduğu projeyi burada santimi santimine yerine uygulamaktayız. Söylenildiği gibi 1. derecede sit alanı içerisinde inşaat yapılmamaktadır. Bu konuda ilgili mercilerden de kontrol edilebilir. Burada hafriyat çalışmasının yapıldığını söylemek yanlış. Buna hafriyat dememek lazım, burada düzeltilme, kayaların üzerindeki bir takım şeylerin düzeltilmesi söz konusu. Biz şu anda kentsel sit alanı içerisinde projemiz gereği yapmamız gereken düzeltmeleri yapıyoruz. Bunun kayaların kesildiği ve hafriyat yapıldığı şeklinde algılanmaması gerekiyor. Biz buraya, bölgeye gelen üst seviyedeki turistlere hitap edecek ve onun ihtiyaçlarını karşılayacak ve bölgenin dokusuna zarar vermeyecek bir tesis yapıyoruz. Hatta bu tesis kendi elektriğini üretecek. Burada kanalizasyon problemleri var ve bizim tesisimizin de kendi arıtma tesisi bulanacak. Bunlar bence bu bölgede ilk. Bu bölgede güneş enerjisi gibi unsurlar ısıtma için kullanılırken, biz bunun doğa dostu bir yapı olmasını düşünerek ve öyle olmasını arzu ederek, bunların bedellerini ödeyerek kendi elektriğini üretecek, doğa dostu bir yapı olarak inşa etmeye çalışıyoruz. Bu konuda da bir örnek olmak istiyoruz. Bence şu anda bir zamanlama problemi var. Gerekli olan inşaat teknikleri kullanılarak, bu binalar yapılması gerektiği gibi yapılıyor. Bu bir süre sonra bölgenin dokusuna uyumlu, bölgenin taşıyla veya kaplamasıyla kaplanarak çeşitli görüşlerin şu anki tepkisine maruz kalmayacak bir yapı halinde hepimizin gözü önünde olacak' dedi.