Doğu Marmara'da güz manzaraları

Doğal güzellikleriyle her mevsim farklı ve büyüleyici görüntü sergileyen Doğançay, şelaleleri ve doğa yürüyüş parkurlarıyla doğa severlerin uğrak noktası haline geldi.
İstanbul ve Ankara arasında yeralan ve Marmara Bölgesi'nin oksijen deposu Sakarya'nın doğal güzellikleri, her mevsim bir başka güzel. Sonbaharda kartpostalları kıskandıracak renk tonları ve sessizliği özellikle yoğun ve stresli iş temposundan kurtulmak isteyenler için adeta bir nefes gibi. Sakarya ve çevresi özellikle hafta sonu ailesiyle fotoğraf çekmek, trekking yapmak ve piknik yapmak için bölgeyi tercih eden metropol insanların akınına uğruyor.
Doğal güzellikleriyle ön plana çıkan yerlerden biri de Cumhuriyet döneminde Almanlar tarafından yapılan tren istasyonuyla sinema ve dizi sektörünün stüdyosu haline gelen Doğançay, şelaleleri ve doğa yürüyüş parkurlarıyla da doğa severlerin uğrak noktası haline geldi. Geyve boğazının ortasında bulunduğu için sert rüzgar alan Doğançay da her an havada yaprak görmek mümkün. Sonbahara girerken adeta renk kartelası gibi olan Doğançay, Anadolu'dan doğup Karadeniz'e akan Sakarya Nehri'ne de komşuluk yapıyor.

SAPANCA SONBAHARDA AYRI GÜZEL
Doğal güzellikleri ve ulaşım kolaylığı nedeniyle her mevsim misafir ağırlayan Sapanca, gölünden dolayı kıyısında çeşitli balık restoranları ve pansiyonların bulunduğu, doğanın bütün renklerini içinde barındırdığı Sakarya iline bağlı, şirin bir ilçe. Kaynağını, dağlardan gelen kar suları ve Derbent deresinden alan Sapanca Gölü'nde, turna, yayın, sazan balık türleri ile alabalık bol miktarda bulunmakta.
Sapanca, özellikle Kurtköy, Mahmudiye, İstanbuldere ve Kırkpınar'da ki otantik mimaride yapılmış bolca alabalık restoranı ve pansiyonla günü birlik tatilcileri cezbediyor. Kayın, kestane, ıhlamur ormanlarıyla yerli ve yabancı birçok turisti kendisine çeken Sapanca, Sakarya'ya 13, Kocaeli'ne 41, İstanbul'a da 138 kilometre mesafesiyle büyükşehirlerin dinlenme tesisi haline geldi.

TARİHİ YERLEŞİM YERİNİN DOĞAL CAZİBESİ
Kocaeli'nin İzmit ilçesine bağlı eski bir belde olan Akmeşe Mahallesi de İzmit Körfezi ve İzmit şehir merkezinin 30 kilometre kuzeydoğusunda yer alıyor.
Cumhuriyet öncesinde ''Armaş'' olarak bilinen eski Ermeni kasabası Akmeşe, tarihi kadar doğal zenginliğiyle de turizm de önemli bir yere sahip. Her mevsim doğa severlerin cazibe merkezi olan Akmeşe, kavak, kayın, gürgen, dişbudak, akçaağaç, çınar, kestane ve meşe türlerinden oluşan bitki örtüsüyle sonbahar aylarında sarı, turuncu, kırmızı ve yeşilin her tonunu bünyesinde barındırıyor.
Akmeşe'nin Kadriye köyündeki Taşoluk Vadisi de doğa yürüyüşçülerinin dört mevsim tercih ettiği parkurları arasında bulunuyor. Adını, girintili, çıkıntılı yekpare kayaçtan aldığı düşünülen vadide, küçük şelaleler oluşturan su bentleri ziyaretçilerine için ilginç bir coğrafya sunuyor. Sonbahar aylarında dalından kopan yapraklar da vadi zemininde adeta sarı tonların hakim olduğu bir battaniye oluşturuyor.