Antalya'nın falezlerinde korkutan tablo

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) tarafından falezlerle ilgili hazırlanan raporda, dalgaların kayalıkları eritmesi nedeniyle bölgedeki ev ve turistik tesislerde kalan binlerce kişinin tehlike altında olduğu vurgulandı.
Antalya'da şiddetli yağışların meydana geldiği 2010 yılının şubat ayında Konserve Koyu'ndaki yaklaşık 25-30 metrekarelik kütlenin denize kaymasının ardından bölge trafiğe kapatıldı. Uzmanların yaptığı incelemelerin ardından Konserve Koyu'ndaki 10 ev de heyelan riski altında olduğu gerekçesiyle boşaltıldı.
Antalya Valiliğinin talebi üzerine Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü de heyelanın yaşandığı bölgeye ilişkin bir rapor hazırladı.
Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım başkanlığındaki heyet tarafından hazırlanan rapor, 2,5 yıllık çalışmanın ardından Antalya Valiliğine teslim edildi.
Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, raporla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, falezlerdeki risk faktörleri ve alınması gereken önlemleri raporda
belirttiklerini kaydetti. Dalgalar ve tuzlu suyun kayalıkları eritmesi sonucu bölgede toprak kayması yaşandığını ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:
"Sadece Konserve Koyu'nda değil, 3 kilometre batısında, üzerinde yerleşim yerleri olmayan falezlerde de dalgaların eritmesiyle kaymalar devam
ediyor. Yarım ay şeklinde koruma duvarları yapılmazsa heyelan riski Lara Caddesi ve daha ilerisine kadar devam edecektir. Bu riskten yerleşim yerleri, turizm tesislerinin de arasında bulunduğu mevcut binalar da etkilenecek, binlerce insan tehlike altında kalacaktır. Bu bölgede zaman zaman heyelan olacağı aşikardır. Bu koyda yüzen, gezen, balık tutan insanlar her zaman tehlike altında. Bir deprem olsa kaya parçacıkları dökülüp, buraradaki insanların üzerine düşebilir."
"Falezler İstanbul Boğazı kadar önemli"
Yağmur sularının asfalttan akarak falezlerdeki çatlakların arasına sızacağını ve bunun da falezlerde kaymalara neden olacağını söyleyen Prof. Dr.
Yıldırım, yağışlarla oluşan suların falezlere yönelmesinin engellenmesi amacıyla Lara Caddesi'nde "yüzey suları tahliye kanalı" yapılması gerektiğine işaret etti.
Antalya'nın falezlerinin İstanbul'un boğazı kadar önemli olduğuna işaret eden Yıldırım, doğal güzelliğin korunması gerektiğini vurguladı.
Üniversite tarafından hazırlanan rapordaki önlemler alındığı takdirde herhangi bir heyelan olmayacağını savunan Yıldırım, alan kaybının önleneceğini, bölgede yeşil alanlar oluşturulacağını ve turizm açısından bölgeye canlılık geleceğini bildirdi.