Tarih ve doğayla iç içe kaplıca keyfi

Aksaray'a bağlı Güzelyurt ilçesinde yer alan Ziga kaplıcası, ziyaretçilere tarih ve doğayla iç içe tatil imkanı sağlıyor. Ihlara Vadisi'nin de bulunduğu ilçenin Ziga mevkisindeki kaplıca, yerin yaklaşık 234 metre altından çıkan 43 derecelik termal suyla yoğun ilgi görüyor. İçerdiği zengin mineral ile Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği kriterlerin 7,5 katı mineral zenginliğine sahip termal su, bu mineral zenginliği ile sarı rengini alıyor. Doğu Roma İmparatorluğu döneminden beri şifa dağıtan termal su, sarı rengiyle temas ettiği yerlere adeta bir mermer görünümü kazandırarak, görsel şölen sunuyor.

Ihlara Vadisi, termal suya ilgiyi artırıyor

Ziga kaplıcasındaki tesisin işletmecisi Hüseyin Höyük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite eğitiminin ardından bölgede yaptığı inceleme sonrasında termal tesis kurmaya karar verdiğini söyledi.
Kısa sürede kurdukları tesisin 108 odadan oluştuğunu dile getiren Höyük, "Burası 11 bin metrekare kapalı alan üzerine inşa edilmiş bir tesis. Burasını diğer kaplıcalardan ayıran en önemli özellik, Ihlara Vadisi'nin yanında yer almasıdır. Ihlara Vadisi, Arizona'daki Büyük Kanyondan sonra dünyanın ikinci büyük vadisi. Ayrıca burası Kapadokya'nın da ana girişlerinden birisidir. Bu nedenle Kapadokya'ya gelen birçok ziyaretçi önce buraya uğruyor" diye konuştu.
Höyük, Ziga'daki suyun Türkiye'nin en kaliteli termal suları arasında olduğunu ifade ederek, "Türkiye, Avrupa'nın jeotermal yönüyle en zengin ülkelerinden biri. Bu alanda dünyada 5 veya 6'ncı sıradayız. Bunu Avrupalılar başta olmak üzere birçok ülke en iyi şekilde değerlendirirken, maalesef ülkemiz yeterince değerlendiremiyor" dedi.

Birçok hastalığa iyi geliyor

Analiz raporlarında termal suyun litresinde 7 bin 609 miligram mineral bulunduğunu belirten Höyük, "Bu mineral zenginliğiyle kadın hastalıkları, cilt, romatizma hastalıkları, eklem romatizması gibi rahatsızlıklara iyi geliyor. Buraya bastonla gelen insanlarımızın, yürüyerek gittiğine çok şahit olduk" ifadelerini kullandı.
Ziga'daki termal kaynakların çok eski tarihlerden beri kullanıldığını vurgulayan Höyük, şunları kaydetti:
"Doğu Roma İmparatorluğu dönemine ait, Hasan Dağı eteklerinde 'Nora' antik kenti bulunuyor. Doğu Roma'nın askeri garnizonu olan bu antik kent, tıpkı Zeugma ve Hasankeyf gibi önemli bir merkez olarak biliniyor. Ayrıca, çeşitli dönemlere ait kiliseler bulunuyor. Nora'da garnizondaki askerler, o dönemde komutanları tarafından buraya sıcak suya getiriliyordu. Çeşitli kaynaklarda, askerlerin sefere çıkmadan önce buradaki kaplıcayı ziyaret ettikleri belirtiliyor. Ziga kaplıcası, yüzlerce yıldır ziyaretçilerine şifa dağıtmaya devam ediyor."