GAP'a mistik yolculuk

Güneydoğu Anadolu tarihi, yöresel lezzetleri, konakları ve insanlarıyla adeta bir kültür mozaiği. Tüm dinlerden izler taşıyan, doğayla iç içe şehirlerinin her biri görülmeye değer. Kışı çetin geçen, yazları ise çok sıcak olan bölgeyi bahar aylarında keyifle gezebilirsiniz.
HARRAN'A UĞRAMADAN OLMAZ
Urfa Kalesi, Balıklı Göl, şarkılara konu olan Fırat Nehri, dünyanın en büyük altıncı barajı olan Atatürk Barajı ve Harran ilçesi Şanlıurfa'nın mutlaka görülmesi gereken yerleri. Harran dünyanın ilk üniversitesine sahip bölge. Arı kovanı görünümlü evleri ile tarihin bilinen en eski yerleşim yerlerinden. Urfa Kalesi ise Damlacık adı verilen tepe üzerine kurulmuş. Efsaneye göre Hz. İbrahim burada bulunan ve mancınık görevi gören iki sütundan fırlatılarak ateşe atılmış fakat düştüğü ateş ufak bir göle dönüşmüş. İşte bu göl, halk arasında Balıklı Göl olarak biliniyor. Şanlıurfa'nın merkezindeki tarihi güzellikler gelenleri kendine hayran bırakıyor.
HER SOKAĞINDA TARİHTEN BİR İZ
Diyarbakır, Türkiye'nin ve hatta dünyanın en eski şehirlerinden biri. Bir dönem Ermeni Krallığı'na başkentlik yapmış bu şehrin her sokağında tarihten bir iz bulmak mümkün. Diyarbakır'ın 5 bin 700 metre uzunluğundaki surları şehrin en görkemli kalıntılarından biri.
MEZOPOTAMYA'YA KARŞIDAN BAKMAK
Dünya Miras Listesi'nde yer alan Mardin, Mezopotamya'yı tam karşıdan seyrediyor. Şehirdeki manastırlar, kiliseler, camiler ve medreseleri gezerken tarihin derinliklerine gömülüyorsunuz ister istemez. Tarihin en eski Hıristiyan topluluğu Süryanilerin köklü kültürünü yaşatıyor bu il. Dünyanın en eski Süryani Ortadoks manastırı Mor Gabriel Mardin'in Midyat ilçesinde. Midyat denildiğinde, bu ili aklımıza kazıyan ise evleri. Bu evlerin en önemli özelliği taş işçiliği. Sarımsı bir taştan yapılmış evlerin kapı ve pencereleri kemerler ve değişik motiflerle süslenmiş.
TELKARİNİN VATANI
Mardin deyince tabii telkariyi anmadan olmaz. Telkari, Mardin yöresine ait gümüş işleme sanatı. Ortadoğu'da ortaya çıkan çok eski bir sanat, tarihinin MÖ. 3000'lere uzandığını sanılıyor. Altın veya gümüş levhalardan özel bir alet yardımıyla küreler ve teller çıkarılıyor, daha sonra bu küre ve teller birleştiriliyor. Mardin'in her köşesinde telkari satan dükkanlar görebilirsiniz. Şahmerandan küpelere, yüzükten gerdanlıklara telkari her türlü takıda hayat buluyor. Bizden söylemesi, Mardin'e dek gitmişken hem kendinize hem sevdiklerinize telkari takılar alın...
MEDENİYETLER ŞEHRİ
Adıyaman denilince akla ilk 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı gelir. UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi'ne alınan dağ, dünyanın sekizinci harikası olarak niteleniyor. Adıyaman yolculuğunda Besni ve Kahta ilçesi görülmesi gereken yerlerden. Kurşunlu Cami, Besni Kalesi, Eski Besni Ören Yeri, Sofraz Anıt Mezarları ve Meydan Hamamları, Besni'nin tarihi dokusuyla bütünleşmiş önemli eserleri arasında yer alıyor. Kahta ise Adıyaman'ın en büyük ilçesi ve tarihi boyunca sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış.
NASIL GİDİLİR?
Tur şirketleri GAP bölgesine uçaklı ve otobüslü seçeneklerle 3-4-5-7 gecelik turlar düzenliyor. Jolly Tur, 24 Şubat'a kadar rezervasyon yaptıranlara indirim uyguluyor.
DÜNYANIN EN ZENGİN İKİNCİ MOZAİK MÜZESİ
Önemli bir inanç turizm merkezi olan Hatay, dünyanın ilk Katolik kilisesi olan St. Pierre'nin bulunduğu ilimiz. Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan Antakya, aynı zamanda dört büyük patriklik merkezinden biri. Geçmişte çağlayanlarıyla tanınan ve dünyaca ünlü sayfiye yeri olarak bilinen Defne görülmeye değer bir yer. Antakya'da yaşayan zenginlik ve ihtişam dönemini sergileyen en önemli eserler, eşi bulunmaz Antakya mozaikleri. Yörede bulunan mozaikler, Antakya Mozaik Müzesi'nde sergileniyor. Bu müze dünyanın en zengin ikinci mozaik müzesi.
TARİHTE YOLCULUK
Roma ve İslam mimarisinin özelliklerini barındıran Gaziantep'te Zeugma Antik kenti, Gaziantep Arkeoloji Müzesi, Yesemek Açık Hava Müzesi turistleri tarihe yolculuğa çıkarıyor. Gaziantep merkezde ise birçok tarihi han var. Şehirde 20. yüzyılın başlarında 30 bin han bulunuyordu. Günümüze ise bunlardan çok azı gelmiş. Bu hanlarda alışveriş yapabilir, çevresinde ise eşsiz Gaziantep yemeklerini yiyebilirsiniz.

NE YENİR?
Mardin: Kaburga dolması, sembusek, lebeniye, mumbar dolması ve patlıcan kebabı tadılması gereken lezzetler. Badem şekeri almadan dönmeyin.
Urfa: Borani, ciğer kebap, söğülme ve tabii Urfa kebabı. Midenize güveniyorsanız, kahvaltıyı sokak tezgahlarında satılan ciğer kebapla yapabilirsiniz. Şıllık denen tatlıyı yiyin, mırra için.
Diyarbakır: Meftune, hillorik, duvaklı pilav, ekşili kuru dolma, ayva köftesi, üstüne de tavsiyemiz kadayıf.
Gaziantep: Damat dolması, erikli yaprak sarma, öcce, yuvarlama, çiğ köfte, simit kebabı... Antep denilince akla ilk olarak baklava geliyor. Ancak Antep'in künefesini de es geçmeyin.
Adıyaman: Besni tavası, kış tavası, parmak kebap, kömbe, basalla, kabak aşı, pirpirim cacığı. Tene helvası da tadılmalı.
Antakya: Arap etkisi Hatay mutfağında da kendisini fazlasıyla hissettiriyor. Tepsi kebabı, kağıt kebabı, oruk, kaytaz böreği, semirsek, humus, zahter salatası, künefe, peynirli irmik helvası, cevizli biber, küflü çökelek salatası, humus ve yumurta öccesi...