Son Güncelleme: Salı 25.03.2014
Bir bahar günü ada sahillerinde
Adalar'da bahar ve çiçek zamanı şimdi. Mimozalar kocaman kocaman çıkmış ortaya, laleler rengarenk, mor süsenler öbek öbek, sonra sümbüller, erkenci güller ve nergisler Baharla birlikte toprak, hava ve su yumuşar Adalar'da. Eğer baharı nerede karşılayayım diye düşünüyorsanız Adalar'a gitmenizi tavsiye ederim
PRENSLERİN VE MÜNZEVİLERİN YERİ
İstanbul merkeze en yakın ada 7 deniz mili mesafedeki Kınalı, en uzak ise 13.5 deniz miliyle Tavşan Adası. Adalar'a gidecek olanlar vapurların kış ve yaz seferlerinin farklı olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmeli. Kışları üçe inen seferler yazları iki katına falan çıkıyor. Adalar'a ilk insan yerleşiminin 4 bin yıl önce gerçekleştiği tahmin ediliyor. Antik dönemde de Büyükada'da pagan manastırları olduğu, Hıristiyanlık döneminde bu ibadethanelerin kiliselere dönüştürüldüğü söyleniyor. 5. ve 6. yüzyıllarda başta Kınalı olmak üzere Adalar bir manastırlar diyarına dönüşmüş. Hırslarından arınmak, rekabetten uzaklaşmak, kötülüklerle temas etmemek, dünya nimetlerine el sürmemek isteyen keşişlerin inzivaya çekildiği yerlermiş Adalar. Bu manastırların bir kısmı yüzyıllar boyunca hapishane olarak da kullanılmış. Tabii sadece manastırlar yokmuş Adalar'da. İmparatorlar, Büyükada ve Heybeli'de görkemli yazlık saraylar da inşa ettirmiş. Ama oturdukları tahttan inip bir manastır hücresine kapatılmaları an meselesiymiş. Çok sayıda Bizans soylusu bu hapishanelerde çile doldurmuş. Prensler, prensesler hücrelerde ömrünü tamamlamış. Bu sebeple de bizim bu küçük ve güzel beldemize tarihte Prens Adaları adı verilmiş. Türk edebiyatının zirve isimlerinden biri olan Bilge Karasu, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı adlı eserinde söz konusu dönemde geçen bir hikayeyi anlatıyor. Evet bu kadar tarih ve ulaşım bilgisi yeter şimdi hep birlikte bir vapura binip en yakın Kınalı'dan Büyükada'ya doğru yol alalım. Baharla birlikte toprak, hava ve su yumuşar Adalar'da. Eğer baharı nerede karşılayayım diye düşünüyorsanız Adalar'a gitmenizi tavsiye ederim. Büyükada, Burgaz, Heybeli ve Kınalıada'ya büyük kalabalıklar akın etmeden, hava böyle şerbet gibiyken gitmelisiniz. Korularda gezmeli, çiçekleri koklamalı, nar çiçeği kadar güzel havayı soluklanmalı, tarihi yerleri ziyaret etmeli, birbirinden güzel lokantalarda demlenmelisiniz.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı