Futbol, lezzet ve güneş
Dünyanın en keyifli futbolunun oynandığı ve leziz sofraların olduğu, bahar güneşinin ısıttığı deniz kenarında bir şehir diye bulmacalarda dokuz harfli bir kelime çıkarsa karşınıza, hiç çekinmeden Barselona yazabilirsiniz
ŞEHRİN 95 YILLIK KAHVECİSİ: EL MAGNİFİCO
İspanya tapas demek. Kuzeyde Bask bölgesinde ve Madrid'de çok daha yaygın olsa da Barselona da tapas konusunda iddialı. Cal Pep de tapas deyince ilk akla gelen mekanlardan. Ancak dükkanın bir problemli var. Salı ve cuma günleri arasında öğle ve akşam servisi var, pazartesi öğlen kapalı, sıkı durun cumartesi akşamları da yoğun talebe rağmen dükkanı açmıyor patron. Pazar günleri zaten yoklar, ağustos ayının son üç haftası da kepenkleri indirip tatile gidiyorlar. İşte geriye kalan zaman diliminde Cal Pep, şöhretinin hakkını veren bir tapasçı. İstanbul'un Galata'sı denilebilecek El Born bölgesinde. Barselona'da son yılların en gözde semti olan El Born, butikler, kafeler ve restoranlar cenneti. Bölgenin hakkını vererek gezebilmek için dört saatinizi ayırmanız gerekli. Soluklanmak istediğinizde ise 1919 yılında açılmış bir kahvecide mola vermek en iyi fikir. El Magnifico, Barselona'nın efsane esnaflarından. Dünyanın dört bir köşesinden gelen kahve çekirdeklerini gözünüzün önünde kavuruyorlar. Şehrin en iyi espresso'su bu dükkanda çünkü tezgahın arkasında duran alımlı genç kadın, İspanya'nın en iyi barista'sı seçildi.
SALAMANCA'DA PAELLA
Madrid gibi Barselona da ülkede çok fazla göç alan şehirlerden biri. Galiçyalılar, deniz ürünlerinde usta olduklarından Madrid'in arka sokaklarında çok sayıda balık restoranı açmış. Barselona'da ise Salamancalı bir aile yıllardır denizden babam çıksa yerim dedirtiyor insan. Adres kolay. Uruguay lokantası La Malandrina'yı bulduysanız sadece 50 metre yürümeniz gerekli. Şehir merkezine yakın olan Salamanca, deniz ürünleri sevenler için bir cennet. Dükkanın geçmişi çok eski ve en az 30 yıldır burada çalışan usta garsonların tavsiyelerine uymakta yarar var. Kızarmış pardon biberi, İspanyol sofralarının değişmezi, size mutlaka kabuklu deniz ürünlerinin olduğu bir tepsiyi tavsiye edecekler ancak masanız beş-altı kişinden oluşmuyorsa bu tepsiden uzak durmakta yarar var. Paella'yı sahiplenen Valencia halkıdır ama Salamanca'da en az iki kişi için hazırlanan deniz ürünlü paella, Barselona dönüşünde rüyalarınıza girecek kadar lezzetli. Gelecek hesabın Boğaz'daki bir balıkçıdan çok daha düşük olacağına garanti veririm. Finali ise Creme Catalan ile yapmakta fayda var. Şehirde her restoranın hakkını verdiğini söylemek zor ama Salamanca'da Fransızların Creme Brulee dedikleri bu tatlıyı layığıyla yapıyorlar.
GİZLİ ADRES: URUGUAYLI LA MALANDRİNA
Şehrin bir sır gibi saklanan ve halkın turistlerle ismini pek paylaşmadığı bir restoran var sırada. La Barceloneta, Barselona'nın en eğlenceli bölgesi, sahilde şık restoranlar, casino, lüks oteller ve yürüyüş parkurları var ama hemen yakınında Almirall Cervera sokağında ancak dikkatli gözlerin bulabileceği bir et cenneti var. La Malandrina, Barselona'da görüp görebileceğiniz en salaş dükkanlardan biri. Rezervasyon kabul etmiyorlar ve eğer boş masa yoksa, kapıda adınızı yazdırıp sıra bekliyorsunuz. Menüleri basit. Et ve şarap. Uruguaylı ailenin işlettiği La Malandrina'nın en büyük artısı muhteşem etleri çok uygun fiyata satması. İstanbul'un meşhur steakhouse'larında gelen hesapların dörtte birine harika bir sofra kurabilirsiniz. La Malandrina, Pazartesi günleri kapalı ve adisyonu uzattığında garson kredi kartı kabul etmiyor.
FERRAN ADRİA VE LA BOQUERİA
Barselona bir gastronomi cenneti. Katalan mutfağının yanı sıra dünyanın farklı yerlerinden gelen şeflerin açtığı restoranlarda farklı lezzetleri keşfetmek mümkün. 2013'te dünyanın en iyi restoranı seçilen El Celler de Can Roca, şehir merkezinde değil ancak Girona kasabası, Barcelona'ya en fazla bir saat uzaklıkta. Yemek yapmayı annelerinden öğrenen üç kardeş Joan, Jordi ve Josep'in mükemelli aradığı ve doğrusu bulduğu da El Celler de Can Roca'da yer bulabilmek için aylar öncesinden rezervasyon yaptırmak lazım. Ferran Adria, şehrin ve ülkenin efsane şefi. Uzun yıllar boyunca dünyanın bir numaralı restoranı olan El Bulli'nin mutfağında devrim üstüne devrim yapan Ferran Adria, sürpriz bir kararla restoranını kapatmıştı. Üç Michelin yıldızlı restoranlarda yer bulmak zorsa peki nerede farklı ve özel lezzetler bulacaksınız? Şehrin efsane pazarı La Boqueria'dan başlayalım. Barselona'nın Bağdat Caddesi, Paseig de Gracia ise İstiklal Caddesi, La Ramblas'tır. Pazarda 100'den fazla tezgah var ama artık kült olmuş dükkan El Quim. Pazar günleri pazar, Pazartesi günleri de El Quim kapalı olduğundan kalan beş günde sabah erken saatlerde pazarın kapandığı 17:00'ye kadar bu rezervasyon almayan, alması da mümkün olmayan mekanı ziyaret edin. Çevrenizde pazar tezgahları var ve siz, yüksek 15 tabureden oluşan El Quim'in büfesinde üç Michelin yıldızlı restoranlarda gelen tabaklar kadar lezzetli ve özenle hazırlanmış menüyü tadacaksınız. El Quim, dükkanın sahibinin adını taşıyor aynı zamanda. Barselona şehrinde bir efsane haline gelen El Quim, 1987 yılında açtığında 3 metrelik bir tezgahı olan ve aynı anda ancak beş kişinin yemek yiyebildiği büfesinde, La Boqueria'ya gelen deniz ürünleri ve sebzelerden harikalar yaratıyor. El Quim'de oturacak bir tabure bulduğunuzda siparişiniz gelmesi en fazla beş dakika sürüyor. Bu süre içinde 10 metrekarelik alanda dört şefin farklı ocaklarda nasıl uyum içinde çalıştıklarını izleyin. El Quim'de ödeyeceğiz ortalama hesap 25-30 avro.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı