Yeşilin her tonu: Ayder
Deniz tatili sevmeyenlerdenseniz Rize'nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Ayder yaylasına gidebilirsiniz. Doğa yürüyüşleri yapıp uşaklarla horon tepebilir, muhteşem Karadeniz yemekleriyle kilo alabilirsiniz
NASIL GİDİLİR, NEREDE KALINIR?
Ayder'e gitmek için Trabzon'a uçmanız gerekiyor. Havalimanından yayla karayoluyla yaklaşık üç saat sürüyor. Dilerseniz otomobil kiralayabilirsiniz. Ya da şehir merkezine gidip Ayder yaylasına tur düzenleyen firmalardan birine dahil olabilirsiniz. Konaklamak için onlarca farklı otel ve pansiyon seçeneğiniz var. Dilerseniz üniversite gençleri gibi çadırınızla gidip kamp da kurabilirsiniz. Ama bu sefer de battaniye götürmenizi tavsiye ederim. Zira akşamları ayaz oluyor... Fırtına Deresi'nin yanında konumlanmış olan Haşimoğlu Otel muhteşem manzaraya sahip bir tesis. Hemen karşısındaysa kaplıca var. Sabah ayazında sıcak kaplıcaya girmek epey keyifli oluyor. Kaplıcada kadınlar ve erkekler için iki ayrı bölüm var. Dilerseniz aile banyosu ya da tek kişilik banyoları da mevcut. Ama kaplıca çok kuvvetli olduğu için 15 dakikadan fazla kalmamanız söyleniyor. Yine de havuz başının keyfini istediğiniz kadar çıkartabilirsiniz. Etrafta romatizma hastalığı, sinir sistemi ya da sindirim sistemi bozuklukları olan birçok kişi oluyor. "Şifa olsun diye geldik" diyorlar. Zaten kaplıcaya girmeden "Ayder'e gittik" demek olmaz. Ayder Koru Otel ve Ahşap Otel de konaklamak için tercih edebileceğiniz diğer seçenekler.
DOĞADA YÜRÜYÜŞ ve ADRENALİN ZAMANI
Doğa yürüyüşü kulağa sıkıcı gelebilir. Ama Ayder'de yeşilin her tonu var. Sırf bunu görmek için bile doğa yürüyüşlerine katılmaya değer. Doğa Sporları Kulübü her gün doğa yürüyüşleri düzenliyor. Rehber eşliğinde yürümek çok daha eğitici oluyor. Yol boyunca birçok mısırcı ve gözlemeci var. Kendini tutamıyor insan. Yürürken yemeğe devam ediyor... Bu arada Ayder'de hemen hemen bütün işletmelerin patronları kadın. Her yere kadın eli değdiği belli oluyor. Hem mis gibi hem de güvenli. Yaylaya geldiysek sadece doğa yürüyüşü yapıp, çiçek böcek fotoğrafı çekecek değiliz. Ayder'de adrenalinin de hası var. Ne mi? Rafting... Fırtına Deresi'nde kafanızda kask, elinizde kürek botun içinde kalmaya çalışmak hiç de kolay değil. Ama çok eğlenceli, bir o kadar da heyecan verici. Bota binip, suda ilerlemeye başlayana kadar korkuyorsunuz ama birkaç dakika içinde alışıyor ve keyfini çıkartıyorsunuz. Ayder'de horon tepenleri görünce kendinizi bir film setinde sanıyorsunuz. Tulum, kemençe sesleri yükseliyor ve birçok kişi horon tepiyor. Çekinmeyin, endişe etmeyin ve kendinizi müziğin ritmine verin derim. Zaten siz istemeseniz bile biri kolunuzdan çekip horon halkasına dahil ediyor.
DİKKAT KİLO ALABİLİRSİNİZ
Karadeniz'e gelen genelde kilo alıp gidiyor. Zaten yayla havası da insanı çok acıktırıyor. O yüzden yürüyüşten kaçınmayalım diyor ve lezzetli yemeklerini sıralıyoruz... Kahvaltı için en iyi adres Fırtına Deresi'nin etrafındaki mekanlar. Bir tarafta şırıl şırıl akan derenin sesi... Masada Rize çayı, halis tereyağı, mıhlama... Mısır ekmeği, gözlemesi, pazı dolması, kurufasulyesi, Laz böreği... Karadeniz'deyiz, yemekler zaten iddialı. Ama bir de Anzer balı var ki sırf bunu almak için bile bölgeye gelenler oluyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı