Safariye gidecekler için 10 öneri

1) Aslandan, değil sivrisinekten korkun: Sağlık Bakanlığı'na bağlı Seyahat Sağlığı Merkezleri ile safariye çıkmadan en az 20 gün önce görüşüp, Afrika'da safari yapacağınız destinasyonda (Kenya, Tanzanya, Güney Afrika, Zambiya, vs.) karşılaşabileceğiniz sağlık sorunlarını ve bulaşıcı hastalıkları araştırın. Bu sorunlara karşı ne gibi önlemler almanız ve hangi ilaçları kullanmanız gerektiğini öğrenin ve bir an önce uygulamaya başlayın. Zira sıtma bulaştırma olasılığı taşıyan minicik bir sivrisinek, aslandan çok daha tehlikeli olabiliyor!
2) Büyük bavul yasak!: Afrika içerisinde hafif uçaklarla yolculuk edecekseniz bavulunuzun küçük ve kumaş gibi malzemelerden yapılmış, yumuşak kapaklı bir bavul olmasına ve el çantalarınız dahil her şeyin 15 kg ağırlığı geçmemesine dikkat edin. Aksi takdirde bavulunuzu uçağa almayabilirler ya da ciddi miktarda para talep edebilirler.
3) Serinlik için bere: Afrika'da safariye sabah çok erken ve akşam üstü saatlerinde çıkılır. Çünkü hayvanlar öğle sıcağında ortalıkta dolaşmaz. Safariye çıkacağınız saatlerde hava serin olur. Kalın bir ceket, polar, hatta bacaklarınızı örtecek bir hırka ya da şal mutlaka yanınızda olsun. Bir safari şapkası her zaman şıklığınıza şıklık katar ama serin hava için yanınızda bere bulundurmanızı tavsiye ederiz.
4) Pil de sprey de lazım: Fotoğraf makinesi için pil, elektrikli aletleri fişe takabilmeniz için adaptör, çalılık tuvaletleri için temizleyici jel, ıslak mendil ve kolonya, ayak yaraları için yara bandı, güneş yanıkları için koruyucu krem, sivrisinekler için kovucu sprey ve bileklik, gece karanlığı için el feneri ve tabii her noktayı görebilmek için dürbün. Bir Afrika safarisinde tüm bunlara çok ama çok ihtiyacınız olacak.
5) Ayakkabı safarinin yarısıdır: Ayakkabınız bileklikli olursa sizi börtüböcekten daha iyi koruyacaktır. Spor ayakkabıyla da rahat edersiniz ama yağmur yağdığı zaman Afrika savanalarında ayağınız kayacaktır. Peki ne yapmalı? En iyisi bir çift outdoor ayakkabısı, piyasada 'desert boot' olarak satılan çöl botları.
6) Fotoğraf çekin ama kendinizi paralamayın!: Fotoğraf çekmek, safarinin çok önemli bir parçasıdır. Ama bazen sürekli fotoğraf çekmeye çalışmaktan gördüğünüz güzelliklerin tadına varamazsınız. Safaride hayvanları izlemeye ve dinlemeye vakit ayırın. Yoksa onları canlı izleme fırsatını kaçırır, fotoğraflara bakmakla yetinirsiniz.
7) Yürüyüş safarisi ve gece safarisi yapmadan dönmeyin: Yürüyüş safarisi, benzersiz bir deneyimdir. Araçla çıkılan safarilerde sadece 'bakar' ve 'görürsünüz'; yürüyüş safarisinde ise doğaya 'dokunursunuz'. Her yerde izin verilmeyen gece safarisi ise bambaşka sahneler yaşatır size. Afrika kangurusu gibi gececil hayvanları keşfeder, zürafaları oturmuş uyurken görebilirsiniz.
8) Gece çadırınızdan asla dışarı çıkmayın: İster gece ister gündüz, çadırınızın fermuarını iyice çekin ve sıkıca kapattığınızdan emin olun. Çadırınıza misafir olma ihtimali yüksek olan babunlar içeri girerse her şeyi talan ederler! Ayrıca gece asla çadırınızdan dışarı çıkmayın. Zira geceleri yırtıcı hayvanlar kampların etrafında dolaşabilir.
9)Safari sırasında araçtan inmeyin: Sonuçta safaride yaban hayatının ortasında, yırtıcı hayvanların arasındasınız. Kurallara uymazsanız hayatınızı riske atabilirsiniz. Hayvanların safari araçlarına alışkın olduğundan şüphe etmeyin. Ancak sessiz olun ve hayvanların dikkatini çekecek hareketlerde bulunmayın. Hep araçta kalın, dışarı asla çıkmayın.
10) Kabile köylerine ekstra tur: Maasai Mara gibi kabilelerin köylerine düzenlenen ekstra turlar, her safari seyahatinde misafirlere sunulan aktiviteler arasındadır. Ancak bu aktivite size sandığınız kadar keyifli gelmeyebilir.
* www.especiallyafrica.com blogunun yaratıcısı.
ŞEBNEM DENKTAŞ*