Çarşamba 07.01.2015
Son Güncelleme: Çarşamba 07.01.2015

Hollanda'nın huzurlu köşesi Delft

Kendine has özgür yaşantısıyla cazibe merkezi olan, canlı gece hayatı ve tipik Hollanda mimarisiyle kendine hayran bırakan Amsterdam'ı duymayan yoktur. Ancak bu yazı onun hakkında değil. Bu yazı Amsterdam'ın cıvıltısı sizi yormaya başladığında huzur, sakinlik aradığınızda, aklınıza ilk getirmeniz gereken şehir olan Delft hakkında

Delft Amsterdam'a yalnızca 50 dakikalık mesafede. İstasyondan 27 euro karşılığında alacağınız bir bilet Breda tren hattı boyunca sizi istediğiniz yere götürür. Ücret biraz pahalı görünebilir ancak bu bilet günlüktür ve aynı gün içerisinde tüm tren hatlarında sınırsız geçiş hakkı tanır. Delft'e vardığınızda sizi şehrin genel mimari dokusuna aykırı ancak şehirden ismini alan Delft mavisi kocaman bir kristal kalp heykeli karşılayacak. Ona iyi bakın çünkü bu Delft'in tarihi bölgesi içerisinde son 500 yıl içerisinde yapılmış, tek eser. Hemen solunuza döndüğünüzde yapımı 1246 yılında tamamlanan Eski Kilise'nin (Oude Kerk) devasa çan kulesi ve onun 9 tonluk tarihi çanı Trinity Bell'i göreceksiniz. Bu çan yalnızca Hollanda'nın özel günlerinde çalıyor. Eski kiliseyi gezmek için alacağınız 3 euro'luk bilet ile Yeni Kilise'yi de (Nieuwe Kerk) gezmeniz mümkün. Adının yeni olduğuna bakmayın, yapımı 1510'da biten Yeni Kilise'nin Eski Kilise'yle arasında yalnızca 135 yıl var. Ancak 109 metre yüksekliğinde ve 376 basamakla çıkılan çan kulesine tırmanacak kadar kendinize güveniyorsanız 20 euro'yu da gözden çıkarmanız gerekiyor. Fakat bu yorgunluk size muhteşem bir şehir manzarası olarak karşılığını veriyor. Bu güzel şehirde ilk yerleşim 11. yüzyılda Delft kanalı çevresinde başlamış. Her kenti olduğu gibi burayı da keşfetmenin ve tadına varmanın en güzel yolu kaybolmak. Zaten eskiciler, kanallar, bembeyaz kuğular, çiçekler ve sevimli kafeler arasında ister istemez kaybolacaksınız. Ne kadar kaybolursanız kaybolun tüm şehir, "Oude Kerk" dediğiniz an size seve seve yolu gösterecek ve başladığınız noktaya dönmenize yardım edecek, sevgi dolu insanlarla dolu. Tüm yollar lalelerle, heykellerle ve tarihi güzelliklerle çevrili.
TİPİK HOLA NDA MİMARİSİ
Delft adeta bir masal şehri. Burada zaman ve mekan kavramınızın yitip yerini ölçülemeyen bir huzura bıraktığını hissedeceksiniz. Şehrin tamamı Hollanda'nın genelinde alışık olduğumuz gibi dümdüz. Bu nedenle bisiklet şehri keşfederken güzel bir tercih. Ve mimari alışık olduğumuz Hollanda mimarisi. Önden daracık arkaya doğru genişleyen üçgen çatılı yapılar. Bunun nedeni evlerin inşa edildiği dönemde vergilerin evlerin yolda kapladıkları mesafeye göre hesaplanmasıymış. O dönemler çatı katları evde çalışan yardımcılar tarafından kullanılır, merdiven çıkmak istemeyen ev sahipleri giriş katını yaşam alanı olarak tercih edermiş. Delft porselenleri, Çin porselenlerinin taklitleriyken, Delft mavisi ve beyaz çinili porselenler tıpkı Osmanlı'daki gibi sarayların süslenmesinde kullanılmaya başlayınca ünlenmiş ve değerlenmiş. Bu porselenlerin çeşitli boy ve kalitedeki versiyonlarını 2 euro'dan başlayan fiyatlarla bulmak mümkün. Bu porselenlerin kaliteli olanlarını antikacılarda bulabilirsiniz. Buralardan bir hatıra almak için daha büyük meblağları gözden çıkarmanız gerekecek. Porselenler ilginizi çektiyse Delft'de bulunan porselen fabrikasını gezmek isteyebilirsiniz. Rotterdamseweg 196 numarada bulunan fabrikanın gezi ücreti ise 8 euro. Delft benim çok keyifle gezdiğim, romantik ve hayal gücünü besleyen bir şehir. Ben tekrar görülecekler listeme ekledim. Dilerim sizde de aynı merakı uyandırabilmişimdir. Çok vaktinizi almayacak ancak sizi sakinleştirecek, huzur verecek bir yeri gezmek isterseniz masalların gerçek olduğu bu şehre uğramadan Hollanda'dan ayrılmayın.

Fiyatlar uygun

Hollanda ekonomik bir tatil için ideal. Avrupa'nın birçok ülkesinden farklı olarak doyurucu menüler uygun fiyatlarla sunuluyor. Burada da durum değişmemiş. Delft'teki restoranlarda buraya özgü ve çevre yerleşimlerde üretilmiş çeşitli aromalarda biraları tatmak mümkün. Burada bir restorana oturduğunuzda yemek menüsünün yanında gelen alışık olduğumuz şarap menüsünün yerine bira menüsü getiriliyor. Her ayın hasadına göre farklı biralar ve yanında gelen atıştırmalıklar da değişiyor.
İnci Küpeli Kız'ın şehri
Birçok hediyelik eşya dükkânında dikkatinizi çekecek olan ve sanat eserlerinden aşina olduğunuz İnci Küpeli Kız tablosu şehrin sembollerinden biri. Öyle ki Roma'da Mona Lisa ne ise burada İnci Küpeli Kız o. Tablonun yaratıcısı Hohannes Vermeer doğumundan ölümüne kadar tüm hayatını burada geçirmiş ve dolayısıyla tüm önemli eserlerini burada yaratmış. Dileyen ziyaretçiler Vermeer'in evini gezme şansı da bulabilir. Hayatını Delft'te geçirmiş ve buradan aldığı ilhamla modern hayatımızı değişime uğratmış bir diğer isim ise 1632 ile 1723 yılları arasında bu şehirde yaşamış olan önemli bilim adamı Antonie van Leeuwenhoek. İsmi çok tanıdık gelmese de kendisi mercekleri kullanarak bilinen ilk mikroskobu icat etmiş ve o güne kadar varlıkları yalnızca bir teoriden ibaret olan tek hücreli canlıları gözlemleme ve varlıklarını kanıtlama fırsatı bulmuş.
GİZEM MEHTAP YURDAKUL

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.