Çarşamba 21.01.2015

Osmanlı'nın izinde Üsküp

Vardar Nehri'nin ikiye ayırdığı Üsküp'ün 'eski şehir' olarak adlandırılan bölümde, Osmanlı döneminden kalma eserler arasında dolaşırken geçmişe yolculuk yapıyorsunuz

Balkanların mavi-yeşil coğrafyasının en güzel şehirlerinden biri Üsküp. Makedonya'nın başkentine gelme sebebimiz ise DenizBank desteğiyle hayata geçirilen belgesel ve kitaptan oluşan Biz Kültür Yolcuları adlı projenin başlangıç noktasının burası olması. Belgeselin, Suyun Öte Yanı adını taşıyan ilk bölümünde bir asır önce büyük bir savaştan kaçıp Türkiye'ye gelen, on yıllar boyunca da gelmeye devam eden, yanlarında sandıklarını, acılarını, anılarını ve şarkılarını getiren Balkan Türklerinin hikayesi anlatılıyor. Üsküp İstasyonu'ndan yola çıkıp Sirkeci Garı'na gelen insanımızın... İstanbul'dan yaklaşık bir buçuk saat süren uçak yolculuğunun ardından şehre iniyoruz. Türkiye'ye vize uygulaması olmadığı için pasaportumuzla kontrolden rahat bir şekilde geçiyoruz. Soğuk ama yağışsız bir hava var dışarıda, günler öncesinde yağan karın izleri hâlâ duruyor. Üsküp, Vardar Nehri'nin ikiye ayırdığı iki ayrı şehir görünümünde. Bir tarafta Makedonlar, diğer tarafta Arnavutlar ve Türkler yaşıyor. Üsküp'teki Türklerin sayısı yaklaşık 20 bin. Şehirde Romanlar, Boşnaklar ve Sırplar da var. Yeni şehir denilen kısım küçük Paris adeta. Modern binaları, neredeyse her adımda karşınıza çıkan heykelleriyle... Kentin iki yakasını birbirine bağlayan, şehrin en ünlü simgesi ise Taş Köprü. Köprü; Mimar Sinan tarafından 17 yılda inşa edilmiş. 220 metre uzunluğundaki köprünün 12 kemeri bulunuyor. Nehrin diğer tarafından kalan bölüm ise Osmanlı ruhunu yaşatıyor. Burada Osmanlı'dan kalma eserleri görüp Osmanlı kültürünü hissedebiliyorsunuz. Üsküp'teki ilk durağımız Üsküp Kalesi oluyor. 121 metre uzunluğundaki kale Bizans İmparatoru Jüstinyen tarafından yapılmış ve depremlere rağmen dayanmayı başarmış. Bir bölümü hasar görmüş ancak kalan kısımları gezilebiliyor. Şehirdeki Osmanlı döneminde yapılmış en güzel yapılardan biri Mustafa Paşa Camii. 15. yüzyılın sonlarında Mustafa Paşa tarafından inşaat edilmiş olan caminin en büyük özelliği tek bir taşında bile değişiklik olmadan günümüze kadar gelmiş olması. Hiçbir ekleme yapılmamış ve mevcut yapı korunmuş. Camiden aşağı doğru yürüdüğünüzde ise tarihi Türk Çarşısı'na geliyorsunuz. Çok sayıda Türk esnafın bulunduğu çarşıda hediyelik eşya satan dükkanlar, kuyumcular ve dericiler ağırlıkta. Çarşıda gezerken yolunuz sık sık para yardımı isteğinde bulunan Üsküplüler tarafından kesiliyor. Çarşıda soluklanmak için adresimiz ise Laçi adlı dört-beş masalı küçük çayevi oluyor. Nefis çayımızı yudumlarken kahvenin sahibi yaz aylarında Türkan Şoray ve Kadir İnanır'ın da gelip kendisinden çay içtiğini anlatıyor. Türkiye'den geldiğimizi öğrenip çayevinin önüne gelen çevre esnafla keyifli bir sohbete girişiyoruz. Üsküp'ün doyumsuz manzarasını izlemek için ise rotanız Vodna Dağı olsun. Teleferikle çıkılan dağın tepesinde Hıristiyanlığın 2000. yılını kutlamak için 2012'de yapılan Milenyum Haçı bulunuyor. 66 metre yükseklikteki haç gece aydınlatılıyor ve şehrin her yerinden görülebiliyor. Üsküp'e gelmişken Davutpaşa Camii, eski tren istasyonu, Büyük İskender Heykeli, Sulu Han ve Rahibe Teresa'nın evini de görebilirsiniz. Üsküplü rehberimiz Rahibe Teresa'nın asıl isminin Gonca Boyacı olduğunu anlatıyor. Aslen Arnavut olan, Osmanlı hakimiyeti döneminde kendisine Müslüman adı takılan Boyacı, rahibe olduktan sonra Teresa ismini alıyor. Üsküp'e gelmişken güveçte kuru fasulye ile birlikte gelen nefis köftelerinden yemeden dönmeyin.

İNSANIMIZIN HİKAYESİ
Biz Kültür Yolcuları projesi her biri 45 dakikalık 10 bölümden oluşan belgesel ve 205 sayfalık kitaptan oluşuyor. Deniz- Bank desteğiyle Nebil Özgentürk, Can Dündar ve Coşkun Aral tarafından çekilen belgeselde Türkiye ve yakın coğrafyasının kültürel zenginlikleri gözler önüne seriliyor. DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş'in deyimiyle 'insanımızın' hikayesi anlatılıyor. Yaşar Kemal'le dengbejler, Ara Güler'le Ermeni ustaları konuşuluyor örneğin. Ayşe Kulin ve Suzan Kardeş'le 'suyun öte yanı'na geçilen projede, Musa Eroğlu ile Erenler diyarına uzanılıyor; Ahmet Özhan'la eski fasıllar, Burhan Öçal'la Sulukule kültürü yad ediliyor; Erol Parlak ve Kubat'la Abdallar diyarında buluşuluyor.
HAYAT ZOR
Makedonya'nın diğer şehirlerinde olduğu gibi Üsküp'te de hayat zor. İşsizlik oranı yüksek. Yunanistan'ın Makedonya isminin kendisine ait bir bölge adı olduğunu iddia etmesi ve Makedonya'yı hiçbir platformda tanımaması ülkenin en ciddi sorunu olarak görülüyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.