Şangay Hong Kong'a meydan okuyor

Şangay özellikle 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın ilk yarısında Yangtze Nehri'nin hemen kıyısında bulunan konumu gereği Çin'in batıya açılan yüzü ve en önemli ticaret şehri... Her ticaret şehrinde olduğu gibi bir anda yatırımcılar ve paranın yanında olmazsa olmazlar olan uyuşturucu tacirleri, casuslar, gangsterler, fahişelerin gözdesi haline gelen şehrin aynı zamanda 'günah şehri' diye adlandırılması boşuna değil. Bütün bunlara 1920'ler ve 1930'ların egzotikliğini katarsak şehir tüm dünyada ticaretin ve eğlencenin merkezi olarak efsane olmuş. Japon istilası ile 2. Dünya Savaşı'ndan Mao'nun ölümüne kadar gözden düşen, kaderine terkedilen ve hiçbir yatırım yapılmayan Şangay, 1970'lerin sonlarında ülkedeki reform hareketinin en gözde yerlerinden biri olarak yeniden yükselişe geçti. 1990'larda Çin hükümeti tarafından finansın yeni merkezi olarak seçilmesiyle hızla bugünkü haline geliyor. Tabii bu hızlı gelişim beraberinde çirkin mimari, hava kirliliği gibi problemlerine de davetiye çıkarıyor. Ancak bütün bunlara rağmen Şangay bugün tüm bu problemlerini geride bırakmış Hong Kong'a meydan okuyarak önümüzde yükselen bir şehir. Şangay çok büyük olmasına rağmen rahatça yaya olarak gezilebilecek bir şehir aynı zamanda. Yollar ve caddeler çok insani boyutlarda. Uzak bölgeler için ise en ideali sokaktan bile rahatça durdurabileceğiniz taksiler; çok da hesaplılar. Ancak caddelerde serbest gezinen şoförlerin çoğu İngilizce bilmiyorlar. Gideceğiniz yer uluslararası bir isme sahip olsa bile anlamıyorlar. Otelinizin adı ve adresi dahil her yerin Çince yazılışını yanınızda taşımak ve şoföre göstermek gerekiyor o yüzden. Büyük oteller kolaylık açısından önemli yerlerin İngilizce ve Çince isimlerini içeren hazır bir liste bile hazırlamışlar. Yalnız dürüstlükse dürüstlük, güvenlikse güvenlik. Hiç endişeniz olmasın, Komünist devlet düzeninin getirdiği disiplin hala devam ediyor.
Ne yemeli?
Çin mutfağı dünyanın en önemli ve eskilerinden. Şangay'ın da kendine has yemekleri var tabii ve bunlardan biri de d'im sum (içine konulan çeşitli malzemelerle yapılan Çin mantısı). Bu konuda en ünlü yerler Crystal Jade ve Ding Tai Fung. Tabii uluslararası önemli şefler de son yıllarda bu şehirde lokanta açma fırsatını kaçırmamışlar ve şehrin en güzel manzarasına sahip Bund bölgesinde hemen yerlerini almışlar. Çin mutfağı olmasın diyorsanız Jean George, Mercato ve Cabo şehrin en iyi restaurantları arasında. Japon yemekleri tercihi içinse Shintori'yi şiddetle tavsiye ederim. Yemek öncesi şehrin tüm manzarasına hakim Ritz Carlton'un tepesindeki barı Flair en iyi seçenek.
Nereleri görmeli?
Bund bölgesi: İsmi Hintçeden gelen ve anlamı rıhtım olan bu bölge Şangay'ın en önemli noktalarından biri. Tam önünden şehri Pudong bölgesinden ayıran Yangtze Nehri akıyor. 900'lerin başında genelde yabancılar tarafından inşaa edilmeye başlanan binaların her birinin bir hikayesi var. Genelde bankaların bulunduğu eski finans merkezi bu binalara, 1999'da açılan Mon The Bund Restaurantı ile beraber lokantalar, barlar, galeriler yerleşmeye başlamış. Nehrin kıyıları gece gündüz gezmeye gelenlerle dolu. Şangay'ın o resimlerde görünen ünlü manzarasını seyretmeye gelenlerle desek daha doğru yani. Yu Yuan Gardens: Şehrin en eski mahallesi ve burası hediyelik eşyalar satan dükkanlar, yerel lokantalar ve Çin bahçeleri ile kaplı. Gerçek Çin'i görmek için buraya gitmek lazım.
Nerede konaklamalı?
Şangay konaklama bakımından da dünyanın sayılı şehirlerinden biri. Ritz Carlton, Park Hyatt, Waldorf Astoria, Four Seasons gibi uluslararası otel zincirlerinin dışında birçok butik otele de sahip. Şehir çok büyük dolayısı ile oteller de bu büyük bölgelere yayılmış. Grand Hyatt, Park Hyatt gibi şehrin en iyi otelleri Pudong bölgesinde. Nehrin öteki kıyısında kalan bu bölgede kalmanın en büyük dezavantajı şehrin merkezine gitmek için nehri geçerek hergün yol katedecek olmanız. Bölgedeki otellerin harika Şangay manzaraları olmasına rağmen geceleri iş merkezi olan bu bölgenin ıssızlaştığını da hesaba katmak gerek. Waterhouse, Andaz, PULI gibi oteller ise şehrin en cıvıltılı, her yere yürünecek mesafede olan bölgelerde...
Neler almalı?
Şangay yerel pazarlarından alacağınız Çin malı nesneler ve hediyelikler oldukça zengin bir çeşni sunuyor. İpek ile yapılan her şey, el yapımı uçurtmalar, terakota heykeller, kıldan yapılmış büyük fırçalar, çeşitli taşlardan tesbihler, çayın binbir çeşidi, porselen çay takımları insanı hemen etkiliyor ve herşeyi alacağı geliyor. Unutmamanız gereken; pazarlık burada oyunun kuralı... Zira fiyatlar, pazarlık sonrası söylenenin 5'te birine kadar inebiliyor, ancak dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olmasına rağmen bu ülke hala nakit paraya tapıyor. İyi bir pazarlık için yanınızda bolca miktarda nakit ile gezmeniz lazım. Böylelikle 2000 fiyat verilen bir nesneyi parayı gösterdiniz mi çok kolaylıkla 400'e alabiliyorsunuz. Dongtai Lu Antiques Market sağlı sollu standlardan olusan bir pazar. Gerçek antika bulma ihtimaliniz az olsa da Çin ile ilgili herşeyi satın almak mümkün. Mao heykelleri, Mao tablaları, resimleri, gözlükler, saatler, kaftanlar, yerel çalgılar üstelik de pazarlık ederek çok uygun fiyatlara satın alınabilir. Şehrin en canlı ve ilginç alışveriş yeri olan Lane Crawford ise Çin'in uluslararası markalar satan en şık mağazası.