Esmer günler beyaz geceler
Stockholm, bez çantalı sakallı erkekler, üzerlerinde bejin 50 tonunu görebileceğiniz uzun boylu kadınlar ve hiç ama hiç ağlamayan bebeklerle dolu bir yer. Her şey ölçülü, asayiş 'lagom'
ESKİ ŞEHRE UĞRAYIN
Stockholm aslında küçük küçük adalardan oluşan bir kent. Ama kabaca iki bölüme ayırıp gezmek daha kolay. Bunlardan biri Gamla Stan bölgesi, yani eski şehir. İsveç Krallığı'nın yönetim merkezi olan bölge, yüzyıllar boyunca bugünkü Norveç ve Danimarka'yı da kapsayan bir alana başkentlik etmiş. Burası günümüzde turistlerin rağbet ettiği, hediyelik eşya dükkanlarından butiklere, geleneksel İsveç mutfağı sunan restoranlardan, İsveç tasarımı ev eşyalarına pek çok şeyi bir arada bulabileceğiniz bir yer. Stora Nygatan sokağında tanesi 1 krondan (35 kuruş filan yapıyor) kartpostal, üzerinde I Heart Stockholm yazan bez çantalar ya da çirkin plastik Viking başlığı arıyorsanız onlar da burada. Bir de tabii insanlar, insanlar, insanlar... Daraldıysanız sizi karşı tarafa alalım, şehrin havalı bölgesine. Tasarım mağazaları, butikler, kahveciler ve barlarla dolu Sofo'ya, Götgatan'a, Södermalm'a... Duvarlar konser afişleriyle, kafelerin önü çocuklu genç aileler, kitap okuyanlar, önünde bilgisayarı çalışanlarla dolu. Kaçırılmayacak noktalarsa şunlar: Muggen adlı kafede mutlaka kahve içip bir şeyler atıştırın, ortam güzel. Petsounds adlı plakçıya girip eski plakları karıştırın, nadir bulunan plakları çok ucuza alabilirsiniz.
STOCKHOLM'DE SANATA DA VAKİT AYIRIN!
Burası müzeler ve galeriler açısından zengin bir şehir. Batı yakası galeri, doğu tarafı müze kaynıyor. Hepsini tek seferde görmek mümkün değilse de Stockholm Modern Sanat Müzesi'ni görmeden dönmeyin. Hem 17 Mayıs'a kadar müzede bir efsanenin, Fransız sanatçı Louise Bourgeois'nın sergisi var. Dev heykel Maman da orada, bahçede.
Fika bahane , kah ve şahane
Burada 'fika' adı verilen bir kahve-tatlı saati var. Aslında bunun, mütemadiyen kahve içen İsveçlilerin kahvenin yanında tatlı yemek için uydurdukları bir bahane olduğundan şüpheleniyorum. Öğleden sonra başlayıp akşam saatine kadar devam eden fikalar, gezip tozarken attığınız enerjiyi geri kazanmakta işe yarıyor. Elmayla doldurulmuş hamurlar, minik tartlar, marmelatlı bisküviler, yabanmersinli bir şeyler her masanın, sehpanın üstünde dizili. Kahve ise hep sıcak, hep taze, hep mis. Üstelik çoğu yerde ücret yalnızca fincana ödeniyor, sonraki dolduruşlar ücretsiz. Geleneksel İsveç mutfağının en iyi örneklerini hazırlayan Michelin yıldızlı Ulla Winbladh akşam yemekleri, Blekingegatan'daki Pelikan ise öğle yemekleri için ideal. Ünlü Urban Deli ise kapanmış, yemeklerini tatmak nasip olmadı. Fiyatlar genel olarak biraz yüksek olduğu için sandviçle geçiştirmek de mümkün tabii. ICA'da bile (süpermarket) harika sandviçler, peynirler, kuşburnu çorbası, patates ve pancar salataları var. Eğer Systembolaget kapanmadan yetişirseniz (İsveç'te alkollü içecekler sadece Systembolaget adı verilen devlet kuruluşlarında satılıyor. Onlar da her yerde olmadığı gibi, hafta içi 18.00'de, cumartesi 15.00'de kapanıyor, pazarları açık değil.) sandviçinizin yanına uygun fiyatlı bir şarap da alabilirsiniz. Stockholm'de hayat güzel, hafif ve rahat. Hava soğuk ama taze. İnsanlar da güzel ve mutlu. Dönüş yolunda, (havaalanına Arlanda Express adlı trenle 20 dakikada ulaşmak mümkün) tren camına kafanızı dayayıp azcık burulmamaksa elde değil.
KÜÇÜK ŞEYLER
ELİF TÜRKÖLMEZ
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı