Pazar 08.03.2015

Aşkın mimariyle buluştuğu yer Rajalar ülkesi

Çocukken coğrafyaya olan düşkünlüğümden belki; her kıtada bir kentim vardı. Afrika'da Marakeş, Amerika'da Havana, Avrupa'da Paris, Asya'da ise Rajastan... Rajastan'ın ardından, gidilmedik tek hayal kentim Havana kaldı... Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kahyaoğlu'nun davetlisi olarak yolumuz Hindistan'ın bu en geniş topraklara sahip eyaletine düştü. Rajastan'a gitmenin en güvenli ve kestirme yolu Türk Hava Yolları'nın Yeni Delhi'ye yaptığı düzenli uçuşlar... Yaklaşık altı saatlik uçuşun ardından, ülkede iç uçuşları oldukça yaygın olan Jet Ariways havayolları ile aktarmamız da bir saatin biraz üzerinde sürdü. 68 milyonluk nüfusu olan Rajastan Eyaletini'nin başkenti Jaipur'da sizi ısrarlı "tuk-tuk" adı verilen motosikletli taksi şoförleri karşılayacaktır. Baştan söylemekte fayda var, kentte sadece otellerle bağlantılı taksiler bulacaksınız. Onun dışında şehrin içinde sadece tuk-tuk'lar var. Güvenlik sorunu Hindistan'da çok fazla konuşulsa da pek fazla sıkıntıyla karşılaşacağınızı da sanmıyorum.
AST RONOMİ TURU
Yerel mimarinin ahenkleriyle şaşkınlığa uğrayacağınız Jaipur, adını kurucusu Mihrace 2'nci Jai Singh'ten alıyor. 17'nci yüzyılın sonunda doğan ve 18'inci yüzyılın ortalarına kadar kenti yöneten, astronomi tutkunu Mihrace, mimaride de bu ilgisini gösterdi.1728'de kentin en gözde tarihi eserlerinden Jantar Mantar'a kesinlikle bu nedenle uğramanız gerekiyor. Astronomi hakkında pek fazla bilgi sahibi değilseniz Jantar Mantar, mimari yapısıyla sizi kesinlikle bir saatlik bir turla kocaman bir bilgi denizinin içine sokacaktır. Dakikalar hatta saniyelerle ayrılmış en büyüğü 30-35 metre yüksekliğinde devasa iki farklı güneş saati sizi karşılıyor Jantar Mantar'da. Burçların simgelendiği alanda da kendi burcunuzu temsil eden yapıya uğramayı sakın kaçırmayın. En dikkat çekenleri Ajmeri, Chand Pol ve Sanganeri olan 7 farklı kapıyla girilen kentin merkezinde en dikkat çeken tarihi obje ise Hawa Mahal. "Rüzgarlar Sarayı" anlamına gelen Hawa Mahal, Raja ailesindeki kadın ve cariyelerin kenti izlemesi için inşa edildi. Beş katlı görünen ancak iki katı sadece yaşam alanı olan Hawa Mahal'ın en üst katı ise kentin merkezini keyifle izleyeceğiniz bir yer. Jaipur'un merkezindeki City Palace adı verilen saray ikinci durak olarak tercih edilecek yer olabilir. Büyük bir bahçeye sahip saray geniş bir araziye yayılmış durumda.
HAWA MAHAL'DE KEYİF

Mihrace Jai Singh'in temelini attığı sarayda hala son mihracenin yaşadığı söylendi bizlere. Chandra Mahal; yani Ay Mekanı adı verilen sarayın merkezindeki yedi katlı yapının ilk katında çok enfes bir müze sizi karşılayacak. İran ve Moğol minyatürlerinin de yer aldığı bu bölümde 1600'lü yıllara dayanan silah koleksiyonu öne çıkıyor. Kraliyet ailesine ait kıyafetleri 1990'lı yılların başındaki Bollywood filmlerinden anımsayacağınızdan da eminim. Halk Salonu (Divan-ı Aam) adı verilen bölüm, Moğol mimarisinin üstünlüğünü gördüğünüz kısımda ise farklı dillerde el yazmaları, Divan-ı Has yani Asiller Salonu ise mermer kapmalarıyla ilgi çekici. Bir de kesinlikle binanın dış mekanında bulunan gümüş su tankı da...
VE TABİ Kİ TAC MAHAL ...

Sanırım Tac Mahal'e de uğramanız gerekecek. Bunun için yaklaşık 5 saatlik bir otobüs yolculuğunuz olacaktır. Tac Mahal için anlatılacak çok şey yok. Orası dünyanın en güzel mezarı. Hindistan'da çok fazla ayrılık hikayeleri duyamayacağınız için Tac Mahal gibi romantizm ve aşka dair yapıların öne çıktığı en güzel yapı Tac Mahal. Hint Moğol Hükümdarı Şah Cihan 1631 yılında, Yamuna Nehri'ni arkasına alan 75 metre yükseklikteki saf mermerden yapılan bu anıt mezarı Tac Mahal'i doğum yaparken hayatını kaybeden eşi Ercümend Banu Begüm (Mümtaz Mahal) anısını yaşatmak için yaptırdı. Aşkı bu kocaman mekana sığdıran Şah Cihan'ın yaptırdığı sarayın inşaatında 20 bin işçi çalıştı 22 yıl boyunca. Dünyanın bir çok yerinden ustaların gelerek dokunduğu saray sabahın erken saatinde ne kadar güzelse, güneşin doğuşunda bir başka etkiliyor sizi. Fırsatınız varsa ay ışında görmelisiniz bir de... Hindistan'a özgü Gülmohar ağaçlarındaki papağanlar, bahçelerindeki sincaplarla gizemli bir masala sürükleyen Tac Mahal'deki Ercümed Banu'nun mermerden yapılan mozelesi değerli taşlardan yapılmış çiçeklerle bezenmiş durumda. Ercümend Banu ile Şah Cihan'ın mozolelerinin yan yana duruşunun da bir öyküsü var aslında... Şah Cihan oraya gömülmek niyetinde değildi. Şah Cihan, Yamuna Nehri'nin sol tarafında Ercümend Banu'nunki ile birebir fakat siyah mermerden yapılmış bir anıta sahip olmak istiyordu. Amacı iki anıtı nehrin üzerinden geçecek köprüyle birleştirmek... Ancak babasının aşkına fazlasıyla değer veren Şah Cihan'ın üçüncü oğlu olan Evrengzib projeye damga vurdu. "Babam annemi çok seviyordu. Sonsuza dek yan yana uyumalılar" diyerek Şah Cihan'ın bu dileğinin gerçekleştirilmesine karşı çıktı ve birbirleriyle buluşturdu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.