Kıbrıs'ı bir de böyle gezin

Kuzey Kıbrıs küçük bir ada değil. Biz orada doğmuş, büyümüş samimi ve misafirperver arkadaşlarımız rehberliğinde gezdiğimiz için çok şanslıydık. Ne iyi etmişizde bahar ayında gitmişiz. Renklerin en güzelinin bir araya geldiği bu dönemde biz fotoğraf tutkunları adanın doğasıyla büyülendik. Biz kim miyiz? Biz sabah gün doğmadan uyanır, kilometrelerce yol gider gün doğumu bekleriz. Biz hiç bilmediğimiz dağ yollarına tırmanır, dar patikalarda çıkmaz yollarla karşılaşırız. Ağustos böcekleri öterken ve dolunay gecemizi aydınlatırken çadırımızı kurar kamp yapar, gördüğümüz güzelliklere doyamaz tutkuyla yeni rotalar ararız. Biz iki gezgin instagram kullanıcısı @mylovecan ve @lifeisrealgoodd'uz. Biz iki kafadar âşık ve bir minik tatlı insan toplam üç kişilik macerasever çekirdek bir aileyiz.
KARPAZ MAVİ BİR RÜYA
Kıbrıs'ta ilk günümüz erken başladı. Girne'den bir buçuk saat uzaklıkta adanın en doğu ucunda bulunan Karpaz'a yolculuk ederken defalarca arabamızı durdurup uçsuz bucaksız gelincik tarlaları, yabani orkideler ve laleler arasında harika görüntüler aldık. Karpaz'a ulaştığımızda yörenin sevimli sakinleri Karpaz eşekleri bizi milli parkın girişinde karşıladılar. Arabanın camından içeri uzanıp yanağımıza bir öpücük koyacaklarını düşünürken çok aç olduklarını fark ettik ve sabah kahvaltımızı bu tatlı arkadaşlar ile paylaştık. Bu harika sahil caretta carettalar ile yüzüp, gün batımını en güzel renkleriyle seyredebileceğiniz, bembeyaz kumları, turkuvaz rengi berrak deniziyle birçok tropik cenneti aratmayacak güzellikte.
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA
Ertesi gün arkadaşlarımız "Bugün çok seveceğiniz bir yere gidiyoruz" dediklerinde keyifle yeni rotamıza ulaşmayı bekledik. Girne'nin batısında bir dağ yamacında kurulmuş, çoğunlukla İngilizlerin yaşadığı rüya gibi bir köyden bahsetmek istiyorum. Karaman diğer adıyla Karmi köyü, Akdeniz mimarisine uygun bahçelerinde değişik objeler ve heykeller bulunan, önündeki süs havuzlarının içinde nilüferlerin yüzdüğü hepsi birbirinden farklı villalardan oluşuyor. Biz birbirine bağlanan dar sokakları gezerken karşımıza çıkardığı tüm sürpriz güzelliklere hayran olduk. Orjinaline sadık kalınarak restore edilen bu minik Akdeniz köyü renk renk kapıları, mis gibi çiçek kokan havası ve eşsiz manzarası ile büyülüyor. Fotoğraf turumuzun bu en keyifli noktasından rengarenk karelerle ayrıldık.
GİRNE'NİN HAYAT DOLU KALBİ
Liman, Girne kalesinin yanında yer alıyor. Kısa bir yürüyüş yapmak için ideal. Gecesi ayrı gündüzü ayrı güzel. Bir bahar akşamüstü güneş sırtınızı ısıtırken limandaki küçük restoranlardan birine oturmalı kayıkların renklerini, gün batımının kızıl derinliğini ve gece kalenin suya vuran ışıklarını seyretmelisiniz. Bence Kıbrıs'ı bir de böyle gezmelisiniz

İLHAM VEREN ST. HİLARİON
Gece dağların yamacında ışıklarıyla heybetli bir şekilde duran St. Hilarion Kalesi hemen dikkatimizi çekti. Ertesi gün yemyeşil yamaçları dolanarak ulaştığımız bu kale anlaşılan sadece bizim ilgimizi çekmemiş. Tarihi 10. yüzyıla dayanan bu kale 1920'li yıllarda adayı ziyaret eden çizgi film yapımcısı Walt Disney'i de etkilemiş ve kaleyi çizgi film jeneriğinde kullanmak üzere çizmiş. Jenerikte ellerinde sihirli değnekleriyle uçup gelen peri kızlarının arkasında Prens John Kulesi ve kalenin ikinci bölümü gözükmekte. Tüm kaleyi gezdikten sonra seyir terasında el yapımı, mis kokulu sıcak limonataları tadıp eşsiz Girne manzarasını izlemenizi tavsiye ederim.

AKDENİZ DEMEK BALIK DEMEK
Tam bir deniz mahsulleri sevdalısı olan ben ve ailem için bir ziyafete dönüşen akşam yemeğinden bahsetmezsem olmaz. İlk önce özenle hazırlanmış yeşillik tabağını anlatayım, içinde yok yok. Mevsim yeşilliklerinin yanında taze enginar ve cehennem topuzu da geliyor. Bugüne kadar yediğim en lezzetli ahtapot ızgaranın, kurutulmuş domatesli güveçte karidesin, balık Adana'nın ve harika pişirilmiş Lagos balığının adresi Hürdeniz Balık Restaurant, bence adanın en iyilerinden. Sunum ve lezzetleriyle bizden tam puan aldı.
PINAR ÖZTÜRK