Giriş Tarihi: 19.04.2015

Fransa'nın en romantik şehirleri

Bahar geldi, romantik rotalara yol almanın tam zamanı. Fransa İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ile Fransa'nın en romantik şehirlerini konuştuk. Domenach, "Paris aşkın başkenti ama Fransa'nın dört bir yanı aşkı yaşamak için inanılmaz seçenekler sunuyor" diyor

Ne derler bilirsiniz; "Paris aşkın başkenti"... Kimi abartılı bulur, kimi sonuna kadar inanır buna... Ben inananlardanım. Paris insanı farklı bir havaya sokan, sokaklarında dolaştıkça kalbinde kelebekler uçuran bir şehir. Paris'te aşık olunmaz, Paris'e aşık olunur bence... Ama dünyanın dört bir yanında benim gibi düşünenlerin Paris tutkusu, birbirinden romantik diğer Fransa şehirlerine haksızlık gibi... Fransa'nın her bir köşesi aşkın izlerini şehirlerde sürenler için bulunmaz nimet... "Madem öyle" diyerek, Fransa İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach'la biraraya geldik. Bir Paris aşığı olan başkonsolosun İstanbul görevi ilginç ayrıntılar barındırıyor. Başkonsolos Domenach'ın eşinin kökleri yıllar öncesinden İstanbul'a uzanıyor. Başkonsolosun eşinin büyük büyük babası, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki son Fransız elçi... Konsolosluk binasında şu anda çocuklarının kullandığı piyanoyu, yıllar önce eşinin büyük büyük annesinin aldığını sempatiyle anlatıyor Muriel Domenach... İstanbul'da yaşamaktan mutluluk duyan başkonsolos Muriel Domenach'la sohbetimize bu güzel anılarla başladık. Ardından Paris hakkında konuştuk ve Fransa haritasını önümüze açarak aşk rotaları belirledik.
- Öncelikle seyahat alışkanlıklarınızı öğrenmek isterim...
- İstanbul'da yaşadığımdan beri hayatım epey değişti. Daha önce çok sık seyahat ettiğim bir ülkede artık yaşıyorum. Şimdi seyahat için Fransa'ya gidiyorum. Paris'e ihtiyacım var. Paris'i özlüyorum ve çok sık gidiyorum. Eşim Osmanlı tarihi üzerine araştırmalar yaptığından, İstanbul'a görevimden önce de çok seyahat ettim. Eskiden olsa farklı rotaları size söyleyebilirdim ama şimdi İstanbul'da en çok Asya kıtasını seviyorum. Kadıköy'de sahafları geziyoruz... Önceden eşimin araştırması nedeniyle bolca türbe gezdik. Boğaz'dan geçerken nefes alıyorum. Kuzguncuk bölgesini çocuklar da, ben de çok seviyorum. Üsküdar'da Valide Atik Camii'ni gezdik, orası da etkileyiciydi...
- Paris'i bize biraz sizin gözünüzden anlatır mısınız?
- Turist olsam Paris'te yapacağım üç şey var... Özellikle bu mevsimde, Haziran sonuna kadar, iki saat Lüksemburg Parkı'nı gezerim. Doğanın tüm renklerini görebileceğiniz bir dönem... Özellikle parklarda çalışan peyzajistler vardır, onlar bu parkta çok güzel işlere imza atar. Parkta farklı etkinlikler olur; Tai Chi yapanlar, satranç ve tenis oynayanlar ve aşk... O anda görebilirsiniz birilerini, gözünüzün önünde çıkmaya başlayan ya da ayrılanları... Gerçekten bir hikaye yaşanır o parkta. Paris kesinlikle gözlem yaparak yaşanacak bir şehir... İnsanları izlemelisiniz. İkinci önerim, Seine Nehri'nin kenarında dolaşmak... Sadece inip çıkmak için değil uzun bir yürüyüş için burayı tercih etmelisiniz. Bastile Meydanı'ndan Grand Palais'ye kadar yürüyebilirsiniz mesela... Temmuz ayında Paris plajı dediğimiz düzene geçiliyor. Ücretsiz olarak faydalanabileceğiniz etkinlikler olur burada. Çok farklı kesimlerden insanlara rastlayabilirsiniz bu plajda... Seine Nehri kenarında yürüdüğünüzde bu şehrin sihrini anlıyorsunuz.
- Peki ya son öneriniz?
- Eskiden Paris'in çevresinde güzergahı olan bir tren varmış... İsmi La Petite Ceinture... Şu anda Paris'te tüm o eski istasyonlar yenileniyor ve bir tramvay yapılıyor. Bu duraklar çok 'in' yerler... Özellikle Paris'in kuzeydoğusu şu aralar çok popüler. Eskiden göçmenlerin olduğu yerlerdi buralar ama şimdi Karaköy gibi.
Avignon'a uğrayın
Marsilya'nın Calanques milli parkında pikniğe ve yüzmeye gidin. Kıyı kanzaralarının önünde büyülenin. Modern mimari meraklıları ise MuCEM'i keşfetmeye çıkabilir... Aix en Provence'tan geçip, biraz daha uzakta kalan, tiyatro festivali ile bilenen Avignon şehrinden geçin. Luberon bölgesinin harikulade kasabalarında gezinin. La seynesur- Mer'de, Michel Paşa'nın 19. yüzyılın ikinci yarısında Boğaz kıyılarından esinlenerek yarattığı Tamaris muhitini keşfedin.
Parfüm başkenti
Promenade des Anglais'de yürüyüp, Matisse müzesini, Chagall müzesini veya Villa Arson'u gezerek deniz kenarını takip edin ve güneş ışınlarını yudum yudum içinize çekin. Cote d'Azur'u takip edip, Saint-Paul-de-Vence köyünde soluklanın. Tüm dünyada parfüm başkenti olarak tanınan Grasse şehrini keşfedin.
Aşkın hiç bitmediği şehir
Paris aşk ve aşıkların tükenmek bilmeyen başkentidir. Seine nehri kenarında yürüyün, Saint-Louis adasında ve Marais muhitinde dolaşın ve tüm dünyadan gelen çiftlerin kilit taktığı Pont des Arts'dan ve Pant Neuf'ten geçin. Musee de la Vie Romantique'i gezin, Lüksemburg Bahçesi'nde dolaşın, Saint-Martin kanalı boyunca giden gemilerin ağ geçitlerini gözlemleyin. Montmartre'ın yokuşlarını tırmanın ve 280 dilde "Seni seviyorum"un yazıldığı "je t'aime'ler duvarına gözatın. Pere Lachaise mezarlığında dolaşın, Paris'in olağanüstü meydanlarını keşfedin... Louvre, Vosges, Dauphine, Sainte-Marthe, Marche Sainte-Catherine, Victoires meydanlarını mutlaka görün... Bu meydanlarda gezerken, banklarda gezi teknelerinde, Latin mahallesinin kafelerinde veya Oberkampf'ın son moda barlarında soluklanın... Günün ağarması ile şehrin herhangi bir mahallesinde gerçek bir Parisli gibi kahvaltı yapın. Kahve ile fırından yeni çıkmış kruvasan veya üzerine tereyağı sürülmüş baget ekmekle midenizi şenlendirin. Paris'in etrafında da gezilecek yerler ihmal edilmemeli... 14. Louis'nin döneminde saray halkının aşk entrikalarını Versailles şatosunun bahçesinde, Rönesans dönemininkileri ise Loire şatolarında hayal etmeye ne dersiniz? Normandiya ve Cabourg plajlarında veya Etretat kaya uçurumlarında dolaşarak Proust'un yakından incelediği aşk telaşlarının izlerini takip edin...
En güzel 10 Fransız aşk romanı
1-Aşkın Ömrü Üç Yıldır (L'amour Dure Trois Ans)/ Frederic Beigbeder
2- Kayıp Nişanlı (Un Long Dimanche de Fiançailles)/ Sebastien Japrisot
3- Sevgili (L'Amant)/ Marguerite Duras
4- Erkek Güzeli (Belle du Seigneur)/ Albert Cohen
5- Günlerin Köpüğü (L'Ecume des Jours) Boris Vian
6-Kayıp Zamanların İzinde (A la Recherche du Temps Perdu)/ Marcel Proust
7- Koca Meaulnes (Le Grand Meaulnes)/ Alain-Fournier
8- Aziyade (Aziyade)/Pierre Loti
9- Kamelyalı Kadın (La Dame aux Camelias)/ Alexandre Dumas Fils
10- Kırmızı ve Siyah (Le Rouge et le Noir)/ Stendhal
Üzüm bağlarının izinde
Quinconces meydanı romantik bir yürüyüş için mükemmel bir mekandır. Yaz aylarında kendinizi place de la Bourse'un yanındaki yansıyan su aynasının etkisi altına bırakın. Şehirde olmanızı fırsat bilerek Bordeaux üzüm bağlarının, Medoc, Saint Emilion'un ünü şaraplarını tatma şansı bulabilirsiniz. Şatoları ve ördek etinden yapılmış gastronomisi için Dordogne bölgesine geçin.
İstikamet Capitole
Hava kararır kararmaz Capitole meydanı buluşma noktanız olsun. Gün içinde Saint Pierre köprüsünden Pont Neuf köprüsüne kadar Garonne kıyısını boylu boyunca dolaşın. Albi şehri palais de la Berbie ve Sainte-Cecile Katedrali gibi mimari eserlerden dolayı UNESCO dünya mirası listesine dahil edilmiştir.
Masalsı Ortaçağ şatoları
La Petite France semtini keşfedin ve bunca süre tartışmalı bu bölgede Fransız Alman uzlaşmasını simgeleyen, Fransa ve Almanya arasında Ren nehri üzerindeki Avrupa köprüsünü keşfetmeye çıkın. Alsace şarapları rotası kartpostal gibi muhteşem bir manzaradan geçer: Ortaçağ şatoları, çiçekler içinde köyler, dalgalanan üzüm bağları gibi...
Deniz fenerleri keşfe hazır
Bretagne sahilleri boyunca, adaları, medcezirleri ve deniz fenerlerini keşfedin. Normandiya kıyısında fayton ile Mont Saint Michel'in keşfine çıkın.
Alplerin Venedik'i Annecy
Fransa'nın en büyük kentsel parklarından parc de la Tete d'Or parkında Saone nehri iskeleleri boyunca yürüyün... Ile Barbe'da güzel havayı ciğerlerinize çekin. Eski şehir bölgesi Vieux Lyon'nun pasajlarında traboules'lerde dolaşın ve küçük restoranlar bouchons'larda mola verin. Lyon, Alpleri ve özellikle Alplerin Venedik'i olarak bilinen Annecy'yi keşfetmek için ideal bir nokta.
Arnavut kaldırımlı yollar
Eski Lille'nin arnavut kaldırımlı sokaklarını kaçırmayın! Le Touquet-Paris-Plage'dan Manş sahillerini keşgedin. Roubaix'de Abdellatif Kechiche'in La Vie d'Adele adlı filminin bir sahnesinin çekildiği, La Piscine müzesini ziyaret edin.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.