Selanik'te bir haftasonu

İstanbul'dan yaklaşık altı saat süren bir yolculukla Selanik'e ulaşılıyor. İpsala sınır kapısından geçtikten sonra Yunanistan'ın Kipi sınırına geliyorsunuz. Sizlere tavsiyem; tatil günlerinde sınır kapısının çok yoğun olması nedeniyle planlarınızı ona göre yapmanız. Türk sınırından çıkıp Yunan sınırına geldiğinizde yollarda ölenlerin anısına dikilmiş, üstlerinde haç bulunan küçük yapılara rastlıyorsunuz; bu turistlere çok ilginç geliyor. Selanik'e vardığımızda sıcak bir ortamla karşılaştık. Türkler'i çok seviyorlar; özellikle İstanbul'dan bahsettiğinizde adeta gözlerinin içi gülüyor. Şehri gezmeye ilk olarak Atatürk'ün doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği, bugün müze olarak hizmet veren evden başlıyoruz. Türk Başkonsolosluğu ile aynı bahçe içinde bulunan müzeyi gezdiğimizde açıkçası biraz hayal kırıklığına uğruyoruz. Atatürk'ün kişisel eşyaları, mobilyaları kaldırılmış, yerlerine Atatürk'ün yaşadığı döneme ait yazılı levhalar ve resimler konulmuş. Odalardan birinde Atatürk'ün balmumundan yapılmış, adeta canlı gibi duran heykeli bizi çok heyecanlandırıyor. Başka bir odada da ise Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın heykeli bulunuyor. Özellikle çocuklar için hazırlanan, içinde kitapların ve televizyonun bulunduğu, zemin kattaki Atatürk ve Çocuk Odası özenle oluşturulmuş Eski evden ise yalnızca bahçede bulunan nar ağacı yadigar kalmış. Müzeyi pazartesi hariç 10.00- 17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edebiliyorsunuz. Atatürk'ün evinden sonra Selanik'in merkezinde bulunan, kentin önemli kiliselerden olan Aziz Dimitrios Kilisesi'ne gidiyoruz. Gösterişi, çok çeşitliliği, simetrisiyle ünlü olan bu ihtişamlı kilise, 1988'de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne dahil edilmiş. Aristotle Meydanı ise Selanik'in en geniş, en ferah, yürürken en huzur bulduğunuz meydanı. Yıl içindeki festivallerin, Noel kutlamalarının ve kültürel etkinliklerin hepsi bu meydanda yapılıyor.
ŞEMSİYELİ SAHİL
Şehrin simgesi Beyaz Kule, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri. Selanik'e gelip de burada fotoğraf çektirmeyen yok. Günümüzde müze olarak kullanılan bu kule, Kanuni döneminde Osmanlı'ya kale, garnizon ve zindan olarak hizmet vermiş. Sahilde bulunan Selanik şemsiyeleri ise şehrin bir başka sembolü. Sahile harika bir görünüm katan şemsiyeler, Selanik 1997'de Avrupa Kültür başkenti seçildiği yıl, Giorgos Zongolopous tarafından yapılmış.

Gece uzun sürüyor
Ladadika bölgesi Selanik'in eğlence mekanı. Tavernalar, restoranlar ve barlar burada toplanmış. Yunanistan halkı ekonomik krizden pek fazla etkilenmişe benzemiyor, gecenin geç saatlerine kadar eğleniyorlar. Selanik'te alışveriş için en uygun yer ise Timiski Caddesi. Burada dünyaca ünlü markaların mağazalarını bulabilirsiniz. Yiyecek olarak ise koyun ve keçi sütünden yapılan Yunanistan'ın meşhur peyniri olan feta peyniri, zeytinyağı, birden fazla çeşidi olan zeytin ve zeytinyağı ile yapılan sabunlardan alabilirsiniz. Bir hatırlatmada bulunayım; Selanik'te dükkanların çoğu pazar günleri kapalı, alışverişlerinizi ona göre yapmanızı öneririm.
Ne yenir?
Selanik'te aç kalmanız mümkün değil, yemeklerinin çoğu bizimkine benziyor. Deniz ürünlerini ve zeytinyağını çok fazla tüketiyorlar. Mezeleri ise birbirinden lezzetli. Buğaça dedikleri kremalı, tarçınlı börekleri ise baştan çıkarıcı. Paskalya çöreklerinin ise tadına doyum olmuyor.