Son Güncelleme: Cumartesi 13.06.2015
Büyülü bir rota: Romantik Yol
Almanya'nın Bavyera eyaletinde yer alan Romantik Yol, bulutlara uzanan şatoları, sizi 200 yıl öncesine götüren kasabaları ve ormanlarıyla adeta büyülü bir rota
MÜNİH'TEN FRANKFURT'A
Romantik yol Almanya'nın Bavyera ve Baden-Württemerg eyaletlerini kapsıyor. Rotanın bir ucundaki Füssen, Bavyera'nın başkenti Münih'e, diğer ucu olan Würzburg ise Frankfurt'a birer saat mesafede. Münih ve Frankfurt arasında Romantik Yol'un durak noktalarını keşfetmenizi sağlayacak otobüs ve tren seferleri bulunuyor. Aynı şekilde rotayı eğer arabanızla geçmek isterseniz, durak noktaları da tüm yol boyunca belirtilmiş. Bu arada Romantik Yol'u yürüyerek ya da bisikletle keşfedenler de bulunuyor ve rota boyunca gezginler için kamp yerleri bile düşünülmüş. Sadece tabelaları izleyerek bile rotadaki 27 şehir ve kasabayı kolayca gezebilirsiniz. Biz Romantik Yol rotasına Münih üzerinden başladık. İlk durağımız bu rotanın da en etkileyici yerlerinden biri olan Neuschwanstein Şatosu ve Füssen'di.
MASALLAR GERÇEK OLUYOR
Bavyera'nın romantik kralı 2. Ludwig'in başarısız politik kariyeri sonrasında kendini kral gibi hissedebilmek için yaptırdığı Neuschwanstein Şatosu belki de tüm rotanın en etkileyici noktası. Bir zamanlar 2. Ludwig'in kendini hayallere kaptırdığı şatoyu bugün Nepal'den gelen Budist rahipler bile ziyaret ediyor. Walt Disney de Uyuyan Güzel'in ünlü şatosu için buradan esinlenmiş. Marienbrucke Köprüsü üzerinde yürüyüp uzaklardaki şatoyu izlerken kendinizi adeta bir masalın içinde hissediyorsunuz. Bu arada şatonun içindeki bazı odaların ünlü besteci Wagner'in operalarındaki sahnelerin birebir kopyası olarak düzenlendiğini de belirtmek gerekli. Zaten 2. Ludwig'de şatoyu Wagner ve kaybettiği annesine ithaf etmiş. Şato ne kadar etkileyici de olsa kişisel servetinin tamamını harcayarak burayı yaptıran kralı öyküsü trajik. Şatoda sadece altı ay yaşayabilen 2. Ludwig bir sabah şatonun önündeki Schwangau gölünde ölü olarak bulunmuş. Kimileri kralın intihar ettiğini söylüyor, bazı söylentilere göre ise adeta bir hayal dünyasında yaşayan kral tam da bu nedenle öldürülmüş. Şatonun karşısında yer alan Hohenscwangau da bir başka etkileyici kale. Burayı ise 2. Ludwig'in babası 2. Maxmillian yaptırmış. Ancak Neuschwanstein'in bulutlar içindeki hali karşısında o bile sönük kalıyor. Ancak kaleyi gezerseniz buradaki Türk Odası'nı da mutlaka görün. Hükümdarlığı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nu ziyaret eden 2. Maxmillian odayı bu nedenle yaptırmış. Her iki şatonun içini de gezmek mümkün, ancak yaklaşık bir saatlik bir kuyruğu göze almanız gerekiyor.
SANKİ ORTAÇAĞ HİÇ GEÇMEMİŞ
Birçoklarına göre Romantik Yol'daki en güzel şehir Rothenburg ob der Tauber. Burası Almanya'nın da en iyi korunmuş Orta Çağ şehri! Şehirde yapılan Gece Bekçisi turları ise size tarihte yolculuk yaptırıyor. Orta Çağ kıyafetleri giymiş bir gece bekçisi ile sokaklarda yürürken 2015 yılında olduğunuza inanmanız zor! Burada kendinizi bir anda Grimm Masalları'nda gibi hissedebilirsiniz. Eğer yolunuz Rothenburg ob der Tauber'e düşerse ufak bir dükkandan aldığınız çikolatayı ya da buraya özgü bir kurabiye olan sneeball'ı yerken tarihi sokakları gezmeyi de ihmal et
FRESKLERDEKİ YENİÇERİLER
Romantik Yol'un olmazsa olmazlarından biri ise UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde de yer alan Würzburg. Şehir UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ama aslında yüzlerce yıllık görünen binaların birçoğu yeni. Ancak Almanya, İkinci Dünya Savaşı'nda yüzde 85'i yerle bir olan bu şehri adeta yeniden ve eskisinin aynısı gibi inşa etmiş. Romantik Yol'un kuzey rotasındaki ilk kasaba da olan Würzburg, bugün bir üniversite şehri. Şehrin sokaklarında da genellikle karşınıza gençler çıkıyor. Şehir bir zamanlar ise Orta Çağ derebeylerinin ve piskoposların zenginlik içinde yaşadıkları yerlerden biriymiş. Şehre gelince mutlaka Residans Würzburg da ziyaret edilmeli. Barok bir saray olan binanın süslemeleri ve duvar resimleri gerçekten görülmeye değer! Özellikle girişteki dört kıta freski, 677 metrekare büyüklüğü ile insanı şaşkına çeviriyor. 1800'lü yıllara ait bu freskin Türkiye'ye denk gelen kısmında ise yeniçeri betimlemelerini görmek mümkün... Bu arada sarayın sergi koleksiyonunda da Osmanlı padişahlarına ait portreler bulunuyor.
DINKELSBUHL
Yol üzerinde görülmesi gereken yerlerden biri de Dinkelsbühl. Kasaba merkezi 400 yıl boyunca neredeyse hiç bozulmadan korunmuş. Buradaki şekerlemeci ve çömlekçi dükkanları da görülmeye değer. Rotadaki Nördlingen ise bir kraterin içine kurulmuş bir başka küçük kasaba... Roma İmparatoru Augustus tarafından kurulan ve 15-16. yüzyılda önemli bir ticaret merkezi olan, Almanya'nın en eski yerleşimlerinden Augsburg'da Romantik Yol rotası üzerinde mutlaka görülmeli.
ALPLER 'DE MOLA VERİN
NeuschwansteIn Şatosu'nun büyüsünü üzerimizden atamadan yola devam ederken, bu sefer bizi nefes kesen manzaraları ile Alpler karşıladı. Rotanın Bavyera bölgesinde bulunan kısmında Alplerin tadını çıkarmak için mutlaka buradaki küçük köylerde mola verin. Yol üzerinde göreceğiniz telesiyejlere binerek Alpler' in temiz havasını alma fırsatını ve tepelerdeki küçük restoranlarda yaz vakti bile serin havanın tadını çıkarmayı unutmayın. Bavyera bölgesinde görülmesi gereken bir başka nokta ise Schwangau... Kimilerine göre Çaykovski'nin ünlü Kuğu Gölü balesi rotada bulunan Schwangau'da geçiyor. Gerçekten kuğuların dolaştığı göl kıyısındaki bu küçük kasaba adeta bir sanat eseri...
GÖZDE DEMİREL
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı