Safranbolu'da tarih yolculuğu

Hafta sonu tatilinizi değerlendirmek ve Ramazan'da yeni yerler keşfetmek istiyorsanız size muhteşem bir önerim bulunuyor: Karabük'ün tarihi ilçesi Safranbolu... Safranbolu; 18'inci ve 19'uncu yüzyıl Osmanlı kent dokusunun günümüze kadar korunduğu tarihi ve tabii zenginliklerle dolu bu bölgede yaklaşık 2 bin geleneksel Türk evi bulunuyor. Bu muhteşem ilçe, 1998 yılında Unesco tarafında Dünya Kültür Mirası listesine alınmış. İstanbul ve Bursa ilimizden sonra en çok tescilli tarihi eser Safranbolu'da bulunuyor. Şehir, yönetim merkezinin bulunduğu Kale, alışveriş merkezinin bulunduğu Çarşı, evlerin bulunduğu Akçasu, Gümüş, Musalla, Kalealtı ve Tabakhane semtlerinden oluşuyor. Tüm evler kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve anıt eserlere dönük. Şehre adım atar atmaz, rehberimiz eşliğinde Safranbolu evlerinin genel mimarisi hakkında bilgi alıyoruz. Safranbolu konaklarını gezip özelliklerini öğrendikten sonra büyüklüğü ve mimarisi ile dikkatimize çeken Cinci Han Kervansarayı ve Hamamı'nı geziyoruz. Sonra da Safranbolu'nun en büyük camisi olan Köprülü Mehmet Paşa Camii'ni ziyaret ediyoruz. Ardından rotamız İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 yılında yaptırılan İzzet Mehmet Paşa Camii... Tamamı kesme taştan inşa edilmiş, zengin işlemesi ve zarif minaresi ile oldukça görkemli. Camilerin ardından Kent Tarihi Müzesi olarak düzenlenmiş eski Hükümet Konağı'na gidiyoruz. 1904-1906 yılları arasında Kastamonu Valisi Enis Paşa tarafından inşa edilmiş bina şehrin tepesinde inanılmaz mimarisiyle bizi oldukça etkiliyor. Bina zeminle birlikte üç kattan oluşuyor. İçinde Safranbolu'nun eski resimleri, eski eşyalar, ticari hayatı anlatan dükkan ve esnaf maketleri sergileniyor. Hükümet konağının bahçesinde ise Anadolu'nun ilk saat kulesi yer alıyor. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1797'de yaptırılmış ve halka armağan edilmiş, 12 metre yüksekliğindeki kulenin saati İngiltere'den getirilmiş. İki günlük seyahatimizin ardından geceyi tarihi konaklardan birinde geçiriyoruz. Misafir olarak ve bu havayı soluyarak tarihin bir parçası olmak istiyoruz. Tüm gün yürümüş olmanın da etkisiyle huzurlu ve derin bir uykuya dalıyoruz.
TARİHİN İÇİNDE UYANMAK
Ertesi gün tarihin içinde tmamen dinlenmişş olarak uyanıyoruz. Konağın bahçesinde mis gibi kahvaltımızı yaptıktan sonra yarım kalan Safranbolu gezimizi tamamlamak üzere istemeyerek de olsa konaktan ayrılıyoruz. İlk durağımız Tokatlı Kanyonu... Nehir boyunca şelaleler, kuş cıvıltıları ve insanı ferahlatan tertemiz eşliğinde yürüyüş yapıyoruz. Safranbolu'ya giden herkes mutlaka gidip görmeli. İkinci durağımız İncekaya Su Kemeri. Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından, Safranbolu'ya su getirmek için yaptırılmış. Yerden yaklaşık 60 metre yükseklikte. Dere boyunca uzanan yürüyüş parkuru ise Tokatlı Kanyonu'nun en güzel noktası. Mencilis Mağarası, Bulak Köyü'nde bulunuyor. Mencilis Mağarası'na girmek için 150 basamaklı merdiveni çıkıyorsunuz, sizi 65-200 milyon yıl öncesine kadar uzanan, sarkıt, dikit ve sütunlar karşılıyor. Tüm bu güzellikleri görmemizde ve tarihini öğrenmemizde bize yardımcı olan rehberimize teşekkür ediyorum.