Son Güncelleme: Cumartesi 27.06.2015
Edebiyat dehasının evindeydik
William Shakespeare'in doğduğu, büyüdüğü ve eserlerini yazdığı ev, olağanüstü güzelliklerle dolu bir kasaba olan Stratford'da bulunuyor. Yeşillikler içindeki iki katlı ahşap ev her gün edebiyat meraklılarıyla dolup taşıyor
OĞLU 11 YAŞINDA ÖLDÜ
Olağanüstü güzelliklerle dolu bir kasaba Stratford. Shakespeare'in kasabasında insanlar mutlu. Sokaklar, parklar, caddeler cıvıl cıvıl, kalabalık. Tarihi tiyatro binalarının yanı sıra dünyanın hiçbir yerinde görülemeyen en uzun yaşayan kelebeklerin de merkezi. Kelebeklerin olduğu parkın yanından geçerken rehber, 'Sessiz olun' işareti yapıyor. Kısa bir şehir turundan sonra edebiyatın efsanesinin evine gitmek için yürümeye başladık. 10 dakikalık bir yürüyüşten sonra ana cadde üzerinde bir kalabalık görünüyor. Stratford'da küçüğünden büyüğüne kime sorarsanız size saatlerce ünlü yazarı anlatır. Evine girmek için kısa bir kuyruktan bekleyip biletimizi alıyoruz nihayet. İngiltere'nin farklı bölgelerinden öğrenci grupları geliyor Shakespeare'nin evine. Bu öğrenci grubuna denk gelirseniz biraz sorun yaşarsınız. Çünkü ev sanıldığı kadar büyük değil. İki katlı ahşap evin girişinde ünlü edebiyatçının eserleri, kitapları, yaşamından kesitler ve birçok bilgi yer alıyor. Benim dikkatimi çeken ise soyağacı oldu. Shakespeare'in soyağacında babası, annesi, kendisi, eşi, çocukları ve torunları yer alıyor. Duvarda asılı olan soyağacında belki de ünlü edebiyatçıyı en çok etkileyen oğlu Hamnet'in ismi dikkat çekiyor. Hamnet, 11 yaşındayken yaşama veda etmiş. Yazarın Hamnet'in ölümünden dört yıl sonra yazdığı Hamlet'in, Shakespeare'in yaşadığı acının en büyük kanıtı olduğu söylenir.
BABASININ ATÖLYEDE YAPTIĞI ELDİVENLER
Ünlü edebiyatçının evinin üst katına çıkıldığında ise yatak odası ile oturduğu koltuk ve devamında şömine ve yemek masasının olduğu bir salon karşılıyor bizi. Evin her köşesinde Shakespeare'in izleri var. Ziyaretçiler sanki Shakespeare yaşıyormuş ve yazıyormuş gibi, 'Rahatsız etmeyelim' edasıyla dolaşıyor evi. Rehberler de sessiz konuşuyor. Bu sessizlik aynı zamanda tarihe de tanıklık etmenin ifadesi olarak adlandırılabilir. Salondan içeri geçtiğimizde, yün eldivenler, yün çuvalları, makaslar ve çok sayıda malzemenin olduğu bir odaya giriyoruz. Kendi kendime, 'Shakespeare'in böyle bir özelliği var da, biz mi bilmiyor muyuz?' diye düşünürken rehberin açıklaması geliyor: "Bunlar ünlü edebiyatçının babasının atölyesinden kalan malzemeler. Baba John, gençliğinde yün eldiven, kilim, çalı süpürgesi, kaşık, tarak ve benzeri malzemeleri üreten bir atölyenin sahibiydi." Shakespeare'in kullandığı malzemelerin birçoğu evin içinde gösteriliyor. Her eşyanın hikayesi anlatılıyor. Bazı kitapların orijinali karşılıyor odalarda bizi. Duvarlarda evin hikayesi ve bugüne nasıl geldiği de anlatılıyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı