Pazar 05.07.2015

Koyları huzur veren karizmatik ada

Rodos Şövalyeleri'nin izleri, bugün tüm dünyadan turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Bu karizmatik ada; zengin tarihi, kolay ulaşımı, masmavi suları ve sakin insanlarıyla Türkiyeli tatilcilerin de gözdesi

Rodos Şövalyeleri'nin hikayesini bilir misiniz? Katolik bir yardım tarikatı olan Rodos Şövalyeleri, 14'üncü yüzyılda Rodos'u ele geçirip adada güçlü bir donanma kurdu. Tarikat, Kanuni Sultan Süleyman'ın 1522'de Rodos'u fethetmesinin ardından Malta'ya taşındı. Günümüzde Roma merkezli olarak varlığını sürdüren topluluk; hem Rodos adasında, hem de Osmanlı tarihinde derin izler bıraktı. Rodos'ta şövalyelerin izlerine halen rastlanıyor. Ege denizinin doğusunda bulunan ve 12 Ada içinde dördüncü büyük ada olan Rodos; Türkiye kıyılarına sadece 18 kilometre mesafe uzaklıkta Yani adanın kuzey tarafından kendinizi serin sulara bıraktığınızda, Bozburun Yarımadası ve Datça manzarasına karşı yüzebiliyorsunuz. Ege'deki birçok noktanın aksine denizi fazla tuzlu olmayan adada, pazar günleri bile sessiz-sakin deniz keyfi yapabileceğiniz pek çok plaj bulunuyor. Sheraton, Horizon, Rodos Palace gibi birçok beş yıldızlı otelin bulunduğu kuzey tarafında deniz biraz dalgalı. Bu bölge; daha çok rüzgar sörfü yapanlar ve adanın merkezi olan eski şehire yakın olmak isteyenlerin tercihi.

KALP ŞEKLİNDEKİ KOY

Yüzücülerin en çok rağbet ettiği noktaların başında ise Lindos, Faliraki ve Anthony Quinn koyu geliyor. Adanın şehir merkezinden sonraki en büyük yerleşim yeri olan Lindos; merkeze yaklaşık 50 dakika uzaklıkta. Bölgeye hem eski şehirden kalkan otobüslerle, hem de araba veya scooter kiralayarak ulaşabilirsiniz. Bisiklet kiralamayı ise kesinlikle düşünmeyin çünkü inişli-çıkışlı, virajlı yollar ve genellikle yazın 35 derece civarında seyreden hava sıcaklığı, sizi zorlayabilir. Mavi pencereli beyaz evleri, turkuvaz renkteki denizi ve yüksekten bakıldığında kalp şeklinde görünen St. Pauls koyu ile doğaüstü güzellikte bir yer. Lindos'a gitmişken, Acropolis'i görmeden dönmemelisiniz. M.Ö. 300 yılında tanrıça Athena için inşa edilen Acropolis'e, 100'den fazla merdiveni aşarak ulaşabiliyorsunuz. Sıra sıra dizilmiş satıcıların tezgahlarına ve her basamakta fotoğraf çekme isteği uyandıran muhteşem manzarasına dalınca çıkışı nasıl tamamlandığınızı anlamayacaksınız bile! 6 euro'ya bilet alarak girilebilen Acropolis; denizin üzerindeki yüzlerce metrelik bir kayanın tepesinde asılı duruyormuş gibi görünüyor. Acropolis'te sizi karşılayan muhteşem Ege denizi ve Lindos manzarası ise nefesinizi kesiyor. Bu görkemli tapınak, hafta sonları büyük bir kalabalığı ağırlıyor. Eğer fotoğraf karelerinizde tanımadığınız kişilerin yer almasından hoşlanmıyorsanız, Acropolis'i hafta içi ziyaret etmeniz daha uygun olur. Acropolis'in ardından kendinizi St. Pauls koyunun kumlu plajına atabilirsiniz. Adada yüzmek için en ideal noktalardan bir diğeri ise Anthony Quinn koyu. Faliraki bölgesinde bulunan koy; tam bir Rodos tutkunu olan Anthony Quinn'in 1961 tarihli The Guns of Navorone filminin burada çekilmesinin ardından ünlü aktörün ismini almış. Şehir merkezinden otobüsle Faliraki'ye gidip ardından sizi 6 euro'ya koya götürecek taksilerden birine atlayabilirsiniz.

BİRAZ DA TARİH TURU

Ziyaretçilerine deniz-güneş-kum üçlüsünden çok daha fazlasını vaat eden Rodos; Bizans ve Osmanlı döneminden kalma eserlerle tarihseverlerin de yüzünü güldüyor. Şehir merkezinden 3 kilometre uzaklıkta bulunan ve M.Ö. 300 yılında inşa edilen Apollo Tapınağı ile eski Rodoslular'ın güneş tanrısı Helios şerefine atletizm yarışmaları düzenlediği antik stadyumu mutlaka görmelisiniz. Bu iki esere, eski şehirden kalkan turist otobüsleriyle ulaşabilirsiniz. 1522'de Kanuni Sultan Süleyman'ın uzun bir kuşatmanın ardından Rodos'u fethetmesinin ardından adada birçok yeni bina inşa edilmiş. Rodos'taki 10 Osmanlı camiinden yalnızca Pargalı İbrahim Paşa Camii ibadete açık durumda. İsmini Kanuni'den alan Süleymaniye Camii, Mustafa Paşa Camii, Murat Reis Camii ve Mehmet Ağa Camii gibi yapılar, restorasyon çalışmaları nedeniyle uzun yıllardır kapalı.
4 KİLOMETRELİK DEV HİSAR
Rodos'a gemiyle gelenleri, dört kilometre uzunluğundaki dev duvarlarıyla Rodos Kalesi karşılıyor. Rodos Şövalyeleri'nin inşa ettiği görkemli hisar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan eski şehir merkezini çepeçevre sarıyor. Ortaçağ'dan kalma mahallede, parke taşlı dar sokaklarda zaman yolculuğuna çıkabilir, kalenin içindeki mağaza ve kafelerde vakit geçirebilirsiniz. Şövalyeler, Büyük Üstatlar Müzesi'nde de size varlıklarını hissettirecek. Müzede; muhteşem mozaikleri ve şövalyelerin yaşamına dair detayları bulabilirsiniz. Daha sonra Arkeoloji Müzesi'ne geçebilir ve antik Yunan döneminden yüzlerce heykeli görebilirsiniz.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.