Romantizmin başkenti Roma

Her köşede büyüleyici bir eser, neredeyse kendinizi binlerce yıl öncesinde hissedeceğiniz kadar görkemli antik kalıntılar, çeşmelerle, heykellerle süslü adeta tablo gibi meydanlar... Evet, Akdeniz'in ve belki de tüm dünyanın en romantik şehrinden, bütün yolların çıktığı şehirden daha açık bir deyişle Roma'dan bahsediyoruz. Bu büyülü şehri Jolly Tur'un hazırladığı özel programlarla keşfetmenin tam zamanı. Jolly'nin yıl boyu düzenlediği Roma ve İtalya turları 549 eurodan başlayan fiyatlara satışa sunuluyor. Eğlenceli, romantik, kendi kültürünü henüz dünmüş gibi yaşayan ve yaşatan bu şehri Jolly Tur rehberliğinde gezmeye ne dersiniz? İşte doyumsuz bu şehirden sadece birkaç rota...

DÜNYANIN 4 NEHRİ 1 MEYDANDA
Şehirdeki ilk durağınız Roma'nın en karakteristik meydanı Piazza Navona olsun. Hemen karşınıza çıkacak 4 Nehir Çeşmesi Bernini'nin eseri. Her bir çeşme Nil, Ganj, Tuna ve Rio della Plata nehirlerini sembolize ediyor. Gözünüzü sanatın doruk noktalarına çıkan bu çeşmeden aldığınızda Moro ve Neptün çeşmelerinin güzelliklerini izlemeyi de ihmal etmeyin. Bu arada Roma'daki meydanlar gezinize Piaza Venezia, Piazze del Popolo'yı da ekleyin. Bir sonraki durağınız belki de dünyanın en iyi korunmuş eseri Pantheon Tapınağı olsun. Tapınağa girdiğinizde kubbeye bakmayı ihmal etmeyin. Zira bu mühendislik harikası kubbe, Romalıların pek çok anıtsal yapıda yer verdikleri gibi gökyüzünde oturduklarına inandıkları tanrıyı da temsil ediyor. Rotanızı Cia del Corso'ya doğru yöneltin. Ünlü markaların yer aldığı bu caddede alışverişinizi tamamlayıp göz alıcı restoranlardan birinde ünlü İtalyan lezzetlerini tattıktan sonra yukarı doğru yürüyün. Bu yol sizi İspanyol Meydanı'nın hemen yanındaki ünlü İspanyol Merdivenleri'ne ulaştıracak. Dünyanın dört bir tarafından gelmiş insanları bu merdivenlerde otururken bulacaksınız.

HAYDİ BİR DİLEK TUTUN
İspanyol Merdivenleri'nin sizi Fontana Di Trevi, bir başka deyişle ünlü Aşk Çeşmesi'ne ulaştırmasına izin verin. Ve Aşk Çeşmesi'ne bozuk para atarak bir dilek dilemeyi unutmayın. Geldiğiniz yöne geri dönerek yolun akışına bırakın kendinizi. Kollezyum'u yani kadim Roma'nın en ünlü ve en eski anıtsal yapısını tüm görkemiyle karşınızda bulacaksınız. Gözünüzü kapatın ve 100'lü yıllarda 70 bin seyircinin çığlığını, kahkahasını ve meydandaki büyük gösteriyi hayal edin. Ve 8. yüzyıl tarihçisinin "Kollezyum var olduğu müddetçe Roma da var olacaktır. Kollezyum yıkıldığında Roma da yıkılacaktır. Ve Roma yıkıldığında dünya da..." sözlerini mırıldanın. Gözünüzü bu eserden aldığınızda hemen yanındaki ünlü Konstantin Takı ve antik Roma'nın şehir merkezi Roma Forumu'na doğru yol alın. Ardından, Tiber Nehri'nin akışına bırakın kendinizi. Yakınlarındaki Birleşik İtalya Kralı Emanuele II Abidesi'ni ziyaret edin. Bergama Sunağı'ndan esinlenen bu anıt, İtalyan Birliği'nin 50'nci yılı için yapılmış ve birliği sağlayan II. Vittorio Emanuele'ye ithaf edilmiş. Cem Sultan'ın sürgün hayatı boyunca kaldığı yerlerden biri olan Castel Angelo'ya da mutlaka zaman ayırın.
BUNLARI YAPMADAN DÖNMEYİN
Roma'nın gecesini mutlaka yaşayın.
Floransa turuna katılarak Arno Nehri, Ponte Vecchio Köprüsü, Uffizi Sanat Galerisi, Santa Maria del Fiore Katedrali ve Senyörlük Meydanı'nın nefes kesici koridorlarında gezinin.
Listenize Napoli ve Pompei'yi katın. Pompei'de lavlar ve küller altında kalarak taşlaşmış insanları görebilirsiniz.