Doğanın içinde yolculuk
Önce Göcek, sonra Fethiye ve ardından Kaş. Bu keyifli rota boyunca sizi karşılayacak güzelliklere hazır mısınız?
GÖCEK PAZARINA DA GİDİN
Göcek, denizi ve koyları ile muhteşem bir tatil beldesi. Tekne tutkunlarının ve yabancıların da vazgeçilmez rotalarından. Eylül ayında, Ağustos'un aşırı sıcakları yerini daha makul bir havaya bırakıyor. Bu da Göcek'te gündüz saatlerinde gezmeyi daha zevkli hale getiriyor. Burayı sevdiyseniz bir gece kalıp yola sabah devam edebilirsiniz. D-Resort Göcek, bölgede konaklama yapabileceğiniz en iyi adreslerden biri. Otelin Göcek'in maviliğini kucaklayan plajı The Breeze adlı restoran ile yan yana. Otelin içindeki Olive Tree'de de yemek yiyebilirsiniz. Eğer ziyaretinizi pazar gününe denk getirirseniz Göcek pazarını da mutlaka gezin. Çevre köylerden gelen en şahane ve taze ürünler burada. Pazar o gün bir sosyal yaşam alanına dönüşüyor. İsteyen oturup çayını kahvesini içiyor, isteyen böreğini ya da gözlemesini yiyor.
TURİSTLERİN GÖZDESİ FETHİYE
Şimdi istikamet Fethiye. Yol yaklaşık 40-45 dakika sürüyor. Fethiye'ye geldiğinizde Göcek'teki portakal kokusu yerini iyot kokusuna bırakıyor. Denizi güzel, çevresi yemyeşil. Turistlerin de çok sevdiği bir tatil beldesi burası. Çarşı Caddesi her saat hareketli. Buradaki kafelerde keyif molası verebilirsiniz. Balık Pazarı'nı da mutlaka ziyaret edin. Hatta bir çılgınlık yapıp Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yapmayı deneyin. Vaktiniz varsa tekne turuna çıkıp çevre adaları da gezebilirsiniz. Fethiye'ye gelmişken beş bin yıllık Kayaköy'ü ziyaret etmeyi unutmayın. Canlı bir müze gibi bu köy. Mübadele yıllarında boşalmış. Kayaköy'de gezilip görülecek yerler arasında iki kilise ile 14 şapel bulunuyor. Saklıkent ise 18 kilometrelik bir vadi. Buraya ulaşmak için Fethiye'den arabayla yola çıkıp çam ağaçları manzarası eşliğinde 45 dakika gidiyorsunuz. 3024 metre yükseklikteki Akdağ'ın batı etekleri kırık hatlar ile bölünmüş. Bu büyük kırıklar Akdağ'ın kireç taşlarını parçalayarak Saklıkent Kanyonu'nu oluşturmuş. Kanyona kayalara bağlanmış tahta bir iskeleden geçilerek girilebiliyor. Burada kafeler bulunuyor.
SON DURAK KAŞ
Sonunda güney sahillerinin gözde tatil beldesi Kaş'tayız. Maceraya açık doğanın kucağında bir tatil için burası ideal. Küçük bir yer ama özellikle yaz aylarında şirin otelleri, restoranları, kaliteli canlı müzik yapan barlarıyla cıvıl cıvıl oluyor. Türkiye'nin en iyi dalış merkezlerinden biri olan Kaş'ta yaklaşık 20 tane dalış okulu bulunuyor. Bu okullar, sadece yazın değil; bahar ve kış aylarında da dalış meraklılarını ağırlıyor. Hemen belirtelim denizi cam gibi. Kaş'taki restoranlar ise genelde limon ağaçları, begonviller içindeki bahçelerde yer alıyor. Kaş, deyince akla gelen ilk yerlerden biri sonunda antik bir lahitin bulunduğu Uzun Çarşı. Sokak üzerindeki cumbalı evlerin alt katlarında bulunan dükkan ve mağazalarda genellikle özel ve tasarım ürünler satılıyor. Kaş'a gelmişken Kalkan'a mutlaka gidin. Ama Kaputaş plajını da es geçmeyin. Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan bu kanyon ağzı plajının denizi serin ve berrak. Patara antik kenti yakınında bulunan Patara plajı ise ince kumu ve sığ denizi ile dikkat çekiyor. Antalya'nın batısındaki Kaş'a bağlı Kalkan kasabası, mavi bayraklı muhteşem deniziyle büyük ilgi görüyor. Beyaz boyalı evleriyle bilinen Kalkan'ın çarşısında seramikçiler, el işi süs eşyaları satan dükkanlar, küçük kafeler bulunuyor. Yazın bol bol çiçek açan begonvilli sokaklarında dolaşmaya doyamayacaksınız.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı