Mutluluğun formülü Bozcaada'da

"Bozcaada'ya gelen, mutlaka tekrar gelirmiş" derlerdi de inanmazdım. Gerçekten de öyleymiş. Bozcaada'ya ilk olarak beş yıl önce gitmiş, Adanın Arnavut kaldırımlı dar sokaklarına, Rum evlerine, üzüm bağlarına hayran kalmıştım. Bu yıl bir değişiklik yaparak ailemle Bozcaada'da gittim. Adanın merkezine üç kilometre uzaklıkta şirin bir bağ evi kiraladık. Evin bahçesine girdiğimde beni bir sürpriz bekliyordu; evin köpeği Osman. Kaldığımız süre boyunca bütün hünerlerini gösteren Osman, tatilimin kahramanı oldu.
SOĞUK DENİZ SEVENLERE
Bütün bir yılın yorgunluğunu atıp sessiz, sakin huzurlu bir ortam geçirmek isteyenlere bağ evleri ideal bir ortam sunuyor. Adada evler en az bir haftalık kiraya veriliyor. Fiyatları ise yerlerine göre değişiklik gösteriyor. Merkezde bir Rum evini kiralayacak olursanız günlük 400- 500 lira ödemeniz gerekiyor. Merkeze uzak evlerin günlük kiraları ise 250-300 lira arasında. Bozcaada'ya hayran kalmamın bir sebebi de pırıl pırıl denizi ve kumu ile Ayazma plajı. Kendimi akvaryumun içinde balıklarla birlikte yüzüyormuş gibi hissediyorum. Soğuk denizi sevenler için de ideal bir plaj. Genellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği plaja giriş ücreti alınmıyor, şezlong ve şemsiye ücreti ise iki kişi için 20 TL. Merkeze 8 kilometre uzaklıktaki Habbele plajı, adayı iyi bilenlerin en çok tercih ettiği yer. Denizi kumluk ve taşlık olan plaja düzenli olarak minibüs seferleri yapılıyor. Akvaryum koyu ise Bozcaada'nın en sakin koylarından. Suyu cam gibi olduğu için balıkları rahatlıkla görüyorsunuz. Akvaryum koyu Ege'nin en önemli dalış noktalarından da bir tanesi. Adanın avantajlarından bir tanesi de rüzgarlı havada bile denize girebileceğiniz sakin bir koy bulmanız. Bozcaada'yı arabayla gelmenizi tavsiye ederim. Bu yıl başlayan bir uygulamayla merkeze arabayla girmek yasaklandı. Feribottan adaya indikten sonra belediyenin ücretsiz otoparklarına aracınızı bırakıyorsunuz. Adada bisiklet, minibüs, taksi kullanılıyor. Saat 24.00'e kadar minibüsler çalışıyor. Bozcaada'yı gezmeye Arnavut kaldırımlı dar sokaklarla kaplı Rum mahallesiyle başlamalısınız. Taş evleriyle ünlü sokak, renk renk çiçeklerle donanmış. Adanın meşhur kedileri de bu güzel sokağın tadını çıkarıyor. Bozcaada'ya gelip de gün batımını görmeden olmaz. Adanın en ucunda bulunan Polente Feneri ve rüzgar gülleri arasında güneşin batışını seyretmelisiniz. Bozcaada Kalesi'ni de görmenizi tavsiye ederim.

BAĞBOZUMU FESTİVALİNİ KAÇIRMAYIN
17. Bozcaada Kültür, Sanat ve Bağbozumu Festivali, bu yıl 3-6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival, Adalı şarap üreticilerinin, kendi bağlarında düzenledikleri bağbozumuyla başlıyor. Bağ işçileriyle birlikte traktörlere binilip bağlara gidiliyor. Bütün bir yılın mahsülü üzümler toplanıp canlı müzik eşliğinde festivalin yapıldığı alana getiriliyor. Festival boyunca kale içinde konserler, yarışmalar, paneller, resim sergileri düzenleniyor. 5 Eylül akşamı Tük pop müziğinin ünlü ismi Candan Erçetin, Bozcaada Kalesi'nde bir konser verecek. Yapılan yarışmalarda yılın en iyi çavuş üzümü ve adanın en güzel kızları arasından Üzüm Güzeli seçiliyor.