Efsaneler beşiği Kazdağları

İstanbul'dan yola çıkarak Yenikapı feribotuyla yaklaşık 1 saat 45 dakika süren bir yolculuktan sonra Bandırma'ya varıyorum. Otomobille Altınoluk istikametine doğru 2.5 saat kadar süren bir yolculuğun ardından Kazdağları nihayet kendisini gösteriyor. Küçükkuyu il sınırını geçtikten sonra Yeşilyurt tabelasını takip ederek bu kez dik ve virajlı bir yokuşu çıkıyorum. 1 km sonra Yeşilyurt Köyü'nün sağlı sollu sıralanan butik otelleri çıkıyor karşıma. Konaklayacağım Öngen Country Hotel köyün en tepesine konumlandırılmış. Şahane bir manzaraya hakim. Hemen country tarzında döşenmiş şirin odama yerleşiyorum. Rüzgarın sesi pencereden süzülürken kuşların cıvıltısı eşlik ediyor doğaya. Bir süre otelin sunduğu bu şahane ortamın keyfini çıkardıktan sonra köyün merkezine iniyorum.
BARIŞ DOLU YEŞİLYURT KÖYÜ
Yeşilyurt Köyü, zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrili olduğundan oksijen oranının en yüksek olduğu yerlerden biri. Eski adı Büyük Çetmi olan bu köy Kazdağları'nın eteklerinde yer alıyor. Tarihten bugüne Rum ve Türk halkının sevgi ve barış içinde yaşadığı bu köy huzur kokuyor. Otelden meydana doğru inerken köye otantik bir hava katan ve taş işçiliğini sergileyen binaları fotoğraflamaya doyamıyorum. Meydanda küçük bir cami var. Çevresinde de yerli halkın doğal ürünlerinin satışa sunulduğu şirin tezgahlar. Dükkanların önünde esnaf sohbet ediyor. Ortam keyifli, insanlar neşeli. Öğle yemeği için Çakır Cafe'nin yolunu tutuyorum. Emine Abla'nın yemekleri köyde meşhur olmuş. Kabak çiçeği dolması ve zeytinyağlı sarması nefis. Her türlü gözleme çeşitlerinin olduğu Çakır Cafe'nin sıcak ve sevimli bir havası var. Öğle yemeğinden sonra köyün meydanındaki çay bahçesinde Türk kahvesi eşliğinde soluklanıyorum. Biraz dinlendikten sonra da köyün tüm sokaklarını tek tek dolaşıyorum.

AŞKIN PEŞİNDEN GİTTİ, YAŞAMINI YİTİRDİ
Hasan Boğuldu şelalesi; Akçay, Altınoluk yolu üzerinde, Zeytinli beldesinde yer alıyor. Şelaleye ilişkin bir de efsane bulunuyor. Efsanenin detayları ise şöyle: Yöre aşiretinden bir kız ile obalı bir delikanlı evlenmek isterler. Kız, obalı delikanlıya "Benimle evlenmek istiyorsan 40 okkalık tuz çuvalını sırtından indirmeden bizim dağa getirmelisin" der. Çünkü dağlı kız, tuz çuvalını hiç nefes almadan ovadan dağa götürebilmektedir. Delikanlı Hasan, Emine ile evlenebilmek için tuz çuvalını sırtlanır ve dağa çıkmaya başlar. Zamanla sıcakta terlemiş ve tuz çuvalı sırtında derin yaralar açmıştır. Yarı yolda çıkamayacağını anlar ve Emine'ye durması için yalvarır, sonra kendini göle atar. Emine töre kanununa göre duramaz arkasına bakmadan dağa varır. Hasan törenin isteğini yerine getirememiştir. Ancak Emine bir süre sonra kulaklarında sürekli Hasan'ın yakarışlarını duyar ve durmadığı için pişman olur. Hasan'ın ona yalvardığı göle gelip onu aramaya başlar. Gölün kenarında Hasan'a verdiği yemeniyi bulur ve o yemeniyle kendini orada bir ağaca asar. Bu hüzünlü hikayenin yaşandığı şelale alanında, yemyeşil bir doğanın içinde, kuş sesleri ve ruhunuzu dinlendiren su sesi ile birlikte çay molası verebilirsiniz.
NEFES KESİCİ MANZARASIYLA ZEUS ALTARI
Zeus Altarı'nı görmek için otomobille Küçükkuyu'dan patika bir yol boyunca 3 km tırmanmak gerekiyor. Altar, İda Dağı'nın eteklerinde, çam ve zeytin ağaçlarının arasından yer alıyor. Altar, eski inanışlarda adak adanan ve kurban kesilen yer olmasına rağmen buraya gelenler Zeus Altarı'nı dilek ağacı gibi düşünmüş, eline geleni tutuşturmuş. Taş duvarlarla örülü, küçük bir alandaki, içinde su bulunan sarnıç, halk arasında Zeus Mağarası olarak biliniyor. Mitolojide Zeus'un karısı Hera'ya da burada âşık olduğuna inanılıyor. Ayrıca Zeus'un Troya Savaşı'nı, buradan (İda Dağı'ndaki Gargaran Tepesi'nden) izlediği söyleniyor. Bende bu söylentiden ilham alıp, ovayı ve denizi keyifle seyredebileceğim gölge bir alan buluyorum ve manzaranın büyüsüne kendimi bırakıyorum.

YÖRESEL LEZZETLERİ TADIN KORUK SUYU İÇİN
Zeytin ve zeytinyağı, çam balı ve karadut pekmezi için bavulunuzda yer ayırın.
Meşhur koruk suyu ile serinleyin.
Kazdağları Milli Parkı'nı ziyaret edebilirsiniz.
Dağ hayatını sevenler için Yeşilyurt ve Adatepe köylerinde şahane döşenmiş butik oteller yer alıyor.
Köyleri gezerken fotoğraf makinenizi yanınızdan ayırmayın. Taş yapılar ilginizi çekebilir.
Yöresel yemeklerin tadına bakın.
Bol çeşitli bir köy kahvaltısını sakın atlamayın.