Renklerin dansı: Mexico City
Tasarımcı Erkan Demiroğlu, hem iş hem de seyahat amaçlı gittiği Mexico City ile ilgili izlenimlerini Tatil SABAH için yazdı. Demiroğlu, "Şehir kısa sürede sizi dünyanın gerçekliğinde kopararak renkli ve büyüleyici bir rüyaya götürüyor" diyor
VİLLALAR BÖLGESİ
Ertesi sabah şehrin lüks sokaklarında dolaştık. Camino a Santa Teresa bölgesinde misafiri olduğumuz bir eve girmemiz güvenlik gerekçelerinden ötürü 15 dakika sürdü ancak girdikten sonra birbirinden iddialı villalar karşısında hayranlığımızı gizleyemedik. Bahçede onların kendi lezzetleri tortilla, enchilada, quesadilla yanına guacamole ve salsa sosu ikram edilirken, akşamüstü bir Mexico City klasiği olarak yağmur yağmaya başladı. Yaz mevsiminde gidecek olanlar mevsime aldanmasın, haftanın ortalama beş günü akşamüstü saatinde bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. Akşam şehir merkezinde klasik sanatlar müzesini ziyaret ettik. Müzenin inşaası sırasında ekonomik kriz yaşanmış ve yapımına bir süre ara verilmiş. Bu nedenle binanın içi ile dışı farklı mimari özellikler taşıyor. Bir sonra ki gün ise Ünlü Meksikalı sanatçı Javier Senosiain'in Meksika mitolojisindeki fantastik tüylü yılan Quetzalcoatl'dan ilham alarak, organik formlarda tasarladığı muazzam park Nido De Quetzalcoatl'ı ziyaret ettik. Henüz inşası devam eden mekanda yer yer yerin altına giren bir yılanın kimi zaman eşliğinde, kimi zaman da gövdesinin içinde dolaşıyorsunuz. Sürrealist, sıradışı bir yapı, içi ise adeta uzay yolu. Kendimi Alice Harikalar Diyarı'nda gibi hissettim. Tüneller, labirentler ve bahçelerde dolaşırken sürekli karşılaşılan sürprizler... Orada geçirdiğimiz gün hava çok güzeldi. Konaklanabilecek yarı değerli taşlarla dekore edilmiş mağara odaların altın banyolarına hayran olduk. Yanıp, sönen minerallerden oluşan aydınlatmaları karşısında şaşkına döndük. Dördüncü günde; Frida'nın evine gittik. Gerçek bir sanatçıya ait etkileyici, acılarla örülmüş sürrealist karanlık bir dünyaydı. Seyahatin son üç günü için Meksico City'den ayrılarak dostlarımızın tavsiyesi ile vakti zamanında Andy Warhol'un popüler kaçış noktası, bohem bir sahil kasabası olan Zihuatanejo'ya gittik.
SÖRFE UYGUN
Palmiyelerle çevrilmiş bir yolda kısa bir yolculuktan sonra otelimize, Hotel Las Palmas Zihuatanejo'ya vardık. Geniş, sarı, ipek gibi kumlarla kaplı bir plajın ucunda; sessiz, sakin, lüks bir yerleşim birimindeydi otelimiz. Pasifik Okyanusu biraz dalgalı, sörf yapmaya uygun. Temiz ve berrak bir suya giriyorsunuz. Kumsal ise son derece sakin, neredeyse kimse yok. Her yerde palmiye bulmak mümkün. O sıcakta; sebzeden yapılmış tortilla ve üzerinde deniz ürünleri, karidesler... Yanında avokadodan yapılmış guacamole sos. Leziz, yeşil kaktüs suyu! Kısaca her adımınızda yeni bir sürprizle karşılaşacağınız Mexico City tatili, sizin yeniden yaşam enerjisiyle ve mutlulukla dolu bir şekilde günlük hayatınıza dönmenizi sağlayacak bir tecrübe...
LÜKS SOKAKLARINDAN GECEKONDULARA KADAR RENKLER HER YERDE
Düzenli ve görkemli caddelerin, lüks villa mahallelerinin, iddialı alışveriş caddelerinin ve gecekonduların bulunduğu Mexico City'nin her noktasında gözünüze çarpan en önemli detay renkler... Yemyeşil bir şehir olan Mexico City'nin binaları rengarenk boyanmış olmasıyla dikkat çekiyor. Özellikle gecekondu mahallelerindeki renkler sınır tanımıyor. Bölgedeki grafitti çalışmaları da medyaya konu oluyor.
EN SON HABERLER
- 1 Hristiyan ve Müslüman İzleri: Bingöl'deki Gizemli Zağ Mağaraları
- 2 Yayman: Hedefimiz Türk turizmini kalkındırmak
- 3 Bayramda Kapadokya’ya akın ettiler
- 4 Göbeklitepe'yi 3 günde 33 bin kişi ziyaret etti
- 5 Şanlıurfa’da 11 bin yıllık duvar kabartmaları ilgi çekmeye devam ediyor
- 6 Tarihi konaklar turizme kazandırılıyor
- 7 Bodrum’da Eylül bereketi: 2 gemi ile 2600 turist geldi
- 8 Turizmde tüm zamanların turist rekoru kırıldı
- 9 Kapadokya'yı Ağustos ayında 697 bin kişi ziyaret etti
- 10 Türkiye’de 7 ayda turizimde rekor kırdı